Yayınlandı
7 saat önceon
Yazar
Dursun Yıldız
25 Aralık 2025
“Ankara’da Toprak, Su, İklim, Peyzaj, Tarım Zamanı: Geleceği Kurgulamak” başlıklı panel 24 Aralık 2025 tarihinde Ankara Kent Konseyinde düzenledi.
Ankara Kent Konseyi Bölgesel Kalkınma Çalışma Grubu ile Çevre ve İklim Meclisi ev sahipliğinde ve bazı derneklerin işbirliği ile düzenlenen panelde Ankara’nın doğal varlıkları bütüncül bir perspektifle ele alındı ve sürdürülebilir bir gelecek vizyonu oluşturulmaya çalışıldı.
Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Feryal TURAN’ın moderatörlüğünü yaptığı etkinliğe yoğun bir katılım gerçekleşti.
Etkinliğin açılışında Ankara Kent Konseyi çevre ve iklim meclisi sözcüsü Ömer Şen ile Bölgesel Kalkınma Çalışma Grubu Sözcüsü Prof.Dr. Bülent Gülçubuk konuşma yaptılar.

Etkinlikte TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer Ankara’da toprak konusunda ,Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız Ankara’nın su sorunları ve çözüm önerileri konusunda, KIRKYOL Kırsalda Kalkınma Kooperatifinden Prof. Dr. Melehat AVCI BİRSİN, İklim Araştırmaları Derneği’nden Nihan YEGİN YARAYAN Ankara’nın iklimi ve gelecek projeksiyonları, AKK Çevre ve İklim Meclisinden Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ de Ankara’nın peyzaj görünümü ve zenginlikleri konusunda sunumlar yaptılar

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız sunumunda aşağıdaki konulara dikkat çekerek önerilerini anlattı:
Artan iklim değişikliği etkisi, nüfus ve kirlenme baskısı altındaki Ankara’nın kısa ve orta vadede “miktar ve kalite olarak su güvenliğinin” sağlanması için acil tedbirler alması gerekmektedir. Ankara’nın mevcut su güvenliği , diğer havzalardan gelen, birim enerji maliyeti ve arıtma maliyeti yüksek olan sulara bağımlıdır. Ankara’nın su,atıksu ve yağmursuyu “2053 Master Planı’nda kentin 2029 dan itibaren ilave su talebi olacağı yer almaktadır. Bu talep uzun mesafelerden gelen ve ileri arıtma ihtiyacı olan sulardan karşılanacaktır. Ayrıca iklim değişikliği, derelerin üzerine oturan Ankara’da kent taşkınları riskini arttırmaktadır. Bu yıl Ankara çayına 500 sene tekerrürlü debi geldi. Ankara hem su azlığı hem de kent taşkınları konusunda daha dirençli bir kent olmalıdır. Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalıdır. Bu nedenlerle ,iklim değişikliği etkisi ile su güvenliği riski ve su temini maliyeti hızla artan Ankara’nın su yönetiminin öncelikle aşağıdaki tedbirleri alması faydalı olacaktır;
derecede arıtacak özelliğe kavuşturulması ,
su kullanımının teşvik edilmesi,
edilmesi,

TEMA Ankara Temsilcisi Nevzat Özer milyonlarca yılda oluşan belir bir kalınlıktaki toprağın birkaç on yılda erozyon ile kaybedilebileceğini söyledi . Ankara’nın tarım topraklarını çok hızla kaybeden bir kent olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Melehat Avcı Birsin de konuşmasında aşağıdaki konulara değindi;
Ankara’da Tarımın Geleceğini Kurgulanırken; “doğal kaynakları ve çevreyi koruyan tarım teknikleri ve sistemlerin uygulandığı “Agroekolojinin” ilkeleri dikkate alındığında “toprak ve suyun” korunması için en uygun işleme ( minimum toprak işleme ya da doğrudan ekim gibi) yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir. Toprak organik madde içeriğini artırmak için ekim nöbetinde, topraktaki karbon miktarını artıracak bitkilere yer verilmelidir. Örtü bitkileri, yeşil gübreleme, malçlama, kompost ve karışık ekim gibi uygulamalar, toprakları koruyacak, toprak organik içeriğini artıracak ve topraktan nem kaybını azaltacaktır. Küresel ısınma sonucunda görülen iklim değişikliği, ekolojik dengeyi bozduğu için bitkisel üretimde önemli ürün kayıplarına neden olan biyotik ve abiyotik streslerin etkisini de artıracaktır. Kuraklık, en fazla görülen abiyotik streslerden biridir. Bölgenin iklim ve toprak koşullarına adaptasyonu yüksek çeşitlerin üretime alınması bu streslerden kaynaklanacak verim kayıplarını azaltacaktır. Tarımsal üretim süreçlerinde ihtiyaç duyulan enerji yenilenebilir (Biyokütle, jeotermal, güneş vb.) kaynaklardan sağlanabilir, özellikle işletmelerin bitkisel ve hayvansal atıklarının enerjiye dönüştürülmesi “döngüsel tarım” uygulamalarını destekleyecektir.
Ankara’da başta coğrafi işaretli ürünler (Kalecik karası, Ayaş domatesi, Kazan kavunu, Polatlı soğanı, Akyurt Fasulyesi) olmak üzere havuç, kimyon, buğday, nohut gibi ürünlerin yüksek katma değerle işlenip, paketlenip iç ve dış pazarlarda satılması, ilin tarıma dayalı sanayi sektörünün gelişimine ve kırsal nüfusun yerinde kalmasına katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak; Ankara’nın hem bitkisel üretimde hem de hayvansal üretimdeki “kendine yeter” gerçek potansiyeli ortaya çıkacaktır.

İklim Araştırmaları Derneğinden Dr. Nihan Yeğin Yarayan Ankara’nın iklimi konusunda geleceğe ilişkin değerlendirme, öngörü ve önerilerini şöyle sıraladı;
Ankara için ortaya konan iklim projeksiyonları, önümüzdeki yıllarda sıcaklık artışının, kuraklık riskinin, aşırı hava olaylarının ve kentsel ısı adası etkilerinin daha belirgin hale geleceğini göstermektedir. Bu durum, iklim değişikliğinin yalnızca çevresel bir başlık olarak değil; toprak kullanımı, su yönetimi, tarım, peyzaj ve kentsel planlama kararlarını doğrudan etkileyen çok boyutlu bir risk alanı olarak ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Ankara Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı ve Yeşil Şehir Eylem Planı, kentin iklim risklerini tanımlamakla birlikte, bu risklere karşı geliştirilen eylemlerin uygulama, izleme ve güncelleme süreçleriyle desteklenmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Ankara ile ilgili iklim modeli projeksiyonlarının bu yüzyılın sonunda sıcaklıkta ortalama 6 oC artış olacağını gösterdiğini söyleyen Dr. Yarayan şöyle devam etti; Bu çerçevede, Ankara’nın iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı bir kent haline gelebilmesi için planlama, tasarım ve uygulama süreçlerinde iklim risklerinin ana belirleyici olarak kabul edilmesi ve doğa temelli çözümlerin kentsel ölçekte yaygınlaştırılması kritik önem taşımaktadır.
Bu doğrultuda aşağıdaki konularda çalışmalar yapılması gereklidir;
alan bütüncül su yönetimi yaklaşımlarının güçlendirilmesi,
alınması ve yeşil altyapı ağlarının geliştirilmesi,
mekanizmalarıyla yaşayan belgeler haline getirilmesi,
modellerinin yaygınlaştırılmasıdır.
Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Nilgün Karadeniz konuşmasında Peyzaj algısının oluşması üzerinde durarak milyonlarca yıl önce suyun oluşturduğu imrahor vadisi peyzajını bugün korumamız gerekirken tam aksini yapıyoruz dedi.
Katılımın ve ilginin çok yoğun olduğu etkinliğin sonunda soru-cevap bölümüne geçildi. Bu bölümde katılımcıların soruları, açıklamaları ve konuşmacıların yanıtları ile etkinlik sona erdi.

Ulusal Su Kurulu’nun 5’inci Toplantısı Yapıldı .Su Kanunu Taslağı 2026’da Yasalaşacak.
Uzmanı uyardı… Ankara Tahran olmasın
ANKARA’DA TOPRAK, SU, İKLİM, PEYZAJ, TARIM ZAMANI: GELECEĞİ KURGULAMAK” PANELİ
Ankara’daki susuzluk nasıl çözülür? Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız’dan Gerede Sistemi vurgusu!
TÜRKİYE İKİ YIL ÜST ÜSTE KURAKLIĞA DAYANAMAZ
Su Politikaları Derneği: Ankara’nın Birim Su Maliyeti Artacak !