İlker Özel

DSİ Emekli Genel Md. Yrd.

SPD Üyesi

14 10 2022

Mavi Gezegendeki insan oğluna sunulabilecek en güzel hediyeyi armağan etmiştir  Yüce Tanrı: SU yu.

Su yaşamdır, su mutluluktur, su ;yaşamımızdaki herşeydir. Keşke musluklarımızdan hep gürül gürül aksa o su. Ben akan çeşmeye ağzımı dayayıp kana kana su içmek istiyorum. Ayaklarımı buz gibi dereye sokup, akışının sesini duyarak, ya da gök yüzündeki şekilden şekile giren bulutlara bakarak hayal kurmak  ne güzeldir. Bir de o derenin kenarındaki gıcırdayarak dönen eski değirmenin yakınındaysanız.

Ama şimdi kenarda köşede kalmış, elden gözden uzak yerlerde, biraz da Doğu Karadeniz yaylalarındaki dereler, çaylar hariç pek çok nehirlerimiz elden çıktı bile. Meriç, Sakarya, Büyük ve Küçük Menderesler, Nilüfer Çayı, Ankara çayları gibi.

Benim bu hatırlatma yazımda; asıl vugulamak istediğim kişi başına düşen su kaynaklarımızdaki azalma, artan maliyetler,ve arıtılmış içme ve kullanma suyunun her alanda kullanılmasının yarattığı değişik bir israf türü.

Su kullanılan yerlerde basit kullanımlar için  proses su tesisatı , içme ve kullanmada arıtılmış su sistemi kurulabilse; her şey daha mükemmel olurdu, maliyetler daha düşerdi.

Zaman; Mavi Gezegen’imizin aleyhine işliyor. İklim değişikliği, meteorolojik kuraklık uyarılarını yapmaya başladı bile ve maalesef tedbiler, yapılması gerekenler göz ardı ediliyor.

Bu vesile ile şunu da belirtmek isterim ki: Su ile igili planlamalar maalesef yanlışlıklarla da doludur. Ve gene maalesef su kullanımında hatalar hala devam etmektedir.

Nedir bu su kullanımındaki hatalar diye sorulduğunda: Su tasarrufuna dikkat edilmemesi derim. Yaklaşık 30 – 35 sene evveline kadar kişi başına düşen ortalama su miktarı olarak su zengini ülkeler arasında iken, artık orta halli hatta fakire yakın bir noktada olduğumuzu  belirtmek isterim.

Ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 2000 yılında 1 652 m3, 2009 yılında 1 544 m3, 2020 yılında ise 1 346 m3 olmuştur. Türkiye, kişi başına kullanılabilir su potansiyeline bakıldığında, su baskısı yaşayan ülkeler arasında yer almaktadır.  

Konuya bu noktadan bakarsak, SULARIMIZIN AKILCI PLANLI ve  VERİMLİ  KULLANIMININ şart olduğu görülecektir.  Ankara Büyükşehir Belediyesi bu konuda olumlu adımlar atmaya başladı.

Üyesi bulunduğum Su Politikaları Derneği Direktörü Dursun YILDIZ la yaptığım mutat telefon görüşmelerinde; Yurdumuzdaki belediyelerimizin yeşile verdiği önemi konuşurken: Son zamanlarda belediyelerin, çok fazla çim ektiğini, dikilen fidanların büyük bir bölümünün fazla su isteyen türlerden olduğunu gündeme getirdik. Refüjlerin ve diğer çimle kaplı bölgelerin geniş alanlar  olduğunu konuştuk. Bu konuda farkındalığın arttırılmasının gerekli olduğunu düşündük.

Bu konuşmadan yaklaşık bir ay sonra bu konuyu yakalama fırsatı buldum. Hem de bizim kendi mahallemizde.

İşte budur SPD olarak beklediklerimiz. En kısa zamanda Ankara Büyükşehir Belediyesinde başlayan bu uygulama  tüm belediyelere örnek olacak büyüklüğe ulaşacaktır

Ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı sayın Mansur YAVAŞ beyi kutlayarak anarken, birkaç kare de resim çektim Ümitköy 2432. Caddede.

Ankara Büyük Şehir sınırları içinde, yani kent merkezinde 18 000 000 m² bakım alanı mevcuttur. Bu büyük rakamın 14 000 000 m² si park- bahçe, 4 000 000 m²  si de orta refuj ve yan bantlar olduğunu düşünürsek işin boyutu ve sadece sulamanın büyüklüğü gözler önüne serilir.

Bu görüş ışığında hem su sıkıntısının gündeme oturmaya başladığı şu günlerde, hem su maliyeti ve bu iş için gerekli enerji bedellerinin toplam boyutu konuşmaya değer.

Tebrikler sayın başkan. Öncü siz olun ülkemizde. Sizi ve ekbinizi kutlamak bizim görevimiz.

İlker ÖZEL

İnş. Müh