İlker Özel
İnş Müh
DSİ Emeki Genel Md.Yrd.
29 Ağustos 2022

Bunun Roma İmparatoru Sezar’ın yapmış olduğu büyük bir hizmet sonucunda ortaya çıkan bir deyim olduğu ve gerçekleri yansıttığı söylenir. Sezar emretmiş ve Roma’dan her yere arabalar ile gidilmesini istemiştir. Bu sayede Roma’dan başlayarak her yere yol yapilmiştir.
Roma yolları yüzyıllarca Roma Cumhuriyetini ve İmparatorluğunu askeri ve ticari anlamda dinç tutmuş, mühendislik alanındaki başarılarını da göstermiştir. Bu yollar Roma İmparatorluğundan sonra neredeyse tarih sahnesine çıkmış en ufak feodal yapılar ve en büyük imparatorluklar tarafından yüzyıllarca kullanılmıştır.
Romalıların yol yapım teknikleri mühendis mekteplerinde okutulmaktadır. Ve onların yaptıkları yollar binlerce yıldır ayaktadır. Köprüleri de öyle. Ve yüzyılları aşarak günümüze ulaşan deyim de şudur.: “BÜTÜN YOLLAR ROMAYA ÇIKAR”

Bir de Frigler’in antik Gordion antik kenti ve Gordion Tümülüsü. Ve harika yalıtım. Belki 3000 yıllık. Harika kuru bir hava, muhteşem bir yapım tekniği. Hala duran kestane ağaçlarının destek olarak koruduğu galeriler.
Herşey tekniğine göre yapılırsa hangi çağda olursa olsun sonuç hep olumludur. Çağlar boyu insanlar deneme yanılma ile kazanmıştır veya doğa ile dost olmuştur mücadelesinde.
Bu günkü yani 28 Ağustos 2022 tarihli gazete haberi aşağıda. Dolu felaketinin Çanakkale’li çiftçimize verdiği zarar. Ama aşağıda ki örnektede IHA nın verdiği haberde kurtarılan kirazlar. Bu uygulama çoğaltılamazmı, şu veya bu kuluş tarafından kredi desteği ile çiftçi güçlendirilemezmi?. Tabiki olur. Avusturya da dolu tehlikesi olan bağların tamamı ağla koruma altında. Bu hem kuşlara hem aşırı ağır yağışara karşı koruyucu. Ayrıca sert rüzgarlara ve zararlı hava akımlarına karşı da koruyuculuğu saptanmıştır. Uzmanların ifadesidir.

“Denizli’de dolu nedeniyle geçen sene kirazları zarar gören çiftçi, 4 dönümlük arazisinin üstüne file çekerek dolu zararının önüne geçti. Bölgede ilk defa bir tarlaya dolu filesi çekilirken, çiftçi bu sene yağan dolu sonrası kendi ürünlerinin hiçbir şekilde etkilenemediğini belirtti.(İHA 30 Nisan 2021)
SERALARIMIZ

Mükemmel bir sistem. Tabi ki yatırım bedeli gerekli destek şart. Eğer gelişmekte olan olayları dikkate alırsak sonucun tarımla uğraşanları önemli noktalara getireceğini görürüz.

Sera tarımının tanıtımı hızla yapılmalı, gerekli teşvikler için fonlar kurulmalıdır. Sera su tasarrufu, insan gücü tasarrufudur. Zararlıların girmesi önlendiği gibi,
Tarım çok zor bir sektördür. Ürün depoya veya ambara girinceye kadar sahibinin değildir. Tatili, bayramı, seyranı olmayan tarım işlerinde hasta bile olamazsınız.
Bilgi, cesaret, kararlılık ve çevreye verilen güven başarının sırrıdır. İşte bu sektörün ilgilileri Şırnak’ta olduğu gibi parlayan bir güneş yaratmışlardır. Şırnak- Silopi –Bostancı Köyünden başarılı bir ziraatçı. 2006 da 200 da başladığı yer fıstığı üretimi, onun liderliğinde 70 000 da çıkmıştır. Pamuk ekimi 40 000 da, mısır gene yaklaşık 40 000 da dır.

Ziraat Mühendisi Halit Kayek ise şunları söyledi: “Yer fıstığının ülkemizdeki ana merkezi Osmaniye diye bilinir. Halbuki Şırnak bölgesinde özellikle Silopi ve Cizre ovasında yaklaşık olarak 120 bin dönüm dekar alanda yer fıstığı üretimi yapılmaktadır. Bölgemizde üreticilik yada geçim kaynağı olarak her zaman Habur Gümrük Kapısı olarak görülürdü. Artık bunun yerini çiftçilik aldı, üreticilik aldı. Çiftçilerimizin çoğu artık farklı farklı ürünler yetiştirerek geçimini sağlamaktadır”
Şu soruyu sordum bu işle uğraşan ilgili ziraatçıya: Silopi de mısır üretimi yapılıyor. Hasattan sonra koçanları değerlendiriyorsunuz. Peki mısır sapları ile yapılan silaj la hayvancılıkta verim artmıştır değil mi deyince 3 kelime ile cevap verdi. “ HAYVANCILIK ÖLDÜ BEYİM.” Peki Ayçiçek üretimi diye sorunca. Beyim Burdan yağ fabrikasına bedava gitmiyor, işçilik, nakliye, depolama. ALDI BAŞINI GİTTİ. Başladık ve bıraktık.
Haberlerde şu var. Rusya Almanya’ya gazı kesti. Devamı ; Avrupa ülkeleri enerji için tekrar fosil yakıta dönme kararı alıyor.
Şu Politikaları Derneği Başkanı ve Akademisyen Dursun YILDIZ; kaç zamandır : İKLİM DEĞİŞİMİ, KURAKLIK, SU ve GIDA GÜVENCESİ ,ÇEVRE KİRLİLİĞİ, konularını yazılı ve görsel medyada anlatırken birçok konu da onun anlattıklarını destekleyecek şekilde değişiyor. Bu değişimin farkında olmalıyız ama hızla değişen koşulları takip etmek o kadar zor ki.
Uzun süredir bu 4 konuda da konuşmalar, yorumlar yapan ve rakamlar veren Dursun YILDIZ doktora tezi yazmıyor ki. Ulusal Güvenlik tehditi olabilecek konularda farkındalık yaratmaya çalışıyor!
TARIM TAKVİMİ
“TARIM TOPLUMLARI “ doyurucu toplumlar oldukları için, büyük toplumlardır. Başlangıçta Ukrayna, Rusya, Kanada, Brezilya ve hatta Anadolu gibi büyük ülkelerin karşısına teknolojisini geliştiren minik ülkeler çıkmaya başlamıştır. Hollanda, Belçika, İsviçre gibi ülkeler. Bu ülkeler özellikle hayvancılıkla söz sahibi olmuşlardır.
Tarım toplumlarını etkileyen çok önemli bir husus vardır. “TARIM TAKVİMİ” Takvime kesnlikle uyulmak mecburiyeti vardır. Ne zaman ekeceksin, ne zaman hasat yapacaksın, ne zaman depolayacaksın. Avcı toplumlarda ( bu günün sanayi toplumları diyelim ) takvim çok önemli olmaya bilir. Bir sıkıntıda yani kıtlıkta üç beş kişi hadi diyelim 50-100 kişi ölebilir. Ama tarım toplumlarında takvimdeki şaşma sonucu meydana gelen kıtlıklarda şehirler yok olmuştur. Çünkü tarım toplumları çok büyük toplumlardır. Bu büyük toplum şu veya bu sebeple TARIM TAKVİMİ ‘ne uyamazsa altından kalkamayacağı olaylarla karşılaşır. Harpler, doğal afetler, salgın hastalıklar ve günümüzün kabusu “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ.” Bakın bu iklim değişikliğin şakası yok. ALLAH BİLİR, ALLAHIN TAKDİRİDİRİ ile asla hafife alınamaz.
Kanaatimce, vurguluyorum tekrar. Bilim adamlarımız ( bizim bilim adamlarımız) bu konu da derhal çalışmaya başlamalı. Dünya başladı bile. Bu sene tarım takviminde aksamalar oldu. Orta Anadolu’da kar olmadı. Bahar yağmurları eksikliği kapatır gıbi olduysa da arada boşluk oldu. Sam yeli dediğimiz sıcak rüzgarlar tahılda gövde kurumalarına sebep oldu. Bu şaşırtma verim kaybına yol açtı.
MARŞANDİS
Ülkemiz yetkilileri; ulaşım konusunu tekrar ele almalı. Özellikle yolu taşımacılığında. Evet güzel çalışmalar var.” YÜKSEK HIZLI TREN” Ben bunu kastetmiyorum. Ben eski deyimle “ marşandis” i hatırlatmak istedim. Demiryolu ile ticari taşımacılık. Ama çocukluk dönemi gibi değil. Günler süren kömür, maden, eşya, hububat taşımacılığı değil.
Bizim Devlet Demiryolları sistemimizde istasyon ve manevra noktalarındaki makastan makasa mesafeleri bu kadar uzun katarlara imkan vermemektedir. Ancak eğer bir şeyler acilen yapılacaksa bunlardan biri de ticari demir yolu ulaştırmasının ele alınmasıdır. Almanya’da ticari nakliyeler hiç durmadan devam eder ve ayrı hatları kullanmaktadırlar.

Şu nakliyedeki ucuz maliyeti lütfen bir inceleyim.
YHT trenler yanlış anlaşılmak istemiyorum ama, doğudan batıya göçü hızlandırmıştır. Oto yollar ABD de Avrupa’daki gibi çok yayılmamıştır. Bölünmüş yolu tercih etmişlerdir.
Akar yakıttaki tarımsal üretimi kavuran artışlar mutlaka dikkate alınmalıdır. Su savaşları gibi tarım ürünü savaşları da yakında gündeme oturacaktır. Bu kaçınılmaz son olabilir.
Bitki koruma teknikleri ve gıda saklama teknikleri geliştirilmeli, yaşam tehlikesi yaratan sistemlerden süratle uzaklaşılmalıdır.
Hizmet sunan tüm kurumlar, süratle yeniden organize olarak uygulamaya geçmelidir. DSİ, TCK, DDY, Çevre Genel Müdürlüğü, Orman, Sağlık, Eğitim alanları büyük radikal reformlar beklemektedir. Eğitim de de devrim şarttır. Her konuda meslek eğitimi; öncelikli hedeflerimizden biri olmalıdır.
İlker Özel
İnş Müh
Kategoriler:İklim Değişimi
Sayin Ilker bey, Engin goruslu yazinizi buyuk bir zevkle okudum ve sizi ictenlikle kutlarim. Eliniz ve kalemin var olsun. Cok onemli olan Tarim konusunun onemini aciklamissiniz ve gerekenleride aciklikla gozler onune koymussunuz. Su Politikalari Dergisini almakla pek mutlu oluyorum. Yakindan Turkiyenin su durumunu izliyorum. Tesekkurlerimle sevgiler ve Sizlere sonsuz basarilar dilerim. Edib Kirdar
Ed Kirdar Ekirdar97@aol.com
>
BeğenBeğen