Yayınlandı
1 yıl önceon
Yazar
Dursun YıldızDr Hasan Hüsyin Doğan
Su Politikaları Derneği İkinci Başkanı.
28 Haziran 2024
Marmara Denizinde geçen yıl oluşan Müsilaj kirliliği sonrasında Haziran ayında 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı hazırlandı . Daha sonra kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetleri içeren Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı 2021-2024 açıklandı .Bu planın kapsamı Boğazlar ve Susurluk Havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzası ile bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli İllerinin tamamı olarak açıklandı.
Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi,Marmara bölgesindeki sanayi faaliyetlerini azaltmak için uzun vadede Türkiye Ulusal Mekansal Stratejik Planı hazırlanıyor. Bölgedeki atık bırakan tesisler izlemeye alındı. Birçoğuna para cezası kesilmişti.
O dönemin Bakanı Kurum, “Stratejik Plan kapsamındaki 8 stratejik hedef, 43 ana faaliyet, 132 alt faaliyeti 3 yılda tamamlayacağız ve Marmara’da bir daha müsilaj gibi bir sorunla karşı karşıya kalmayacağız.” demişti.
Ancak 28 Haziran 2024 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yapılan açıklama işlerin planlandığı gibi gitmediğini ortaya koydu
Bakan Özhaseki açıklamasında “Eğer eylem planımız doğru ve kararlı bir şekilde uygulanmazsa, müsilaj gibi ekolojik bir felaket kapıda bekliyor. Marmara her gün biraz daha kirlenip bozulmaya devam ediyor.” dedi.
Marmara Denizi’nde Planı Kim Yürütüyor
Marmara Denizinin korunması süreci 13 Haziran 2021 tarihli ve 31510 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2021/10 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kurulmuş olan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu tarafından yürütülüyor Bu kurul Valilik koordinasyonunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili kurum ve kuruluşların katılımı ile her İl özelinde toplantılar yaparak Bütünleşik Stratejik Plandaki ilgili tüm hususları ayrıntılı olarak istişare ediyor.
Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununun çözümüne yönelik yürütülen çalışmalarda koordinasyonunun sağlanması amacıyla, Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nun aldığı kararla her il özelinde yapılan değerlendirme toplantıları sürüyor.
Marmara Denizi Eylem Planının Başarısı Havza Ölçeğinde Yönetim ile olur.
Marmara denizindeki acil önlemler için 6 Haziran 2021’de 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı hazırlanmıştı. Bu planın maddelerinin 14 tanesi kirlilik yükünün azaltılmasıyla ilgiliydi. Ayrıca 2021-24 Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı hazırlandı.Ancak bu planların uygulanmasından istenilen sonuçların elde edilemediği veya bu planların daha etkin bir şekilde uygulanması gerektiği ortaya çıktı
Müsilaj Sorunu bir su kalitesi yönetimi sorunudur.
Musilaj sorunu biyolojik sonuçları nedeniyle bir kirlilik sorunudur.Ancak nedenleri itibariyle bir atık yönetimi, atıksu yönetimi,su kalitesi yönetimi sorunu olarak görülmelidir. Bu nedenle sorunu ortaya çıkartan sebepleri ortadan kaldırılmadan çözülemez. Kısa ,Orta ve uzun vadede çözüm için şimdi yapılacak şey ise geçmişte yapılmaya çalışılan klasik parçalı su yönetimi anlayışından farklı olmak zorundadır.
Bu kapsamda önce sorunun yaşandığı Marmara Denizine boşalan akarsuları birlikte ele alan bir havza alanı tanımlanmalıdır.
Halen Türkiye’nin 25 Nehir havzasından Marmara ve Susurluk Nehir havzaları Marmara Denizi çevresinde yer almaktadır.
Marmara Havzası ve Susurluk Havzasının Havza Koruma Eylem Planları hazır olup Susurluk Havzası için Havza Su Yönetimi Planı da hazırlanmıştır. Marmara Denizine kıyısı olmayan ancak havzadaki toplanan atık suyun ön arıtma sonrası Marmara Denizine boşaltıldığı Meriç Ergene Havzasının da Havza Yönetim Planı hazırdır.
Bu hazırlıklar Marmara Denizi çevresinde bütünleşik bir su kalitesi yönetiminin oluşturulmasını önemli ölçüde kolaylaştıracaktır. Burada gerekli olan bu iki havzanın tek bir havza bütünlüğü içinde ele alınarak bir havza yönetimi yapısının hızla oluşturulmasıdır. Bu bölge Marmara Denizi Havza Bölgesi olarak adlandırılabilir. Bu anlamda daha önce özellikle çevre koruma planı kapsamında yapılan Marmara Denizi Havzası Çevre Master Planı ve Yatırım Stratejisi çalışmaları gibi çalışmalardan da yararlanılarak acilen Marmara Denizi Havzası Su Yönetimi Planı ve diğer eylem planları hazırlanmalıdır. Marmara Denizi Havzasında tüm havza ölçeğindeki ölçüm ve denetleme kurumları ile çok iyi bir eşgüdüm içinde çalışacak etkin bir havza yönetim yapısı oluşturulmalıdır. Bu yapının yasal çerçevede gerçekleşebilmesi için Su yasası taslağı yasalaşmalıdır.
Marmara Denizine boşalan nehirlerin kirlilik yükleri
Marmara Denizine boşalan nehirlerin kirlilik yükleri derin deşarj ve doğrudan boşalma ile gerçekleşmektedir. Evsel ve endüstriyel nitelikli atıksular dışında birçok başka atıksu kaynağı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları Düzenli depolama sahalarından ve vahşi depolama sahalarından kaynaklanan sızıntı suları ,Gemicilik faaliyetleri, Turizm ve rekreasyon, Madencilik, Atıksularını doğrudan alıcı ortamlara deşarj eden müstakil endüstriler, Organ ize Sanayi Bölgeleri (OSB) içerisinde yer alan ve atıksularını beraberce ve direkt olarak alıcı ortamlara deşarj eden endüstriler, Belediye sınırları içerisinde yer alan ve atıksularını belediyelerin kanalizasyon sistemlerine deşarj eden endüstriler olarak sayılabilir.
Dijital teknolojiler öncelikle Marmara denizi çevresinde atıksu arıtma sistemlerinin daha verimli olarak işletilmesi için uygulanabilir. Kirli su kaçaklarının anlık olarak tespitinde ve önlemin önceden alınmasında büyük fayda sağlarlar. Dijital su altyapısı Marmara Denizi Havzası Su Kalitesi Izleme Sistemi ağlarının kurulmasında ve su kalitesinin sürekli olarak izlenmesinde de önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca digital su uygulamaları, Marmara Denizi’nin dijital ikizi çıkartılıp anlık değişimlere müdahale edilmesi için de büyük fayda sağlarlar . Ayrıca çıkışları Marmara’ya deşarj edilen bütün atıksu arıtma tesislerinin sürekli ve daha etkin denetimleri için dijital su teknolojileri büyük fayda sağlayacaktır.
Marmara Denizi havzasının kirlilik baskısından kurtulması düzenli veri toplanması ve proses çalışmalarıyla desteklenen ve doğrulanan ekosistem temelli su kalitesi modelleme çalışmalarının yapılması ve sürekliliğinin sağlanması ile mümkün görünmektedir. Burada da dijital su teknolojileri çok önemli bir rol oynayacaktır.
Artan kirlilik çeşitleri ve iklim değişikliği baskıları Marmara Denizi havzası ölçeğinde entegre bir su kalitesi yönetim planının uygulanmasını şart koşuyor. Bu dinamik süreç içinde ilgili/ilişkili tüm kurum ve kuruluşların sürece hâkimiyeti ve sahiplenmesi gerekir. Bu da koordineli, sağlam ve etkin bir Havza Yönetim kurumsal yapısı ile mümkün olur.