SPD Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Doğan :GAP’ta sulama ihracatı arttırdı ancak bölgede kalkınma tabana yaygınlaştırılamadı
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Nusret Mutlu birkaç gün önce yaptığı açıklamada , proje kapsamında hedeflenen 22 barajın 18’inin tamamlandığını, 19 hidroelektrik santralinden 14’ünün faaliyete geçtiğini bildirdi. Özellikle tarımsal üretim ve ihracatta sağlanan ilerlemelere dikkat çekerek, “GAP bölgesinin ihracatı, 600 milyon dolarlardan 13,5 milyar dolara çıktı. Tarımsal sulamanın etkisiyle bu büyük bir başarı hikâyesine dönüştü” ifadelerini kullanmıştı.
Su Politikaları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Doğan GAP konusunda derneğimizin araştırma dizisi kapsamında “GAP 2025 -Sulama Hedefleri ve Sonuçları “raporunu Şubat 2025 te yayınlamıştık diyerek aşağıdaki açıklamalarda bulundu
Bölgede ihracatın yanısıra ithalatın da arttığı görülmektedir. Bölge’den 2023 yılında yapılan 9,3 milyar dolarlık ithalatı mal gruplarına göre incelediğimizde en yüksek grup 7,5 milyar doları ile imalat sanayi ve 1,6 milyar dolar ile tarım ve ormancılık olduğu görülmektedir. Bu durumda tarım sektöründe 2023 yılında bölgeden yapılan ihracatın ithalatı karşılamadığı görülmektedir.”
Su Politikaları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Doğan devamla;
GAP bölgesindeki kişi başına düşen gelirin dağılımında sadece son yüzde yirmilik dilimde önemli bir artış olduğu diğer dilimlerde ise azalma gerçekleştiği görülmektedir. İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik sıralamasına göre GAP Bölgesi illerinde sosyo-ekonomik gelişmişlik derecelerinde Gaziantep dışında bir ilerleme gerçekleşmemiştir dedi.
Bölgede toprak mülkiyeti dağılımında büyük bir eşitsizlik var.
Dr. Hasan Hüseyin Doğan bölgedeki toprak mülkiyeti yapısında büyük bir eşitsizlik olduğunu belirterek aşağıdaki açıklamalarda bulundu;
“Bölgede toprak mülkiyeti dağılımında büyük bir eşitsizlik vardır. TÜİK’in 2001 Genel Tarım sayımı istatistiksel verilerine göre, GAP Bölgesinde çiftçilerin %6’sı topraksızdır. Hanehalkının %51’i 50 dekardan daha az toprağa sahip olup ancak geçimlik üretim yapabilmektedir. Bu durum potansiyelden faydalanma oranını düşürdüğü gibi, gelir düşüklüğü nedeniyle modern tarım ve sulama tekniklerine geçişleri de engellemektedir. Bölge genelinde aşiret yapısının hakim olması nedeniyle toprakların yaklaşık üçte ikisi ailelerin %12,5’i tarafından işletilmektedir. Toprakların yaklaşık üçte biri ise bölgedeki çiftçilerin %81,5’i tarafından işletilmektedir.
Bölge genelinde aşiret yapısının hakim olması nedeniyle toprakların %63’ü, ailelerin %12,5’i tarafından işletilmektedir. Toprakların %37’si ise bölgedeki çiftçilerin %81,5’i tarafından işletilmektedir. Şanlıurfa’da 10 milyon dekara yakın tarım toprağının yüzde otuza yakını ailelerin yüzde 1,5ine aittir . Bu iki ilde gözlenen yüksek toprak birikmesi uzun yıllara dayanan feodal mülkiyet ilişkilerinin bir mirasıdır. Miras yoluyla ve büyük toprak sahiplerinin kent burjuvazisine dönüşmesi sürecinde belli toprak parçalanmaları olsa da, Güneydoğu Anadolu’da hala bir toprak reformu gerektirecek mülkiyet eşitsizliği vardır “