Connect with us

Su Yönetimi

Planlamayı başaramıyorsanız, başarısızlığı planlıyorsunuz demektir.

Yayınlandı

on

Planlamayı başaramıyorsanız, başarısızlığı planlıyorsunuz demektir.

Ülkelerin gelişmesi, kalkınması  ve toplumların refahı için planlamanın önemi açıktır. Ülkemiz, planlı döneme geçtikten sonra planlamanın olumlu etkilerini görmüş ancak planlama anlayışını istenildiği gibi bugüne taşıyamamıştır.

Bugün toplumların karşı karşıya kaldığı iklimsel, ekonomik ,ekolojik ,sosyal ve siyasal  riskler  geleceği daha belirsiz hale getirmektedir. Bu nedenle gelişmiş ülkeler bu belirsizliği planlama ile aşacak ,planlamadan uzak olan ülkeler ise küresel kaosun içine yuvarlanacaktır. 

İklim değişikliği başta olmak üzere, artan nüfus, kirlilik, kentlere göç , ekosistem dengesinin bozulması, sanayileşme  ve  sulu tarım alanlarının genişlemesi  su kaynakları üzerindeki baskıları arttırmaktadır. Bu da ülkelerin su, enerji, gıda ve çevre güvenliklerini bir ulusal güvenlik sorunu olarak  kabul etmelerine neden olmaktadır .Bir ülkenin su güvenliği, o ülkenin   gelişmesi ve kalkınması kadar toplumsal barış ve istikrarın sürmesi için de çok önemlidir.

Bu nedenle bu kitapta önce planlama-bölgesel planlama kavramlarını ele aldık ve nehir havzası ölçeğinde bütünleşik  su yönetimine  genişçe yer verdik.

Elinizdeki yayının ülkemizin geleceğine katkıda bulunacağını  ve okuyucularına yararlı olacağını umuyoruz.

Günü kurtarmak yerine   geleceğimizi planlamalıyız

,

ÖNSÖZ

Prof. Dr. Ruşen KELEŞ’ in Önsözü

1950’li yılların sonları, Türkiye’nin planlı bir kalkınma dönemine girmesi ya da girmemesi gibi sorunların tartışma gündeminde sıklıkla yer aldığı yıllardır. Yönetimde her türlü adımın liberalizmin oyun kuralları içinde ve çoğu kez emperyalist batı ülkelerinin istemleri ve çıkarları doğrultusunda atılmasından yana olan görüşler uzun yıllar ülkede siyasal erki ellerinde bulundurmuşlardır.  En üst düzeylerde görev ve sorumluluk üstlenmiş olanların bile, bu tartışmalar sırasında, “Bize plan değil, pilav lazımdır” diyerekten ekonominin yönetiminde plandan kaçış doğrultusunda tavır almış olmaları, 1960’ların başlarında Devlet Planlama Örgütü’nün kurulduğu yıllara değin sürmüştür. Bu sorumluluk sahipleri, hakkıyla pilav yiyecek duruma gelebilmek için dahi, kıt kaynakların bir plan dahilinde kullanılması zorunluluğunu gözden uzak tutmuşlardır.

Ekonomik ve toplumsal kalkınmayı Beş Yıllık Kalkınma Planları çerçevesinde ele almayı zorunlu kılan Planlı Dönem, 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinin ardından başlatılmıştır. Bu dönemde, ulusal kalkınma planlarının altında, bölgeler düzeyinde de, bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması ya da giderilmesi gündeme gelmişse de, fiiliyatta bölge planlama çalışmalarının tekil birtakım örnekler olmaktan öteye geçtiğini görmek olanağı bulunamamıştır. Devlet Planlama Örgütü ile eski adıyla İmar ve İskan Bakanlığı arasındaki işbirliği ve işbölümü girişimlerinde de, ne yazık ki beklenen sonuç alınamamıştır.

Güneydoğu Anadolu Kalkınma Projesi (GAP) dışta bırakılırsa, ne merkezi, ne de yerel düzeyde ciddi bölge planlama projelerinin hazırlanıp uygulandığına tanık olunamamıştır. Bu durum, kuşkusuz, bölge planlamasının ve nehir havzaları yönetiminin ve bu amaçla girişilecek planlı çalışmaların önemli olmadığı anlamına gelmemektedir. Mesleki yaşamlarını bu konulara vakfetmiş olan iki değerli uğraş arkadaşımız olan Dr. Hasan Hüseyin Doğan ile Dursun Yıldız’ın birlikte hazırlamış oldukları ve Türkiye’de Bölge-Havza Planlaması ve Nehir Havza Yönetimi başlıklı kitapları böylesine önemli bir konusunun bilimsel yöntemlerle ele alınıp incelendiği ender yapıtlardan biridir.

Elinizdeki kitap beş ana bölümden oluşmaktadır. İlk Bölümde, yazarlar Planlama ve Bölge Planlaması kavramlarına kuramsal bir giriş yapmakta, İkinci Bölümde Bölge Planlamasında Farklı Ülkelerdeki Avrupa Birliği, Fransa, İspanya ve İtalya) Uygulamalara yer vermekte, Üçüncü Bölümdeyse Türkiye’de Planlama ve Bölgesel Planlama olgusunu kuramsal, örgütsel ve uygulama açılarından çözümlemekte, Dördüncü Bölümüyse, Türkiye’de Nehir Havzaları Yönetimini türlü yönleriyle incelemektedirler. Kitap, bir Değerlendirme Bölümü ile sona ermektedir.

Yazarların engin deneyimlerini başarıyla yansıttıkları bu değerli yapıtın, hem akademik kuruluşlarımızda görev yapan bilim insanları, hem de bürokrasinin bu konularla ilgili kurumlarında çalışmakta olanlar ve özellikle öğrenciler için çok önemli bir kaynak olduğuna hiç kuşku yoktur. Unutulmaya yüz tutmuş olan bir konunun akademik çerçevede yeniden ele alınıp yetkiyle kamuoyuna kazandırılmış olması nedeniyle yazarlar gerekten kutlanmaya değer. Önemli bir boşluğun doldurulmasına hizmet etmekte olan bu çalışmanın aynı zamanda bölge ve havza planlaması gibi konularda kamu kurumlarınca atılacak adımlara ışık tutacağına da hiş kuşkum yoktur.  Sayın Hasan Hüseyin Doğan ile Sayın Dursun Yıldız’ı yeniden kutluyor, bundan sonraki çalışmalarında kendilerine üstün başarılar diliyorum.

Prof. Dr. Ruşen KELEŞ

23 Haziran 2024, Ankara

Okumaya devam et
Yorum atmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2016 Su Politikaları Derneği Tüm Hakları Saklıdır.