29 Nisan 2021
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lütfü Akça, Meclis’teki İklim Komisyonu’na sunum yaptı. “Su kaynaklarını koruma durumunda bir şanssızlık olduğunu” belirten Akça, “Çok tesis yapıyoruz, yüzde 90-95 seviyesinde arıtacak tesislerimiz var fakat netice alamıyoruz. Su kaynaklarımızın sadece yüzde 37’si temiz veya az kirli” diye konuştu.

Prof.Dr.Lütfü Akça
Göl ve sulak alanların tehdit altında olduğunu vurgulayan Akça, su yönetiminde de sağlıklı ve güvenilir verinin toplanamadığını aktardı. Akça, su konusunda “kurumlar arasında görev ve yetki açısından otorite sağlayacak bir kurulun oluşmadığı”nı kaydetti. Bu konudaki planlama çalışmalarına da değinen Akça, “çok plan olduğunu ancak uygulanmadığı”nı” söyleyerek “Çünkü hem yasal hem kurumsal olarak uygulama ayakları oluşmadı” diye konuştu.
Bakanlıklar arasında çekişme var !
Bakanlıklar arasında bazı konularda “sen yapacaksın, ben yapacağım” çekişmesi olduğuna dikkat çeken Akça, “Bu da çok ciddi bir idari sorun, organizasyon sorunu ve bu sorunun hâlâ devam ettiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Su politikasının çok parçalı olmasında 6 farklı yasanın olmasının etkili olduğunu da vurgulayan Akça, “Bu 6 kanunun birbirleriyle herhangi bir irtibatı, bütünlüğü yok. O yüzden de bakanlıkların kendi politikaları var fakat ülkenin bir su politikası yok” dedi.
Komisyonun başkanı ve eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da bakanlıklarda yapılan değişiklikleri eleştirdi. Eroğlu, “Çevre Bakanlığı vardı. Sonra Çevre ve Orman Bakanlığı oldu. Daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı, şimdi Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Yani bunlar hakikaten karıştı” dedi

Kategoriler:Su Yönetimi
Yazınızın bir bölümünde ”Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lütfü Akça, Meclis’teki İklim Komisyonu’na sunum yaptı. “Su kaynaklarını koruma durumunda bir şanssızlık olduğunu” belirten Akça, “Çok tesis yapıyoruz, yüzde 90-95 seviyesinde arıtacak tesislerimiz var fakat netice alamıyoruz. Su kaynaklarımızın sadece yüzde 37’si temiz veya az kirli” diye konuştu.”” deniyor.
Sayın Lütfü Akça ve Veysel Eroğlu’nun su kirliliğinin özellikle başta Marmara ve Trakya bölgesi olmak üzere tekstil boya grubu fabrikalarından kaynaklandığını bilmemeleri mümkün değil.Nilüfer ve Ergene havzası bu sanayi ile dolu.Bu sektör istihdam ve ihracat yapıyor diye kayırılıyor.OSB atıksu arıtma tesisleriyle birlikte,Su idarelerindeki atıksu arıtma tesislerinin,hem kapasite yetersizlikleri,hem de ciddi işletme sorunları var ve -maalesef-yeterince bu konu önemsenmiyor.Ayrıca sayın Akça’nın “çok tesis yapıyoruz,%90-95 seviyesinde arıtacak tesislerimiz var” ifadesi konuyu yeterince anlamadığını gösteriyor.Bahsedilen eksiklik ve sürtüşmelerin olmasına rağmen,bugün ki mevcut yasa ve yönetmeliklerin daha titiz ve ciddiyetle,kararlılıkla uygulanması halinde bile,bugünden çok fazla iyi sonuçlar alınacağına inandığımı da ilave olarak söylemek isterim.
Yazı ve yayınlarınızı ilgi ve takdirle takip ettiğimi ifade ederek,iyi çalışmalar dilerim.
Ekrem Yıldız
Mak.Müh
BUSKİ Yönetim Kurulu
Emekli Üyesi
iPhone’umdan gönderildi
BeğenBeğen