Meteoroloji Genel Müdürlüğünün son 5 yıllık meteorolojik kuraklık haritaları bölgesel kuraklıkların bazı bölgelerimizde şiddetinin ve sıklığının arttığını ortaya koyuyor.Bu durum bazı bölgelerimizin sürekli olarak çeşitli düzeylerde kuraklık etkisi altına girdiğini gösteriyor. Bu nedenle su yönetimi ve su kullanıcıları yönetim anlayışını ve kullanım alışkanlıklarını gözden geçirmelidir. Su yönetimi politikaları yenilenmeli, su kullanım alışkanlıkları değiştirilmelidir.
Artan kuraklık etkisi sadece ülkemizde değil Dünyanın birçok ülkesinde de yaşanıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, artan sıcaklıkların su döngüsünü etkilediğini, su kıtlığı risklerinin küresel çapta yükseldiğini ve su yönetimi politikalarının acilen yenilenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, su kaynaklarının korunması ve tüketimin azaltılması için bireysel ve kurumsal düzeyde önlemlerin hızla hayata geçirilmesi çağrısı yapıldı.
Su kısıtlamaları sadece çevresel bir sorun olarak kalmıyor; Aynı zamanda sosyal ve ekonomik açıdan da ciddi sonuçlar doğuruyor. Su tüketiminin kısıtlanması, özellikle kırsal alanlarda yaşayanlar ve küçük tarım işletmeleri için büyük zorluklara yol açabiliyor. İklim krizi artık tüm dünyada etkilerini açıkça hissettirecek bir noktaya ulaştığı için, tüm ülkelerin benzer krizler için hazırlık yapmaları ve su altyapılarını mümkün olduğunca güçlendirmeleri büyük önem taşıyor.