Yayınlandı
7 ay önceon
Yazar
Dursun YıldızDursun Yıldız
İnş Müh
Su Politikaları Derneği Başkanı
8 Ocak 2024
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) geçenlerde açıklanan 2024-2028 Eylem planı ile tekrar gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve ilgili bakanlar tarafından yapılan açıklamalarda projenin geleceğine yönelik önemli hususlara vurgu yapıldı.
Yapılan açıklamalarda önümüzdeki süreçte sürdürülebilir ve akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılacağı ve bölge kalkınmasında tarımın itici güç olmasını sağlayacak tedbirlerin alınacağı belirtildi. Ayrıca sosyal refahın güçlendirilmesi ve enflasyonla mücadele kapsamında gıda üretiminin artırılmasının önemli olduğu ve kamu yatırım öncelikleri başta olmak üzere bu alanda adımların atılacağı belirtildi. Suriye’de yaşanan son gelişmelerin dış ticaret üzerine olası etkileri de değerlendirilerek yeni dönemde izlenmesi gereken politikaların ele alındığı ifade edildi. Bu açıklamalar GAP’a yönelik olarak yeni bir yol haritası oluşturulduğunu ortaya koyuyor. Bu da bizim uzun zamandır ifade ettiğimiz GAP’ın bölge için önemi artıyor tezimizin gerçekleştiğini gösteriyor.
GAP’ın tamamlanma hedefleri:
Projenin hedeflenen tamamlanma yılları; GAP Master Planı’nda 2005, GAP Bölge Kalkınma Planı’nda 2010, GAP Eylem Planı’nda 2012 olarak belirtilmiş ancak bu hedeflere ulaşılamamıştır. GAP-BKİ’nin yayınladığı 2023 Son Durum Raporu’na göre GAP kapsamındaki enerji projelerinde %91,2, GAP Eylem Planı sulama projelerinde ise %63 gerçekleşme sağlanmıştır (1). Proje’nin tamamlanma yılının sürekli ertelenmesinde bölgedeki terör, Ortadoğu’daki sürekli gerilim ve çatışma ortamı ve Türkiye’nin kamu finansman dengesindeki bozulmalar gibi birçok unsur etkili olmuştur. Yazar 2011 yılında yayınlanan kitabında(2) projenin tamamlanma tarihi konusunda aşağıdaki tespiti yapmıştır.
“GAP’tan planlanan geri dönüşlerin 2023 yılından önce alınabilmesi çok zor görünmektedir. Bu zorluk finansman sürekliliği sağlansa bile projenin entegre bir proje olması ,40 kamu kurumu ve 270 projeyi kapsaması ,sulama yatırımları için toprağın ve çiftçinin tarıma hazırlanmasının uzun zaman alacak olmasından kaynaklanacaktır. Tüm Havza ölçeğinde nihai gelişme durumu için 2040 yılının kabul edilmesi daha uygun olacaktır.”
Şekil 1. GAP Bölgesi, Dicle ve Fırat Nehir Havzaları ve kıyıdaş ülkeler
Soğuk Savaş döneminin küresel ekonomik ve uluslararası ilişkiler döneminde planlanan bir entegre kalkınma projesi olan GAP, bugün siyasi olarak yeniden şekillendirilmeye çalışılan bir bölgeye sınırdaş bir proje olmuştur. İklimde ve bölgede yaşanan siyasi gelişmeler GAP’ın bölgesel fayda sınırlarını genişletmiştir.
Şekil 2. Dünya gıda ticaretinde ülkelerin durumları(4).
Arap Yarımadasının Gıda Güvencesi
Ortadoğu ve Arap Yarımadasında hızlı nüfus artışıyla birlikte gıda talebi de artıp çeşitlenmektedir. BM ‘nin Şekil 2‘de verilen haritasında Arap yarımadası net gıda ithalatçısı olarak görülmektedir. Bu bölgede yıllık 30 milyar dolarlık bir gıda pazarı bulunmaktadır. Bu gıda pazarında Avrupa Birliği, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Brezilya, Kanada gibi uzak ülkeler öne çıkmaktadır (5).
Prof. Dr. Ahmet Şahinöz bir söyleşisinde(6) “Ortadoğu ülkelerinin coğrafi nedenlerden dolayı gıda taleplerini kendi üretimleri ile karşılamaları mümkün değildir. Dolaysıyla bu ülkelerin gıda ithalatları uzun yıllar boyunca artarak devam edecektir. Türkiye’nin GAP bölgesinde bir üretim planlamasına gitmesi ve üretim planlamasını da Ortadoğu ülkelerinin gıda pazarlarının yapısına uygun olarak yapması gerekmektedir.” demektedir.
GAP’ın tamamlanması ile bu pazardaki talebinin önemli bir bölümü çok daha uygun şartlarla GAP’taki üretimden karşılanabilir. Bölgedeki ilişkiler sıfır toplam yerine kazan kazan anlayışıyla ele alındığında, coğrafi yakınlık, tüketim kalıpları ve tüketim alışkanlıklarındaki benzerlik bu alandaki işbirliğini kolaylaştıracaktır.
Ancak bölgedeki hızlı siyasi gelişmelerin iklim değişikliği ile birlikte yeniden istikrarsızlığı beslemesi ve suyun güvenlikleştirilmesine neden olması ihtimali de düşük bir ihtimal değildir. Ancak tüm bu olumsuz ihtimallere rağmen Türkiye tarafından GAP,ta yapılması gerekenler geçmiş deneyimlerin ışığında yeniden planlanarak hızla uygulamaya geçirilmeldir.. GAP Arap Yarımadasında istikrar ve işbirliği için birçok imkan sunacak ve Türkiye’nin elini ekonomik ve stratejik açılardan güçlendirecek özellikler taşıyan bir projedir.
GAP’ın Tamamlanmasını Geciktiren Bazı Faktörler
GAP’ın planlandığı gibi 2005 yılında tamamlanmasını veya daha doğrusu projede daha fazla ilerleme sağlanmasını geciktiren sebepler aşağıdaki şekilde sıralanabilir(7).
Genel Değerlendirme
GAP’ın sürekli genişlemesi ve uzaması, özellikle bölgesel ölçekte projenin olumlu etkilerinin somut ve olumlu olarak görülmesini zorlaştırdı. GAP, birçok proje demetinden oluşan ancak somut hedefli topyekün bir bölgesel bir kalkınma projesi sonucundan uzaklaşan bir proje olmuştur. Bu durum GAP’taki heyecanın azalmasına neden olmuş ,beklentileri de kısmen sönümlemiştir. Ancak GAP, yaklaşık yarım asırdır devam etmesine rağmen durmayan, bloke olmayan bir proje olma özelliği de taşımaktadır. Bu durum bölgede aniden hızlanan siyasal gelişmeler sonucunda bize bugün GAP’ın yeni hedeflerle ele alınması imkanı sunmuştur.
Bu kapsamda son 3 yılda GAP’a ayrılan kamu tahsisleri tedricen artarak uzun yıllar ortalama tahsis değerinin üç katına kadar çıkmış olması da projenin yeniden canlanmasında önemli bir rol oynayacaktır. GAP’a ekonomik olarak artan ilgi ve Dördüncü Eylem Planı ( 2024-2028) ile belirlenen hedefler ve yapılan açıklamalar GAP’ta hızlanmayı getirecektir.
İklim değişikliği başta olmak üzere dünyada 21.nci yüzyılın başından bu yana yaşanan uluslararası güvenlik eksenli olumsuz gelişmeler ülkelerin gıda güvencesi sağlama politikalarını öne çıkardı. Bu anlayışla birçok gelişmiş ülkenin, Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede tarım toprağı satın aldığı veya kiraladığı görüldü.
Bu gıda güvencesi sağlama çabalarının, Arap yarımadası ülkeleri gibi özellikle su ve toprak kaynakları kısıtlı olan ülkelerde öne çıktığı görülüyor.
Bu durum su ve toprak kaynakları ile tarihin gelişimine büyük katkıda bulunan Mezopotamya ve verimli hilal bölgesinde yer alan GAP gibi bir projenin uluslararası stratejik önemini de arttırıyor.
Dünyada küresel ölçekte yaşanan uluslararası gelişmeler, bunların bölgesel sonuçları ve iklim değişikliğinin yaratacağı riskler, disiplinlerarası bir anlayışla analiz edildiğinde GAP’ın stratejik önemindeki artış kolayca görülebilecektir. Bu gelişmeleri çok iyi okuyup değerlendirerek GAP’a yönelik olarak Türkiye’nin uygulayacağı yeni planları, yakın gelecekte Türkiye’nin elini çok rahatlatacaktır. Ancak GAP’ın artan stratejik öneminin bölgede çok etkin olan küresel güçlerin de ilgi alanı içinde olacağı gözardı edilmemelidir.
KAYNAKLAR
1-2023 Güneydoğu Anadolu Projesi Son Durum Raporu GAP BKİB
2-Yıldız D. Özbay Ö (2011) Şu Fırat’ın Suyu Truva Yayınları .İstanbul
3-GAP Broşürü 2020 “ GAP Büyük Türkiye “ TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı .Şanlıurfa www.gap.gov.tr
4-Countries Are Starting to Hoard Food, Threatening Global Trade (March 30 2020) https://www.supplychainbrain.com/articles/31071-countries-are-starting-to-hoard-food-threatening-global-trade erişim: 17 07 2020.
5-Prof. Dr. Ahmet Şahinöz: “GAP Ortadoğu’yu Doyurur” Söyleşi (2011). ORSAM https://www.orsam.org.tr/tr/prof-dr-ahmet-sahinoz-gap-ortadogu-yu-doyurur-2/ erişim: 15 07 2020.
6-Prof. Dr. Ahmet Şahinöz: “GAP Ortadoğu’yu Doyurur” Söyleşi (2011). ORSAM https://www.orsam.org.tr/tr/prof-dr-ahmet-sahinoz-gap-ortadogu-yu-doyurur-2/ erişim: 15 07 2020.
7-Bilgen A. (2018) 1977’den 2017’ye Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP): GAP’ın 40 Yılı Üzerine Nitel ve Çok Boyutlu Bir Değerlendirme Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 73, No. 3, 2018, s. 811 -840