Kuraklık

Dicle-Fırat Havzasındaki Aşırı Kuraklığın Ardında İklim Değişikliği Var

9 Kasım 2023

World Weather Attribution grup tarafından yapılana araştırmaya göre 2020’den bu yana Suriye, Irak ve İran’da milyonlarca insanın hayatını mahveden aşırı kuraklıklar, insan kaynaklı küresel ısınma olmasaydı gerçekleşmeyecekti.

Suriye ve Irak’ın büyük bir bölümünü kapsayan Dicle-Fırat havzasında, bu şiddetteki kuraklıklar, küresel ısınmadan önce yaklaşık 250 yılda bir yaşanıyordu; şimdi ise on yılda bir yaşanması bekleniyor. İran’da aşırı kuraklık geçmişte her 80 yılda bir yaşanırken, günümüzün daha sıcak dünyasında artık ortalama her beş yılda bir yaşanıyor. Fosil yakıtların yakılması nedeniyle yaşanan sıcaklık artışı, bu kuraklıkları daha da yaygın hale getirecek.

World Weather Attribution grup tarafından ortaya konan çalışmada araştırmacılar, küresel ısınmanın sıcaklıkları yaklaşık 1,2 derece artırmasından bu yana bölgedeki kuraklığın nasıl değiştiğini karşılaştırmak için hava durumu verilerini ve iklim modellerini kullandı.

Bilim insanları, 2020’den bu yana kaydedilen yüksek sıcaklıkların iklim değişikliği olmadan “neredeyse imkansız” olduğunu ve kuraklığın meydana gelme olasılığını çok daha artırdığını buldu. Kavurucu sıcaklıklar, az miktarda yağmurun buharlaşmasını artırdı ve bu da kuraklığın ABD Kuraklık Monitörü ölçeğinde “aşırı” olarak sınıflandırılmasına neden oldu. İklim krizi olmasaydı son üç yılda kuraklık eşiği geçilmezdi.

Kuraklığın etkileri geniş kapsamlı oldu; milyonlarca kişinin kırsal alanlardan göç etmesine , gıda fiyatlarının yükselmesine, orman yangınlarına ve hava kirliliğine, balıkçı nehirleri ve göllerinin kurumasına neden oldu.

Suriye’de 2 milyon insanın yerinden edildiği ve 12 milyon kişinin (nüfusun %60’ı) gıda güvensizliği yaşadığı bildirildi. İran’ın neredeyse her eyaleti kuraklıktan ciddi şekilde etkilendi ve kötü hasat, gıda fiyatlarında ani artışlara neden oldu.

Çalışma ayrıca, yıllarca süren savaş ve siyasi istikrarsızlıktan kaynaklanan mevcut kırılganlığın, insanların kuraklıkla başa çıkma becerisini azalttığını ve bunu insani bir felakete dönüştürdüğünü de ortaya çıkardı.

Şekil 1: ABD küresel kuraklık izleme  sistemine göre Geniş Batı Asya bölgesi için kuraklık sınıflandırması. Lejand Haziran 2023’teki 36 aylık SPEI değerlerini gösteriyor . Çalışma bölgeleri, Dicle-Fırat Nehri Havzası ve İran gri çizgilerle gösterilmiştir.

Dicle-Fırat Nehri havzasında kuraklıklar artacak

Tüm Fırat ve Dicle Havzası ve İran’ın büyük kısmında , 36 ay boyunca Haziran 2023’e kadar aşırı ve olağanüstü tarımsal kuraklık yaşandı.

Üç farklı gözlem tabanlı veriler kullanılarak yapılan çalışmada gerek Dicle ve Fırat havzasında gerekse İran’da  gelecekte  daha ciddi kuraklıklara yönelik güçlü bir eğilim  tespit edildi.

Yapılan çalışmada insan kaynaklı iklim değişikliğinin bölgedeki kuraklık  eğilimlerinin  itici gücü olup olmadığını veya ne ölçüde olduğunu belirlemek için gözlem tabanlı veriler kullanıldı. Bu veriler iklim modellerine uygulanıp  bölgedeki 36 aylık SPEI değerleri elde edildi.

Yapılan çalışmada(6), Dicle ve Fırat Havzasında  böyle bir kuraklığın meydana gelme olasılığının 1.2 ° C daha serin bir dünyaya kıyasla 25 kat daha arttığı tespit edildi. İran’da ise  böyle bir kuraklık olasılığının 1.2 ° C daha serin bir dünyaya kıyasla 16 kat arttığı sonucuna varıldı.

Daha çok fosil yakıtların etkisiyle, dünyadaki ortalama sıcaklığın 1.2 ° C artmış olması nedeniyle  daha ciddi kuraklıkların  en az on yılda bir meydana gelmesi beklenmektedir.

Kuraklığa karşı acil önlemler alınmalı

Kızılhaç Kızılay iklim merkezinden Rana El Hac şunları söyledi: “Çatışmaların kendisi arazi bozulmasına, zayıf su yönetimine ve altyapının bozulmasına katkıda bulunarak kuraklığa karşı hassasiyeti artırıyor. Araştırmalar aynı zamanda iklim değişikliğinin özellikle bu bölgede bir tehdit çarpanı olarak işlev gösterdiğini de ortaya koyuyor.”

Araştırmacılar, gelecekte daha sık yaşanacak kuraklığa karşı plan yapmanın hayati önem taşıdığını söyledi.İran’daki Semnan Üniversitesi’nden Prof. Mohammad Rahimi, “Çalışmamız, insan kaynaklı iklim değişikliğinin Batı Asya’daki on milyonlarca insanın hayatını oldukça zorlaştırdığını gösterdi. Daha fazla ısınmayla birlikte Suriye, Irak ve İran yaşanması daha da zor yerler haline gelecek” dedi.

İngiltere’deki Imperial College London’dan Dr. Friederike Otto ise, fosil yakıt tüketimini durdurana kadar bu tür kuraklıkların yoğunlaşmaya devam edeceğini söyledi ve ekledi: “Eğer dünya COP28’de fosil yakıtlardan aşamalı çıkışı kabul etmezse herkes kaybedecek: Daha fazla insan su kıtlığından mustarip olacak, daha fazla çiftçi yerinden edilecek ve birçok insan süpermarketlerdeki yiyeceklere daha fazla para ödeyecek.”


Kaynak: Otto, F,Clarke, B,Rahimi, M, Zachariah, M, Barnes, C ,Kimutai, J Stewart, S ,Vahlberg, M, Banthiya, A, El Hajj, R, Singh, R, Wynter, A, Philip, S, Pinto, I (2023)  “Human-induced climate change compounded by socio-economic water stressors increased severity of drought in Syria, Iraq and Iran” Grantham Institute for Climate Change
Faculty of Natural Sciences. http://hdl.handle.net/10044/1/107370

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.