Connect with us

Su

SPD Başkanı Yıldız: İstanbul’da su açısından risk bitmedi

Yayınlandı

on

Al Ain Türkçe Özel

Alain Türk

2024/1/16 11:21 GMT

Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız, Al Ain Türkçe’ye konuştu

İstanbul’un barajları dolsa da susuzluk riski bitmedi. Daha kötü günler yaşanmaması için sürdürülebilirliğin sağlanması şart. Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız bu konuda Al Ain Türkçe’ye özel açıklamalar yaptı.

İstanbul’da çok değil daha birkaç ay önce barajların doluluk oranı yüzde 15’e kadar indi. Şimdi ise yüzde 58 seviyesinde. Barajların dolmasıyla kuraklık ve susuzluk riski unutulsa da risk hala olduğu yerde duruyor. Etkin bir su yönetimi ve tedbirler hala aciliyetini koruyor.

Al Ain Türkçe’ye konuşan Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, İstanbul’un Avrupa yakasının daha riskli olduğunu vurguladı. Yıldız, İstanbul’un su yönetimi konusunda yapılması gerekenler konusunda Al Ain Türkçe’nin sorularını cevapladı.

İstanbul’un barajlarında bugün itibariyle doluluk oranı yüzde 58. Bu rakam İstanbul’da kuraklık ve susuzluk riskinin geçtiği anlamına mı geliyor?

İstanbul’un barajlarındaki ortalama doluluk oranları, İstanbul’da su temin güvenliği riski konusunda tam bir fikir vermez. Bu oran İstanbul Barajları için ortalama bir oran olup İstanbul’da Avrupa ve Anadolu yakasındaki riskleri ayrı ayrı ortaya koymaz. Çünkü İstanbul’da nüfusun, su talebinin ve su kaynaklarının dağılımı Avrupa ve Anadolu yakalarında farklıdır. Avrupa ve Anadolu yakasında nüfus ve su kaynakları eşitsiz bir şekilde dağılmıştır.

Örneğin İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ)’nin verilerine göre 2023 yılında İstanbul’da toplam 6 milyon 891 bin 231 aboneye hizmet verilmiştir. İstanbul’a geçen yıl Avrupa Yakası’nda 737 milyon 938 bin 674 metreküp, Anadolu Yakası’nda 379 milyon 125 bin 442 metreküp olmak üzere toplam 1 milyar 117 milyon 64 bin 116 metreküp su temin edilmiştir.

Bu durumda temin edilen yıllık su miktarında Avrupa Yakası’nın payı yüzde 66,06, Anadolu Yakası’nın payı ise 33,94 olarak gerçekleşmiştir. Yıl içinde Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na 440 milyon 532 bin 935 metreküp su transferi yapılmıştır. Bu Avrupa yakasındaki su talebinin % 60’ının Anadolu yakasından sağlandığı anlamına geliyor.

Bu noktalar dikkate alındığında İstanbul’da susuzluk riskinin iki yakada farklı olduğu ve ortalama baraj doluluk oranlarının bu risk konusunda yeterli ve sağlıklı bir bilgi vermediği söylenebilir.

Şehrin iki yakasını ayrı ayrı ele almak lazım. Bu noktada Anadolu yakası ve Avrupa yakasında durum ne? Hangi yakada risk daha fazla?

İstanbul’da su güvenliği riskini her iki yaka için ayrı ayrı ele almamız gerekir. Bu çerçevede Avrupa yakasının iklim kuraklık direnci olarak daha kırılgan bir yapıda olduğu söylenebilir. İstanbul’un Avrupa yakası, kurak dönemlerin daha fazla yaşandığı, nüfusu daha fazla ve depolanan su hacmi yetersiz olan bir bölgedir. Ayrıca burada nüfus artışı hızı ve potansiyeli daha yüksektir. Tüm bu koşullar bu bölgeyi kurak dönemlerde daha kırılgan yapmaktadır. Kurak dönemlerde Avrupa yakasının Anadolu yakasına nazaran daha küçük kapasiteleri barajları hızla boşalmakta ve yağışlı bir dönemde ise doluluk oranları hızla yükselmektedir. Ancak Avrupa yakası su temini güvenliği açısından Anadolu yakasından Melen Yeşilçay sisteminden transfer edilecek olan suya bağımlı olduğu için daha riskli bir bölgedir.

İstanbul’un Anadolu yakası daha yağışlı olan Batı Karadeniz havzasına komşu olup ihtiyaç duyduğu ilave suyu bu havzadaki sistemlerden daha güvenli bir şekilde sağlayabilmektedir.

Daha birkaç ay öncesine kadar susuzluk ve kuraklık İstanbul’un ana gündem maddesiydi. Bugün ise konu unutuldu. Sürdürülebilirlik açısından İstanbul’da hem yerel yönetimler hem vatandaş neler yapmalı?

İstanbul’un su sorunu, sadece yağışların azalmasına bağlı bir yaklaşımla ele alındığında sürdürülebilir su yönetimine ulaşılması zorlaşır. İstanbul’un su yönetimindeki yapısal, yönetsel eksikliklerin tespiti ve çözümü konusunda ilerleme kaydedilemez.

Çünkü “Su Yönetimi sadece çeşmelerden suyu akıtmak değildir”. Suyun ekonomik, ekolojik ve sosyal hedefler arasında bir denge sağlayarak, katılımcı bir anlayışla yönetilmesi gerekiyor.

Mevcut su yönetimi anlayışımız ve orta ve uzun vadeli planların uygulanabilmesi önündeki sosyo politik engeller su yönetimini daha çok gündelik ve dönemsel, popülist ve pratik çözümlere yönlendiriyor hatta zorluyor.

Örneğin hem 2007 yılında hem de 2023 yılında İstanbul ciddi şekilde su temini krizine yaklaştı. Ancak her iki dönemde de yetkililerin suyun daha tasarruflu kullanılmasına yönelik çağrıları karşılık bulmadı.

2023 yılının ortalarından itibaren İstanbul’un su sıkıntısı içine girebileceği konuşulmaya başlamasına ve su tasarrufu çağrıları yapılmasına rağmen İSKİ verilerine göre 2023 yılında su tüketimi rekor kırdı.

Bu durum su kullanıcılarının kullanım alışkanlıklarını değiştirmediklerini gösteriyor. Bir başka deyişle su yönetiminin iletişim stratejisinin yeterince başarılı ve etkili olmadığını ortaya koyuyor. Burada İstanbul gibi su konusunda sürekli kritik dengede olan ve çok geniş bir alana yayılan metropollerde suda talep yönetimine geçilmesi ve talebin kontrol edilmesi gerekir. Suyu fazla tüketen işletmelerde bu tüketimin azaltılmasına yönelik teşvikler ve denetimler arttırılmalıdır. Bu konuda su verimliliğine yönelik tedbirler arttırılması ve toplumsal su kullanım bilincinin arttırılmasına yönelik daha etkin yöntemler uygulanmalıdır.

Su kullanıcıları ise İstanbul’da sürdürülebilir su temini üzerinde artan baskıları dikkate alarak suyu daha verimli kullanarak su yönetimine katkıda bulunmalıdır. Bu katkının daha etkin ve sürekli olabilmesi için su yönetiminin de katılımcı yönetim anlayışı ile su kullanıcılarına yaklaşması gerekir. Tüm bu önerilerin etkili bir şekilde uygulama alanı bulabilmesi, su yönetiminin yönetim anlayışını, su kullanıcılarının da su kullanım alışkanlıklarını değiştirmeleri ile mümkündür. Bu da radikal bir düşünce değişikliğine ihtiyaç duymaktadır.  

Kaynak:https://tr.al-ain.com/article/istanbulda-susuzluk-riski-bitti-mi

Okumaya devam et
Yorum atmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2016 Su Politikaları Derneği Tüm Hakları Saklıdır.