Connect with us

Kuraklık

Kuraklık Barajları boşalttı, Mahsul tarlada kaldı.  Havza Eylem Planları uygulanmalı.

Yayınlandı

on

Bazı bölgelerimize son 50-60  yıldaki en düşük yağış düştü. Kuraklık yerleşiyor.

Dursun Yıldız

SPD Başkanı

2025 su yılı  (Ekim 2024-Mayıs 2025) özellikle  Trakya’nın bir bölümü , Ege,İç Anadolu ,Güneydoğu Anadolu’da meteorolojik olarak  çok şiddetli kurak ve olağanüstü kurak koşullar yarattı. Bu durum Meteoroloji genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 9 aylık ( Eylül 2024-Mayıs 2025 ) Meteorolojik kuraklık haritasında açıkça görüldü.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2025 Su Yılı 8 Aylık Alansal Kümülatif Yağış Raporuna göre  8 aylık kümülatif yağışlarda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 65, Marmara ve Ege Bölgesi’nde son 18 yılın en düşük yağışı kaydedilmiştir

Bu meteorolojik kuraklık Ankara ve İzmir  başta olmak üzere olağanüstü kurak bölgelerde barajların doluluk oranlarını da büyük oranda düşürdü. Ankara’da geçen yıl %38 olan barajlardaki ortalama aktif doluluk oranı bugün itibariyle  % 15’e düşmüş durumda. İzmir’de de aynı durum sözkonusu. Geçen yıl %34 olan barajların ortalama aktif doluluk oranı %20’ye düşmüş durumda .  İzmir’e su temininde önemli bir yeri olan Tahtalı Barajında bu oran ise %12 civarında bulunuyor.

Bu su yılında bazı bölgelerimizde  yaşanılan şiddetli  kuraklık tarımda yağmura bağlı ürünleri de vurdu. Özellikle Hububat ve Bakliyat’ta  %20-30’a varan verim kaybı ve kalite düşüşü tahmin ediliyor.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin  Mayıs 2025 Fenolojik Değerlendirme Raporu, Türkiye’de hububat ve bakliyat üretiminde ciddi kuraklık etkilerini ortaya koydu.  Yağışların normaline göre    %23 azaldığı 2024/25 sezonunda, özellikle Güneydoğu Anadolu’da %30-50 verim kaybı bekleniyor. 

İç Anadolu’da   Buğdayda ortalama %35  Nohutta %25 verim kaybı bekleniyor

İç Anadolu, Türkiye’nin buğday üretiminin %33’ünü karşılıyor. Bu su yılı yağışları da  normale göre %33 azaldı . Yozgat’ta  zirai don olayı ve yetersiz yağışlar, kıraç alanlarda %15-20 verim kaybına yol açtı. Konya ve Aksaray’da hububat yüksek sıcaklıklar nedeniyle  erken başak çıkardı; bazı kıraç tarlalarda %50’nin üzerinde verim kaybı bekleniyor. Ankara ve Kırşehir’de ise %10-15 rekolte düşüşü öngörülüyor.

İç Anadolu, nohut üretiminin %70’ini karşılıyor. Yozgat, Kırıkkale ve Ankara’da yağış yetersizliği nedeniyle %20-25 verim kaybı bekleniyor. Taneler cılız kalarak kaliteyi de etkiledi.

Güneydoğu Anadolu’da Buğday ve Mercimekte Tarımsal Kuraklık Alarmı

Buğday üretiminin %22’sini sağlayan Güneydoğu Anadolu, en ağır darbeyi aldı.  Su yılı yağışları normaline göre  %52  azaldı. Şanlıurfa’da kıraç arpa tarlalarında verim kaybı o kadar yüksek ki bazı alanlar hasat edilmeden sürüldü.  Bölgede buğdayda %15-30, arpada %25-50 verim kaybı bekleniyor.

Kırmızı mercimek ekilişlerinin %95’i Güneydoğu Anadolu’da gerçekleşiyor. Şanlıurfa’da %30-50, Gaziantep’te %10-15 verim kaybı raporlandı. Mardin’de kıraç alanların yarısı kurudu, bazı tarlalar hasat edilmedi. Bölgede rekolte ciddi şekilde düştü.

Ne yapılmalı:

Ülkemiz bir bölgesel kuraklıklar ülkesi Ekim ayında başlayan su yılında Orta Anadolu,Güneydoğu Anadolu’nun tümü ,Trakya’nın güneyi ve Orta ve Güney Ege ‘de çok şiddetli ve olağanüstü meteorolojik kuraklık görüldü. Bu durum Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 9 aylık kuraklık haritasına da yansıdı.

Bu kurak dönem Ankara,İzmir gibi büyükkentlerimizin barajlarındaki doluluk oranlarını azaltarak geçen seneki oranların yarısına düşürdü. Ayrıca yağmura bağlı tarım ürünlerinde verim  ve kalite kaybı yaşanmasına neden oldu.

Bu yıl da  belirli bölgelerimizde yaşanan meteorolojik kuraklık  hidrolojik ve tarımsal kuraklığa dönüşmüştür. Ülkemizde sıklığı ve şiddeti artan bölgesel  kuraklık sorunu için yapılan plan hazırlıkları uygulamaya geçirilmelidir. Havza ölçeğinde hazırlanan kuraklık eylem planları’nın ilgili tüm paydaşlarla birlikte uygulanmasına yönelik eksiklikler belirlenmelidir. Havza ölçeğinde etkin bir  su yönetimi kurumsal yapısı oluşturularak su kullanımında verimlilik arttırılmalıdır. Ayrıca bunun gibi kurak dönemler tarımsal üretimde doğal olarak yeraltısuyu çekiminin artmasına neden olmaktadır. Yeterli beslenme olmadığı için yeraltısuyu seviyelerindeki ve su kalitesindeki düşüş de hızlanmaktadır.

Yeraltısularımızın  korunması ve daha verimli kullanılmasına yönelik denetimlerin arttırılması gelecekte  su güvenliğimiz için büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde çok başlı ,çok parçalı olan su yönetiminin daha verimli olabilmesi için Su Yasası Taslağı bir an önce yasalaşmalı ve havza ölçeğinde çok etkin bir  su yönetimi kurumsal yapısı oluşturulmalıdır. Havza ölçeğinde hazırlanan Kuraklık Eylem planı ,Taşkın eylem planı ve su yönetim planlarının etkili bir şekilde  uygulanmasına yönelik olarak tüm paydaşlarla bilgilendirme toplantıları başlatılmalıdır. Tüm bu yasal altyapı ,kurumsal kapasite eksiklikleri tamamlanmalı  ,farkındalık arttırma çalışmalarına hız verilmelidir. Tarım havzaları üretim planları uygulamaya konmalı ve  kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin tarımdan kopmasının önlenmesine yönelik olarak mali destekler verilmelidir…

Okumaya devam et
Yorum atmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2016 Su Politikaları Derneği Tüm Hakları Saklıdır.