Connect with us

su güvenliği

İstanbul’un kronik su sıkıntısının nedeni Melen Barajı’nın tamamlanamamış olmasıdır

Yayınlandı

on

İstanbul son 10 yıldan beri  Ekim ayında başlayan her su yılına bir önceki yıldan daha az su miktarı ile girmiştir

Dursun Yıldız

Su Politikaları Uzmanı

İSKİ’nin web sayfasında yer alan Ekim ayı başı itibariyle  baraj doluluk oranlarının yıllara göre karşılaştırılması grafiği incelendiğinde aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

2015 yılından başlayarak İstanbul barajlarında ekim ayı başı itibariyle baraj doluluk oranları sürekli bir azalma eğilimi göstermektedir. İstanbul son 10 yıldan beri  Ekim ayında başlayan her su yılına bir önceki yıldan daha az su miktarı ile girmiştir. Bu durum İstanbul’da azalan yağış, artan sıcaklık, artan nüfus ve  su talebi karşısında  İstanbul’un su arz güvenliği riskinin artmakta olduğunu göstermektedir.

Ekim ayı başında barajların doluluk oranlarında bir önceki yıla göre azalmanın birçok nedeni vardır. Bunların en önemlisi nüfus ile birlikte su talebi artarken yağışların azalması ve buharlaşmanın artmasıdır.  Bunun yanısıra su havzalarındaki daralma, kar yağışında azalma ve yağış rejiminde mevsimsel kaymalar da sayılabilir. Bu hususlar SPD Hidropolitik Akademi Merkezimiz tarafından ayrıntılı  bir şekilde incelenmektedir.  

Bunun sonucunda her su yılı başında İstanbul’un barajlarındaki su miktarının azalması İstanbul’un su arz güvenliği riskini arttırmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasında  İstanbul’un mevcut su havzalarının dışındaki  Melen Barajı’nın inşaatının hala tamamlanamamış olmasının önemli payı bulunmaktadır.

İstanbul’a halen 11 barajdan ve Melen Barajı işletmeye alınamadığı için Melen sisteminden pompalarla günde yaklaşık  3 milyon m3 su temin ediliyor. İstanbul’a su temin edilen  barajların toplam depolama kapasitesi yaklaşık 868 milyon m3 tür. Melen Barajı işletmeye alınsaydı bu depolama kapasitesi yaklaşık 1,8 katına çıkacaktı.

Melen Barajı’nın gövde çatlakları nedeniyle işletmeye alınamayışı ve bu konunun uzun süredir askıda olması İstanbul’un Su Temin Planını bozmuş ve birim su temin maliyetini arttırmıştır. Çünkü Melen suyunun pompalarla önce 196 m yüksekliğe basılması  gerekmektedir. İletilecek su miktarı arttıkça  zaten yüksek olan enerji maliyeti daha da artmaktadır.

Melen Barajı gövdesinde oluşan çatlaklar sonucunda barajda su tutulamaması  nedeniyle İSKİ, İstanbul’un özellikle yaz ayların su arz ve kalite güvenliğini sağlamak için B. Melen Çayına ilave su kabartma yapısı ve Pompa İstasyonları inşa etmiştir. Böylece özellikle İstanbul’un Avrupa yakasına  Melen Çayından daha fazla su basılması imkanı ortaya çıkmıştır.

Ayrıca Melen Barajında su tutulamaması nedeniyle  Melen Baraj yerindeki terfi merkezi kapasitesinin arttırılmasının yanısıra  Avrupa yakasına suyun basılacağı   Ömerli Barajı  pompa istasyonunun ve Cumhuriyet içme suyu arıtma tesisinin  kapasiteleri de yaklaşık %20 oranında arttırılmak zorunda kalınmıştır.

Özet olarak ;Melen ve Yeşilçay havzalarının bulunduğu Asya Yakası’ndan Avrupa Yakası’na daha fazla su transferi sağlanması amacıyla Melen Terfi Merkezinin kapasitesi ile birlikte diğer tesislerin kapasiteleri de  arttırılmıştır. Böylece  ilave 590.000m³/gün suyun Ömerli Barajı’na ve Cumhuriyet Arıtma tesisine transfer imkanı sağlanmıştır. Ancak hazırlanan bu altyapı daha çok kış ve bahar aylarında kullanılabilecektir.

Melen Çayındaki pompa istasyonlarına yaz aylarında yeterli suyun gelmemesi nedeni ile  su transfer imkanı azalmaktadır. Bu nedenle yaratılan  bu imkan daha çok kış ve bahar aylarındaki yağışlı dönemde su aktarılmasına katkıda bulunmaktadır. 

İstanbul’un su temini planı, Melen Barajı’nda su depolanamamasına ve Melen’den pompalarla su teminine bağlı olarak çok kırılgan hale gelmiştir. Bu nedenle İstanbul’da ve  özellikle Melen havzasında  2 yıl üstüste kuraklık yaşanması durumunda yaz aylarında İstanbul’un Avrupa yakasına  su temini riske girecektir.

Büyük Melen Havzasının aylık suyu yıllara göre değişken

Büyük Melen Çayı’nın  debileri Haziran-Kasım ayları arasında çok düşmekte ve aylık debiler  yıllara göre çok değişmektedir.Bu durum Şekil 1 ve Şekil 2 de görülmektedir.

Şekil 1. Melen Regülatörü yerine gelen aylık toplam akımlar

Şekil 1 incelendiğinde ,Melen regülatör bölgesinde ölçülen aylık toplam debilerin yıllara göre değişkenlik gösterdiği, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında çok  azaldığı  ve bu miktarların  kurak yıllarda Melen ‘den basılması planlanan debiler için yeterli olmayabileceği görülmektedir.

  Şekil 2. Melen Regülatörü yerinde ölçülen en düşük anlık akımlar

Ayrıca  Melen Regülatörü yerinde uzun yıllar boyunca ölçülen en düşük anlık akımlar da yıllara göre değişkendir. En düşük akımların gelmesi durumunda  özellikle  Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında, Avrupa yakası için  buradan çekimi planlanan debilerin anlık olarak karşılanamayabileceği görülmektedir (Şekil 2).

Bu nedenle bu yıl olduğu gibi kurak dönemlerin  yaz aylarında Avrupa yakasına Melen ve Yeşilçay sistemlerinden yeterli suyun aktarılabilmesi güçleşebilecektir. Bu durum dikkate alınarak  Melen çayına suyun daha bol geldiği Mart, Nisan, Mayıs aylarında  Avrupa yakasına  Melen ve Yeşilçay sistemlerinden  tam kapasite ile su aktarılarak, oradaki baraj seviyelerinin azalmasının önüne geçilmesine çalışılmaktadır.

Sonuç olarak İstanbul’da su arz güvenliğinin tehlikeye girmesinin kök nedeni  Melen Barajı’nın proje ve inşaat hatası sonucunda gövdesinde çatlaklar oluşması ve bu  nedenle su tutamamasıdır.

Bunun yanısıra İstanbul’un su yönetiminde  Talep Yönetimine geçilememiş olmasıdır.

İstanbul’un su sıkıntısı neden Avrupa yakasında ?  

İstanbul’un Avrupa yakasındaki su kaynakları ve depoları , bu yakadaki nüfusun su talebini karşılamaya yeterli değildir .İstanbul’da nüfusun %60’ı Avrupa yakasında yaşamakta ancak su kaynaklarının %40 ‘ı bu yakada bulunmaktadır. Ayrıca verilere göre Anadolu yakası daha fazla yağış almaktadır. İstanbul’un Avrupa  yakasındaki  su talebi daha yoğun ve bazı barajların depolama hacimleri de küçük olunca, kurak bir dönemde ilk olarak bu barajların boşaldığı haberleri öne çıkmaktadır.

İstanbul su temin sistemi Ömerli, Büyükçekmece ve Terkos gibi üç ana baraj üzerine oturmuş olup tüm İstanbul’a su temini bu barajlarla  entegre bir şekilde gerçekleşmektedir.

Avrupa yakasının Melen ve Yeşilçay sistemlerinden  yağışlı dönemde sürekli beslenmesi gerekmektedir. Ancak bu beslenme yaz aylarında akımdaki azalma ile yeterince  gerçekleşmeyebilir. Bu durumda  Avrupa yakasının su arz ve kalite  güvenliği de riske girebilir.

Sonuç olarak;

Melen Barajı Melen su temin sisteminin en önemli parçası ve İstanbul’un su güvenliğinin  sigortasıdır. Melen Barajında su tutulamaması İstanbul’un su arz ve kalite güvenliğini tehdit ettiği gibi ,su temin  planını bozmakta ve su temininin enerji maliyetini de çok arttırmaktadır.

. Bu barajın su depolama kapasitesi 694 milyon m3 olup İstanbul’un mevcut depolama kapasitesinin %80’ine  karşılık gelmektedir. Melen Barajı işletmeye alınsaydı İstanbul’un depolama kapasitesi yaklaşık 1,8 katına çıkacaktı.

.Baraj tamamlandığında İstanbul’un su ihtiyacına  önemli katkı yapması planlanmıştı. Ancak 2016 yılında bitirilmesi hedeflenen baraj, gövdesinde oluşan çatlaklar nedeniyle halen işletme alınamadı. Bu nedenle Melen sisteminden  su yaklaşık 300 m pompaj ve büyük bir enerji maliyeti ile sisteme basılıyor. Tamamlanması durumunda Melen Barajından elektrik enerjisi üretimi de gerçekleştirilecekti.

Melen Barajı’nın işletmeye alınmamış olması İstanbul’un su arzı güvenliğinin riske girmesine neden olmaktadır. İstanbul’un her su yılına barajlarda daha az su ile giriyor olması bu riskin artmakta olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle Melen Barajı’nın hızla tamamlanması İstanbul’un su arz güvenliği için büyük önem ve öncelik taşımaktadır. Bu dönem içinde İstanbul’un su güvenliğinin sağlanması için arz ve talebin birlikte yönetilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.  

Melen Barajı  işletme dışı kaldıkça İstanbul’da  kurak dönemlerde su arz ve kalite güvenliğinin sağlanması zor olacaktır.  Bu konuda en temel çözüm Melen Baraj yerinde yeni bir barajın yapımına hızla başlanmasıdır.Bununla birlikte İstanbul’da suyun talep yönetimine geçilmesidir.

Özetle ;Melen Barajının işletmeye alınması geciktikçe hem su arz ve kalite güvenliğinin sağlanması riske  girecek ,hem de enerji maliyeti İSKİ’nin bütçesine ilave büyük bir yük getirmeye devam edecektir. Halen  bu enerji bedeli Melen barajının yeniden yapılması için gereken maliyete  yaklaşmış durumdadır. İstanbul’da su ve atıksu yönetimini birlikte ele alan yenilikçi bir su yönetimi ve su kullanımı anlayışına olan ihtiyaç artmaktadır.

Okumaya devam et
Yorum atmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2016 Su Politikaları Derneği Tüm Hakları Saklıdır.