Dünya Sulak Alanlar Günü 2025, “Ortak Geleceğimiz için Sulak Alanları Korumak” temasına odaklanacak.

BM Genel Kurulu (UNGA) 2 Şubat’ı Dünya Sulak Alanlar Günü olarak belirledi. Bu gün, sulak alanların insanlar ve gezegen için hayati rolü hakkında küresel farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Sulak alanlar günü için her yıl ayrı bir tema belirleniyor

2025 Dünya Sulak Alanlar Günü’nün teması “Ortak Geleceğimiz için Sulak Alanları Korumak”tır. Tema, tüm insanların refahı için bu doğal yaşam alanlarını korumak ve böylece gelecek nesillerin sulak alanların sağladığı her şeyden yararlanmaya devam edebilmesi için cesur eylemlerin aciliyetinin altını çizmektedir.

Her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü, Sulak Alanlar Sözleşmesi’nin (Ramsar Sözleşmesi) 2 Şubat 1971’de İran’ın Ramsar kentinde kabul edildiği tarihi işaret ediyor.

Sulak alanlar dünyanın en üretken ortamları

Sulak alanlar dünyanın en  üretken ortamları arasındadır; Bu alanlar sayısız bitki ve hayvan türünün hayatta kalmak için bağlı olduğu suyu ve üretkenliği sağlayan biyolojik çeşitliliğin beşiğidir.

 Sulak alanlar, tatlı su temini, gıda  üretimi ve biyolojik çeşitlilikten taşkın kontrolüne, yeraltı suyunun beslenmesine  ve iklim değişikliğinin etkilerinin  azaltılmasına kadar insanlığa sağladıkları sayısız fayda veya “ekosistem hizmetleri” açısından vazgeçilmezdir. Sulak alanlar biyolojik çeşitlilik için de gereklidir: Sulak alanlar Dünya kara yüzeyinin yalnızca %6’sını kaplamasına rağmen, tüm bitki ve hayvan türlerinin %40’ı sulak alanlarda yaşar veya ürer.

Ancak sulak alanlar en fazla tehdit altındaki ekosistemdir. Dünya Mirası ve Ramsar Sözleşmelerine göre geçtiğimiz yüzyılın başından bu yana dünyadaki sulak alanların yüzde 64’ü yok oldu. Dünyanın birçok bölgesinde sulak alanlar, sulak alanların insanlara sağladığı faydalardan ödün verecek şekilde azalmaya devam ediyor. Küresel Sulak Alan Görünümü’ne göre sulak alanları doğal ormanlardan üç kat daha hızlı kaybediyoruz. Bu nedenle sulak alanların korunması insanlığın hayati bir görevidir ve  bu anlayış 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olabilir.

Sulak alanların tanımı ;

Sulak alanlar hem tatlı su hem de kıyı ve deniz ekosistemleri olarak tanımlanır ve tüm gölleri ve nehirleri, bataklıkları,  turbalıkları, haliçleri, deltaları, gelgit düzlüklerini, mangrovları, mercan resiflerini içerir. Bu alanlar hem kendi içinde sağladığı canlılık ortamı  hem de insan refahına ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıları ve hizmetleri açısından insanlar ve doğa için kritik öneme sahiptir. Ancak sulak alanlar bu  kritik rollerine rağmen, azalma, kayıp ve bozulma oranlarının en yüksek olduğu ekosistemler arasında yer alıyor. Sulak alanlar ormanlardan üç kat daha hızlı yok oluyor.

2025 Dünya Sulak Alanlar Günü, bu yıl Sulak Alanlar Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nın (COP15) 15. toplantısı gerçekleştirileceği için özel bir önem taşıyor. Her üç yılda bir,  sözleşmeye taraf olan  hükümetlerinin temsilcileri, sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımına ilişkin  ilerlemeyi kolaylaştırmak ve gelecek üç yıl için bir çalışma programı üzerinde anlaşmaya varmak üzere bir araya gelmektedir.

Kaynak: https://sdg.iisd.org/events/world-wetlands-day-2024/