Connect with us

RAPORLAR

Üretmezsek Tükeniriz Konferansı’nda Mersin tarımı konuşuldu. SPD Mersin Temsilcisi Mustafa Kavukçuoğlu da konferansı izledi.

Yayınlandı

on

Bu yıl 4.’sü düzenlenen Üretmezsek Tükeniriz Konferansı, ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar’ başlığı ile başladı.

22.02.2025 –

Haber / Ceren Seyran İnan

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Ziraat Odası TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi işbirliğinde düzenlenen Üretmezsek Tükeniriz Konferansı ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar’ başlığı ile başladı. Mersin’de üreticilerin sorunlarının, çözüm önerilerinin, gelecek risklerin konuşulduğu konferansta açılışı yapan MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, bölgenin önemini ve tarımsal üretim potansiyelini vurguladı.

Çakır: “Dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor”

Tarımsal üretimde sorunlara ve sorunların küresel boyutlarına değinen Çakır, “Bölgemiz sadece bereketli bir tarım alanı değil aynı zamanda tarımsal çeşitliliğin ve üretim gücünün merkezidir. Dünya tarım tarihinde kıymetli bir yere sahiptir. Küresel ısınma başta tarım olmak üzere tüm sektörleri ve bizleri etkisi altına almaya başladı ve bizler şimdiden önlem almaya başlamak zorundayız. Su yönetimini doğru planlamalı, tasarruflu sulama sistemine geçmeliyiz. Kuraklığa dayanıklı, hastalıklara dirençli ürün çeşitleri geliştirmeliyiz. Ürün desenimizi değişen iklime göre şimdiden planlamalıyız. Bugün Mersin Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biridir. Ama unutmayalım ki bu bereket kendiliğinden devam etmez. Topraklarımızı ve suyumuzu korursak, doğru üretimi sürdürürsek ülkemizin tarımda avantajlı hale gelmesini sağlarız. Hem kırsalın cazip hale gelmesi hem de gençlerin tarım sektörüne özendirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Bu kadar net biçimde önümüzde duran sorunlarla mücadele etmek için daha fazla oyalanmadan dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor. Konu ile ilgili politikalar üreten kamu otoriteleri tabanın, üreticinin, çiftçinin sesine daha çok kulak vermelidir. Bir yandan iklim değişikliği ile mücadele ederken bir yandan da Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı gibi küresel düzenlemelere uyum sağlamak zorundayız” dedi.

Başkan Seçer: “Artık küresel olarak asırların yükleriyle karşı karşıyayız”

Çakır’ın ardından konuşmasını yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, tarıma bakış açılarını değerlendirerek, “Kendi açımızdan tarıma bakışımızı değerlendirmek istiyorum. Burada üreticiler var, muhtarlarımız, kadın üreticiler, aile çiftçilerimiz var. Senin sorunun aslında Konya’daki çiftçinin de sorunu Burada sulama borusu desteğine ihtiyaç vardır. Konya’da da buğday tohumu desteğine ihtiyaç vardır. Ama bir şekilde sorunlar ortak. Hep benzer sorunlar ortada.  Artık küresel olarak asırların yükleriyle, sorunlarıyla karşı karşıyayız. Küresel iklim değişikliği var. Dünya’nın ısınması demek dengenin bozulması demek. Dünya’da sorunlar var” dedi.

Başkan Seçer: “Vatandaşın yanında olmayı sürdüreceğiz”

Mersin’i kalkındırmak için her alanda hizmet verdiklerini ifade eden Başkan Seçer, “Tarımsal üretimden hayvancılığa, balıkçılığa, arıcılığa, tropikal meyve üretimine aklımıza ne gelirse Mersin Büyükşehir Belediyesi her türlü üretimin yanında var. Mersinliler olarak tembel değiliz çalışıyoruz. Mersin 90 milyara yakın hayvansal ve tarımsal üretim yapıyor. Önce vatandaşın mutluluğu gelir. Vatandaşın yanında olmaya devam edeceğiz. Üreten vatandaşın yanında olacağız. İşbirliği içerisinde olacağız. Mersinimizi de ülkemizi de kalkındıracağız” diyerek birliktelik vurgusu yaptı.

Konuşmaların ardından devam eden konferansta Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Umut Toprak, İrfan Donat ve Ekonomi Dergisi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım panelist olarak ‘Tarımsal Üretimde Riskler ve Fırsatlar’ başlığında değerlendirmelerini aktardı.

Donat: “Hedef bardağın boş tarafını doldurmak”

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen Programcı İrfan Donat sektöre ilişkin genel bir perspektif çizdi. Bardağın hem boş hem de dolu tarafının konuşulacağı bir konferans düzenlendiğini kaydeden Donat, toplantı sonundaki hedefin bardağın boş tarafını da doldurmak olduğunu söyledi. Türkiye’nin 68 milyar dolarlık tarımsal hasıla ile Avrupa’nın birincisi, dünyanın 9’uncusu olduğunu ifade eden Donat, buna karşın tarımsal ihracatta ilk 20’ye bile giremediğini dile getirdi. Tarım ülkesi olan Türkiye’de TÜİK verilerine göre gıda enflasyonunun yüzde 41 olduğunu hatırlatan Donat, bunların bardağın boş kısımları olduğunu söyledi. Konuşmasını Dünyadan verdiği örneklerle sürdüren Donat, doğru tarım politikalarıyla ithalatçı konumdan ihracatçı konumuna geçilebileceğini, üretimin de ihracatın da artırılabileceğini vurguladı. Fırsat oluşturabilecek alanlara da değinerek, özellikle dünyadaki organik tarıma yönelim hakkında bilgiler paylaştı. 

Yıldırım: “Halen tarımdan şikayet ediyorsak uygulamada sorun var demektir”

Türkiye’nin gündeminde son dönemlerde tarımda üretim planlaması bulunduğuna değinerek sözlerine başlayan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, bu planlama içinde bölge için büyük önem taşıyan yaş meyve sebze ürünlerinin bulunmadığını söyledi. Sektörünse yüzde 6 eğimin altına yeni bahçe tesisine izin verilmemesi gibi önemli sorunları bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. En büyük tehdit olarak kalıntıyı ve kalıntı nedeniyle ihracattan dönen ürünleri gösteren, bu sorunun çözümüne yönelik çalışma yürütülmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, analiz ve taban fiyat tartışmasının ise bir diğer sorunu oluşturduğunu aktardı. Konuşmasını alıcıların, ihracatçının, tüketicinin, üreticinin beklentilerine değinerek sürdüren Yıldırım, ardından bulunduğu coğrafyasından, iklimine, ürün çeşitliliğinden pazara yakınlığına kadar sektörün fırsatlarını sıralayıp, “Halen tarımdan şikayet ediyorsak uygulamada sorun var demektir” değerlendirmesini yaptı. Bundan sonrasında Tarım Bakanlığının çalışmalarının yerel yönetimlerin tarım konusundaki çalışmalarıyla birleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, “Üreticinin daha çok desteklenip kalkındırılması için ortak çalışılmalı. Aksi halde 2019’dan beri söylediğimiz gibi üretmezsek tükeniriz” dedi. 

Toprak: “Biyopestisit alanında Türkiye üretici olmalı”

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Umut Toprak ise yeni nesil biyopestisitler ve biyoteknoloji konularında sunum yaptı. Kalıntıyla mücadelede çözümün yine doğada olduğunu belirten Toprak, son dönemlerde ortaya çıkan yeni nesil biyomoleküller, Venom peptitler ve dsRNA hakkında bilgi paylaştı. Bu ürünlerin tarlaya atılmasıyla tarımsal ürünün toplanması arasında hiç bekleme süresine ihtiyaç olmadığını vurgulayan Toprak, sağlığa hiçbir zararı bulunmadığını söyledi. Mevcut durumda bu biyolojik ürünlerin fiyatlarının kimyasal ürünlere oranla yüzde 25 daha yüksek olmasına rağmen bu ürünlerin Türkiye’de üretilmesi halinde kimyasal ürün fiyatlarının çok daha altına düşebileceğini belirten Toprak şunları söyledi:

“Biyopestisit pazarı dünyada hızla büyüyor. 2017de 3.1 milyar dolarlardan 2024’te 8.7 milyar dolarlara çıktı.  2033’te 28.6 milyar dolarlık bir pazar olması bekleniyor. Yıllık yüzde 16 büyüme var. Türkiye bundan payını almalı ama üretici olarak. Üretim için ülkemizde hammadde de bilimsel güç de, sermaye de mevcut. Değerlendirmeliyiz.”

Ardından ürünlerin detaylarını aktaran Toprak, pazara 15 yeni biyolojik ürünün daha girmek üzere olduğuna değinerek Mersinli üreticileri sektör adına böylesi geleceği olan bir ürüne yatırım yapmaya davet etti. 

Su Politikaları Derneği Mersin Temsilcisi Mustafa Kavukçuoğlu da konferansı izledi. Konferans sonrasında İrfan Donat ve Ekonomi Dergisi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ile sohbet eden  Kavukçuoğlu panelistlerin TBMM’ye sevkedilen İklim Yasası ve hazırlıkları süren Su Yasası Taslağı konusundaki görüşlerini aldı.

İrfan Donat,Mustafa Kavukçuoğlu,Ali Ekber Yıldırım

Okumaya devam et
Yorum atmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2016 Su Politikaları Derneği Tüm Hakları Saklıdır.