Su Politikaları Derneği Hidropolitik Akademi Merkezi Afrika’nın su kaynakları ,su yönetimi ,sınıraşan sular gibi birçok alanda karşı karşıya kaldıkları zorluklar ve bu durumun Afrika’nın ve diğer ülkelerin geleceğinde artacak olan rolünü dikkate alarak Afrika çalışmalarına önem verme kararı aldı..
Bu kapsamda SPD Hidropolitik Akademi Merkezinde bir Afrika Masası kuruldu. Afrika Masası SPD Hidropolitik Akademi Merkezi ‘nin ilgi ve uzmanlık alanlarında Afrika’nın sınıraşan su havzalarındaki gelişmeleri daha yakından takip edecek. Afrika ülkelerindeki üniversite ve sivil toplum kuruluşları ile su yönetimi konusunda eğitim, araştırma ,ortak proje geliştirme konferanslar gibi alanlarda işbirliği çalışmaları yapacak.
Afrika’daki Sınır Aşan Su Havzaları
54 ülkenin yer aldığı Afrika kıtasında 63 sınır aşan nehir havzası 38 sınıraşan yeraltısuyu havzası bulunmaktadır. Bu havzalar, Afrika’nın toplam yüzey alanının %64’ünü kapsar ve kıtadaki tatlı su kaynaklarının %90’ını sınıraşan sular oluşturmaktadır. Bu havzalar, iki ya da daha fazla ülkenin sınırlarını aşan su kaynaklarını içermekte olup, kıtanın su güvenliği ve tarımsal üretimi için kritik öneme sahiptir. Afrika’nın su kaynakları, su açısından en zengin altı ülkeyle eşit olmayan bir şekilde dağılmıştır. Orta ve Batı Afrika, kıtanın toplam su kaynaklarının %54’üne sahiptir. Su açısından en fakir yirmi yedi ülke ise suyun sadece %7’ye sahip olan ülkelerdir.
Kıtanın toplam yüzey suyu kaynaklarının yaklaşık %50’si tek bir nehir havzasında, yani Kongo havzasında ve toplam su kaynaklarının %75’i sekiz nehir havzasında yoğunlaşmıştır
Kıtanın en büyük nehir havzaları, Kongo, Nijer, Ogoague (Gabon), Zambezi, Nil, Sanga, Chari-Logone ve Volta. Nehir havzalarıdır. Afrika nüfusunun yaklaşık %40’ı sınıraşan nehir havzalarında yaşamaktadır.
Afrika’nın bugün 1,3 milyar olan nüfusunun 2060 yılında 2,8 milyara çıkacağı ve bu kıtanın dünyanın en genç nüfusuna sahip kıtası olacağı tahmin edilmektedir.
Ancak, birçok sınır aşan su havzasında su paylaşımı ve yönetimi konusunda çeşitli zorluklar yaşanmaktadır. Özellikle kuraklık, su kaynaklarının aşırı kullanımı ve iklim değişikliği, bu bölgelerdeki su güvenliği risklerini artırmaktadır.
Türkiye’nin Afrika ile İlişkileri
Türkiye, Afrika kıtasıyla ekonomik, siyasi, güvenlik, kültürel ve insani yardım alanlarında güçlü ilişkiler içerisinde bulunuyor. Türkiye 1998 yılında Afrika Açılım Eylem Planı’nı ortaya koydu ve 2005’i “Afrika Yılı” ilan etti ve Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek için önemli adımlar attı. Bu yıllarda, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirveleri düzenlendi ve Afrika ülkeleriyle çeşitli anlaşmalar imzalandı. 2008’de İstanbul’da düzenlenen Birinci Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi, Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu.Türkiye, 2008’de Afrika Birliği’ne gözlemci üye olarak kabul edildi ve 2014’te Afrika Birliği ile stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.
2024 itibarıyla Türkiye’nin Afrika kıtasındaki 44 ülkede büyükelçiliği bulunuyor. Ankara bu ülkelerle aktif diplomatik ve ekonomik ilişkiler yürütüyor. Bu ülkeler arasında Türkiye’nin özellikle Güney Afrika, Nijerya, Senegal, Kenya, Tanzanya, Somali, Sudan, Etiyopya, Libya ve Cezayir gibi önemli stratejik ortakları bulunuyor.
Türkiye’nin Afrika ülkelerinde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla yürüttüğü kalkınma projeleri bu ülkelere sağlık, eğitim, tarım ve altyapı gibi alanlarda önemli katkılar sağlıyor. Somali, Sudan ve Nijer’de inşa edilen hastaneler, okullar ve su kuyuları yerel halkın yaşam standartlarını artırıyor. Bunun yanı sıra eğitim ve kültürel işbirlikleri aracılığıyla Afrikalı gençlere sağlanan burslar ve eğitim fırsatları, uzun vadede Türkiye-Afrika ilişkilerini güçlendirecek önemli adımlar arasında yer alıyor.