Yayınlandı
1 yıl önceon
Yazar
Dursun YıldızSu Gıdadır, Su Çiftçidir, Su Yaşamdır,
ÇİFTÇİ ÖLÜRSE ÜLKE ÖLÜR
İlker Özel
DSİ Emekli Genel Müdür Yrd.
9 Temmuz 2024
Yıl 1921. Henüz Sakarya Savaşı başlamamıştır. Mustafa Kemal 40 ı kadın 180 kişi ile Ankara Öğretmen okulunda ilk Maarif Kongresi’ni topladı. Bir hafta boyunca eğitim konuşuldu. Ülkemizin kurtuluşundan hemen sonra İsmail Hakkı Tonguç gibi değerli öğretmenleri Almanya’ya eğitime gönderdi.
Cumhuriyetin ilanında nüfusumuz 13 milyondu. Bunun 11 milyonu köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı. 37 bininde okul yoktu. 30 bin köyde cami yoktu. Traktör sayısı sıfırdı. Tarım ağırlıklı olarak kara sabanla yapılıyordu.
Ayçiçeği üretimi, şeker üretimi yoktu. Ekmeklik un, pirinç, şeker ithal ediliyordu. Bütün memlekette sadece 5 bin hektar alan sulanabiliyordu. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyordu.
Mustafa Kemal ülkenin kurtuluşunun; eğitim, tarım ve endüstri olduğunu gayet iyi bilmekte ve özellikle tarıma çok önem vermekte idi. 1937 yılında ilk çalışmalar başlatılmış ve Osmanlı döneminden miras Eskişehir Çifteler, Bursa Karacabey haraları zirai kombinalara dönüştürülmüştür.
ÇİFTELER HARASI ŞİMDİLERDE TİGEM
Bu önem kapsamında ulu önder ATATÜRK; TARIMSAL EĞİTİM’ e çok önem vermiştir. O,eğitimin her şeyin önünde olması gerektiğini daima vurgulamıştır. Zirai kombinalar çiftçi ve köylümüzü eğitmek geliştirmek amacı ile açılmışlardır. İlk kombinalardan olan Ceylanpınar İşletmesi, 1937 yılında, Zirai Kombinalara bağlı Şanlıurfa Grup Amirliği olarak kurulmuş, 1950 yılında Devlet Üretme Çiftliği olarak yapılandırılmış, 1984 yılından itibaren ise TİGEM bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Şu anda GAP içinde sulamalar kapsamındadır. İşletme, Şanlıurfa İli Ceylanpınar İlçesinde yer almakta ve Suriye Devletine 64 km sınırı bulunmaktadır. Toplam arazi varlığı 1 milyon 633 bin dekar, ekilebilir alanı 966 bin dekardır. İşletmede, sertifikalı hububat, yem bitkileri ve mercimek sertifikalı tohumluklarının üretimi ve dağıtımı yapılmaktadır. Ayrıca büyük ve küçükbaş hayvancılık yapılmakta, damızlık hayvan yetiştirilmektedir. CEYLANPINAR TİGEM, tek parçada dünyanın en büyük tarım işletmesidir.
Ceylanpınar TİGEM de hasat
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ. AĞAÇLANDIRMA VE FİDANCILIK
Yıl 1925… Cumhuriyet’in ilanından iki yıl sonra… İmkansızı başaran Atatürk ve arkadaşlarının bir ülkeyi tepeden tırnağa; eğitimden, tarıma, sanattan, bilime kadar yeniden inşa ettiği yıllar… Yani Türkiye Cumhuriyet’ini, ‘ muasır medeniyet seviyesine’ çıkarma adımlarının atıldığı yıllar…
Atatürk Orman Çiftliği bu hedefle kurulmuştur yeni başkent Ankara’da. Böylece çiftliğin kurulma çalışmaları başlıyor. İlk olarak merhum Abidin Paşa’nın eşi Faika Hanım’a ait olan arazi üzerinde çalışılıyor. Atatürk’ün bu verimsiz topraklara ederinin üzerinde bir değer biçmesi ve kendi kaynaklarıyla ödeme yapmaya başlaması, kısa sürede Çiftlik arazisinin genişlemesine yol açıyor.
Bu yeni satışlarla birlikte, Etimesgut, Balgat, Çakırlar, Güvercinlik, Macun, Tahar ve Yağmur Baba çiftlikleri de araziye ekleniyor ve 55 bin 538 dekarlık bir ölçeğe ulaşılmıştır. Hedef hep ÖRNEK ÜLKE yaratmaktır.
Hayvancılıkta, tarımsal üretimde hedef işte buydu. Avrupayı yakalamak. Ve bu 1942 den başlayarak yapılandırılan ZİRAİ KOMBİNALAR sonra DEVLET ÜRETME ÇİFTLİKLERİ ve bugün devam etmekte olan TİGEM ( Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ) lerle örnek olmaktır . Halen; TİGEM, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde 17 tanesi TİGEM tarafından işletilen 20 tanesi kiraya verilmiş toplam 37 adet işletmesi bulunmaktadır.
Zirai eğitim hedefi için açılan Ziraat Okullarında, Köy Enstitülerinde; Tarla Ziraati, Büyük ve Küçükbaş Hayvancılık, Ziraat Sanatları, Bağcılık, Arıcılık, Tavukçuluk, İpek Böcekçiliği, Fidancılık, gibi dersler uygulamalı olarak öğretilmiştir. Ancak nedenleri hala net olarak bilinmeyen nedenlerle bu okullar zaman içinde kapatılmışlardır. Okullarda eğitim alan öğrenciler, almış oldukları teknik zirai bilgileri köylerine döndüklerinde, öğrendikle –rini kendi arazilerinde uygulayacak ve hatta diğer köylülere gösterecek düzeyde eğitilmişlerdir. Başarı gurur vericidir. Genç Türkiye hızla gelişmektedir.
Bu arada ZİRAAT OKULLARI, KÖY ENSTİTÜLERİ, ZİRAİ DONATIM (TZDK ), TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ ( TMO ), ZİRAİ DENEME ve TOHUM ISLAH İSTASYONLARI, TARIMSAL KORUMA (ZİRAİ MÜCADELE ) çalışmaları hızlandırılmıştır. HEDEF en iyiye Anadolu koşullarında ulaşmaktır. Bu nedenle hayvancılık ve tarımsal ürün yetiştiriciliğinde önde giden dış ülkelere öğrenciler gönderilmiştir.
Ancak; İklim değişikliğinin giderek hissedilir noktaya geldiği, kuraklığın artmaya başladığı bu dönemde, ziraat ve hayvancılıkta ülkemizin duraklama dönemine girdiğini görmekteyiz. Hatta bu sanki bir gerilemenin ve giderek dışa bağımlılığın arttığı bir durumdur.
Uygulamalı tarım eğitimi yok olmuştur. Ayrıca tarım ve hayvancılıktaki olan yüksek artışlar, hayvancılığın her dalını büyük ölçüde etkilemekte, çiftçi ve hayvan üreticileri ( büyükbaş, küçükbaş hayvancılık, tavukçuluk ) işleri bırakmaya başlamışlardır.
Ülkemizin tarım arazileri 24 milyon hektardır. Bunun 12,5 milyon hektarı sulanabilir. Bu belirtilen arazilerin 8,5 milyon hektarı tenik ve ekonomik olarak sulanabilir. 2022 yılı verilerine göre 6,9 milyon hektar sulamaya açılmıştır.
Ancak çok farklı bir duruma gelmiş bulunmaktayız.Yukarıdaki verileri de dikkate alıp bir kenara not edelim.
Burada SU OLMAZSA ÇİFTÇİ ÖLÜR gerçeği, GİRDİLER AZALMAZSA ( ve veya devlet destek vermezse ) ÇİFTÇİ ÖLÜR, ÇİFTÇİ ÖLÜRSE ÜLKE ÖLÜR diyor sözü ilgililere bırakıyorum.
Faydalanılan Kaynaklar: – DSİ verileri
-Rıdvan ŞÜKÜR Çayırova Teknik Bahçevanlık Okulu
– SPD Başkanı Dursun YILDIZ
– DSİ Deneyimlerim.
Kuraklık fırtınası! Barajlar dolsa da tehlike bitmiyor…
İL SU KURULLARI İKİNCİ TOPLANTILARI BAŞLADI
SPD Başkanı Yıldız; “Başkentte barajlar alarm veriyor!”
SPD Başkanı Yıldız : Sulak Alanlarımız Havza Esasına Göre Korunmalı
İmamoğlu, “Rezve Irmağından İstanbul’a Su Taşımayla İlgili Adımlar Atıyoruz”
Forum Muratpaşa “İklim Krizi ve Su Sonuç Bildirgesi” açıklandı