Dünyanın geri kalanından %20 daha hızlı ısınan Akdeniz bölgesi, iklim değişikliğinin en kritik bölgesi olarak kabul ediliyor. Etkili önlemler alınmazsa bölgesel ortalama sıcaklık artışının 2040’ta 2,2°C’ye ulaşacağı ve muhtemelen 2100’de bölgenin bazı kısımlarında 3,8°C’yi aşacağı ileri sürülüyor.
Rekor düzeydeki yüksek sıcaklıklar,şiddetli kuraklıklar, sel ve diğer aşırı meteorolojik olaylar, deniz seviyesinin yükselmesi ve azalan biyolojik çeşitlilik, arazi kullanımındaki değişiklikler, kirlilik ve doğal kaynakların aşırı tüketimi Akdeniz Havzası’ndaki mevcut çevre sorunlarını daha da kötüleştiriyor.İklim değişikliği, insan güvenliği ve refahı da dahil olmak üzere çok sayıda hizmet sağlayan Akdeniz ekosistemleri (ormanlar, sulak alanlar, kıyı ve deniz ekosistemleri) için önemli riskleri tetiklemektedir.
Akdeniz bölgesinde kişi başına düşen tatlı su miktarının dünyadaki en yüksek azalma oranlarından birini yaşayacağı ileri sürülüyor. Akdeniz nüfusunun 2013’te 180 milyon kişiden 20 yıl içinde 250 milyonun üzerine çıkacağı tahmin ediliyor.
Turizm, su ürünleri yetiştiriciliği, balıkçılık ve ormancılık da dahil olmak üzere Akdeniz’in önemli sektörleri halihazırda iklim değişikliğinin etkilerinden zarar görmektedir.Yapılan çalışmalara göre 2050 yılına gelindiğinde Akdeniz’deki şehirler, ortalama yıllık zararın en fazla arttığı 20 küresel şehrin yarısını oluşturacak.
Tüm bu önemli konular, Akdeniz’de iklim ve çevre değişikliğine ilişkin, Akdeniz İklim ve Çevre Değişikliği Uzmanları Ağı (MedECC) tarafından yayınlanan 1. bilimsel değerlendirme raporunda ele alındı. UNEP/MAP’in Bölgesel Faaliyet Merkezi olan Plan Bleu, 2016 yılından bu yana Monako Prensliği Hükümeti’nin desteğiyle MedECC’ye eşlik etmekte olup, Mayıs 2018’den bu yana MedECC bilimsel sekreterliğine ev sahipliği yapmaktadır