RAPORLAR

SPD: İstanbul’un Su Güvenliği Riski Artıyor

25 Ekim 2023

Bugün itibariyle İstanbul’un barajlarındaki ortalama doluluk oranı  %20,3 ile  son 10 yılın en düşük seviyesine düşmüş bulunmaktadır.

Daha önce yaptığımız açıklamalarda  İstanbul’da su güvenliği riski olan bölgenin Avrupa yakası olduğunu belirtmiştik.

Bu yakanın uzun zamandır  günlük  su talebinin yaklaşık 1  milyon m3’ü Melen ve Yeşilçay sisteminden karşılanmaktadır. Arta kalan yaklaşık 1 milyon m3 su da Avrupa yakasındaki barajlardan temin edilmektedir. Ancak Avrupa yakasındaki barajlardaki su miktarı kritik seviyenin altına düşmüş olup yağışlar başlamazsa bu ihtiyacı karşılayamayacak durumdadır.

AVRUPA YAKASINDAKİ BARAJLARIN SUYU BİTTİ

İSKİ web sayfasındaki doluluk oranları dikkate alındığında Avrupa yakasında Alibey barajı hariç bütün barajların doluluk oranlarının  %10 seviyesinin altına düştüğü görülmektedir.

Bu grafikteki  Istırancalar Barajlarının doluluk oranı %21;5 olsa bile bu barajların hacimleri küçük olduğu için bu oran yeterli su olduğunu göstermiyor.

Diğer taraftan Alibey barajının aktif depolama hacminde ise sadece 7 milyon m3 su mevcuttur. Bu su da bu barajın su dağıtım alanını en fazla 10 gün besleyebilir.

İstanbul’un suyunun çok büyük bölümü yüzey suyundan sağlanır. Ancak DSİ  tarafından  daha önce İstanbul’un Avrupa Yakasına yıllık 127 milyon m3 yeraltısuyu tahsisi yapılmıştır.

Avrupa Yakası’nda Terkos Gölü batısı ve güney batısında açılmış İSKİ’ye ait kuyular mevcuttur.Ayrıca Fatih, Bakırköy, Esenyurt, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri’yi de içine alan Marmara Denizi’nin kıyı şeridinde yoğun bir şekilde yeraltısuyu kullanımı yapılır. Büyükçekmece barajı bölgesinde de İSKİ tarafından 30 civarında kuyu açılmış olup buradan günde 100 000 m3 civarında su çekilebilmektedir. Ancak tüm bu kuyular  bölgesel ve kısıtlı bir su temini imkanı yarattığı gibi  kuraklık  ve aşırı çekim nedeniyle buradaki su seviyesi ve su kalitesi de hızla düşmektedir.  

ÖLÜ HACİMLERDEN SU ÇEKİLECEK

Bu durumda  yeraltından  çekilen su miktarı daha da artacaktır. Ayrıca Avrupa yakasındaki barajlarının ölü hacimlerindeki suyun en kritik seviyesine kadar pompalarla çekileceği ve yağışların gelmesinin bekleneceği görülüyor.

BU KURAKLIK VE BARAJLARDAKİ BOŞALMA SENEYE YANSIR

Son iki yıldır Trakya bölgesinde yaşanan bölgesel kuraklık bu koşulları yarattı.Eylül ve Ekim aylarında yağışlar yine ortalamanın altında. Prof.  Dr Murat Türkeş uyarılarında sonbahar sıcak hava dalgalarının yerleştiğinden söz ediyor. Bunun sonuçlarını da  yaşıyoruz. Meteoroloji ve iklim değişikliği uzmanları önümüzdeki dönemde de kuraklığın süreceğini açıklıyorlar.

Kasım ayı sonunda Avrupa yakasının tümüne su temin edilemeyebilir Bu durumda İstanbul’un Avrupa yakasının su sorunu kronik bir boyut kazanır ve seneye de yansır.

NE YAPILMALI?

Melen Barajı’nın gövdesindeki çatlaklar nedeniyle işletmeye alınamaması İstanbul’un su temini planını tamamen bozdu.Ayrıca Melen Sistemindeki Cumhuriyet arıtma tesisinin kapasitesinin yetersiz kalması da Avrupa ‘ya gönderilen su miktarını kısıtladı. Trakya bölgesinde yaşanan kuraklık  İstanbul’un Avrupa yakasını Anadolu yakasından sağlanacak olan suya daha fazla bağımlı kıldı. Ancak  Avrupa yakasındaki su  bitmek üzere olduğundan bu bölgenin su güvenliği riske girdi. 

Daha önce de belirttiğimiz gibi su bitince yönetilecek bir şey kalmaz.Bu nedenle daha önce risk analiz yapılarak  yağışları beklemek yerine su talebinin yönetilmesi için önlemler alınmalıydı. Riskin ortaya çıktığı dönemden itibaren Acil Su Talebi Yönetimi Planı uygulanarak bu risk azaltılabilirdi. Şimdi ise çözüm gelmesi beklenen yağışların  belirsizliğine  kalmış durumda.

Öncelikle orta vadeli çözüm için Melen Barajı inşaatı tamamlanmalı,Cumhuriyet Arıtma tesisi kapasitesi arttırılmalıdır. Tersine göç teşvik edilmelidir. Bugünkü durumun krize dönüşmemesi için de acilen radikal tedbirlerle İstanbul’da  aşırı su kullanımının kontrol altına alınması ve suyun daha tasarruflu kullanılması için daha etkili bir halkla ilişkiler ve iletişim stratejisi uygulanmalıdır. İstanbul’da suyun daha verimli kullanılması ve talep yönetimi  sadece kurak dönemler için değil tüm dönemler için bir yönetim politikası haline gelmelidir.

Dursun Yıldız

Su Politikaları Uzmanı

Su Politikaları Derneği  Başkanı

Kategoriler:RAPORLAR

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.