Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 1 Ağustos 2025’te yayınlanan On İkinci Kalkınma Planı (2024–2028) Su Yönetimi Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre, yıllık kullanılabilir toplam su potansiyeli 112 milyar metreküp olmasına rağmen mevcutta kullanılan su miktarı yıllık 57,3 milyar metreküp. Bu değer toplam kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 51 oranına tekabül ederken, kullanılan bu suyun da yüzde 77’si (45,05 milyar m3) tarımsal sulamada, yüzde 12’si içme ve kullanma suyu olarak ve yüzde 11’i sanayi suyu (toplam 13,3 milyar m3) olarak kullanılıyor.
Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre Türkiye’nin yıllık kullanılabilir yerüstü suyu miktarı 94 milyar metreküp, yer altı suyu rezervi ise 18 milyar metreküp. Toplam teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir su potansiyeli yıllık 112 milyar metreküp .Buna karşın, ülkedeki doğal yüzey akışının yıllık ortalaması 185 milyar metreküp olarak ölçülüyor.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı raporuna göre, Türkiye’de su krizinin önüne geçilebilmesi için en temel ihtiyaç, ulusal ölçekte bütünleşik bir “su yönetimi stratejisi” oluşturmak.
Raporda şu ifadeler yer aldı: “Bu strateji ile birlikte su yönetimi yeniden yapılandırılmalı ve bu yapılandırma üst ölçekten ziyade daha küçük ölçekte yapılanmaya doğru gitmelidir. Bu yapılanma için havza ölçeğinde yönetim, merkezi planlama ve etkili kamusal denetim, doğal yaşamı koruma, bilimsel ve etkili çözümler gibi temel yapı taşları dikkate alınmalıdır.”
Ayrıca etkin bir su yönetimi için kurumlar arası yetki karmaşasının giderilmesi, hızlı karar alıp uygulayabilen dinamik bir yapının kurulması gerektiği vurgulanıyor.
Havza ölçeğinde yönetime geçilmeli ve Su Bakanlığı kurulmalı
Raporda havza ölçeğinde su yönetimi yapısı ve su bakanlığı ile ilgili aşağıdaki açıklamalara yer verildi;
Ülkemizde su kaynakları varlığı havza ölçeğinde değerlendirilmektedir ancak öncelikle kurumlarda havza ölçekli yaklaşım anlayışının anlaşılır kılınması ve tüm paydaşlara benimsetilmesi gerekmektedir. Bunun için Havza Su Kurulları tüm havza planlarının paydaşlar tarafından anlaşılmasına yönelik çalışmalara başlamalıdır.
İdari sınırlar ile havza sınırlarının farklılığı, su kaynakları yönetiminde zorluklar yaratacaktır. Bu nedenle bu sınırları da dikkate alan havza ölçeğinde etkin bir kurumsal yapılanma gereklidir Havza içindeki teşkilatların daha uyumlu çalışması yönünde bir mevzuat düzenlemesinin yapılması gerekmektedir.
Etkili bir su yönetimi sistemi kurabilmek ve sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için su kullanıcı birlikleri ve sulama kooperatifleri gibi kurumların daha kurumsal, işlevsel ve güçlü bir yapıda olması önemlidir. Su ve gıda güvenliği, su kullanımı ve ürün verimliliği için bu konuda düzenlemeler yapılmalıdır.
Tarım, orman ve su alanlarındaki çalışmalar birbirleriyle bazen çelişkili gereklilikleri olan alanlardır. Bu nedenle su yönetiminin ayrı bir bakanlık tarafından yürütülmesi yeni bir politika olarak sunulması gerekmektedir. Bunu sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için önceliklendirme hususu öne çıkmalıdır. Bu önceliklendirme ise insan kararından bağımsız, yapay zekâlarla karar verme sürecini geliştirebilecek sistemlerin kurulması gerekmektedir.
Kaynak: T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANLIĞI ON İKİNCİ KALKINMA PLANI (2024-2028)
SU YÖNETİMİ ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU ANKARA 2023