Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ege Bölgesi’nin önemli tarımsal su kaynaklarından Gediz Nehri’ni kirlilikten kurtarmak için yaptığı çalışmalar kapsamında alınan numunelerin incelemesinde su kalitesinin ‘Çok kirli’ anlamına gelen 4’üncü sınıf olduğunun ortaya çıktığı bildirildi. Yapılan denetimlerde, kirliliğe neden olan kurum, kuruluş ve işletmelere ceza kesildi
SU POLİTİKALARI DERNEĞİ RAPOR YAYINLAMIŞTI
Su Politikaları Derneğinden yapılan açıklamada “Ülkemizde sıklaşan kurak dönemler nedeniyle su miktarı konusundaki duyarlılık öne çıkıyor.Ancak su miktarı kadar suyumuzun kalitesini de korumalıyız. Bu konuyu 2021 yılında inceledik ve “SULARIMIZ KİRLENİYOR ,ACİL SU KALİTESİ YÖNETİMİ GEREKLİ” başlıklı bir rapor hazırlamıştık.Çevre ,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Gediz Nehrinde yaptığı kontroller kirliliğin dördüncü dereceye ulaştığını ortaya koyuyor. Bu konuda radikal ve acil önlem ihtiyacımız var
Yayınladığımız raporda aşağıdaki önerilerimizi paylaşmıştık” dendi.
6. KISA ÖNERİLER
Çevre ,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yaptığı su kalitesi izleme çalışmalarının sonuçları Türkiye’nin batısındaki nehir havzalarımızda su kalitesinin Kirli (III) ve Çok Kirli (IV. Sınıf ) su kalitesinde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durum bu havzalarda acil Su Kalitesi Yönetimine geçilmesini zorunlu kılmaktadır.Alınması gereken bazı tedbirler aşağıdaki kısa öneriler olarak sunulmuştur.
Su Kalitesi Yönetimi su hizmetleri yönetiminin öncelik taşıyan bir bölümü olarak kabul edilmelidir.
Popülist politikalardan uzak ekolojik dengeyi dikkate alan bir su kalitesi yönetimine geçilmelidir
Sürdürülebilir su kalitesi yönetimi için kirliliğin önce kaynağında önlenmesi veya azaltılması esası benimsenmelidir
Havza ölçeğinde Su Kalitesi Yönetimi ve Denetimi DSİ Genel Müdürlüğünde oluşturulacak bir ÇEVRE KORUMA VE DENETİM DAİRE BAŞKANLIĞI tarafından yapılmalıdır
Çevre ,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının su kalitesi ölçüm ve izleme birimleri SYGM eşgüdümünde DSİ SU KALİTESİ GÖZLEM AĞINA alınmalıdır.
Atıksuyun önce yerel ölçekte arıtılması için uydukentlere ve sitelere paket arıtma tesisleri kurularak ön arıtma yapılmalı ve bu suyun o bölgede uygun alanlarda çevrimiçi olarak kullanılması planlanmalı teşvik edilmeli ve uygulanmalıdır.
Sanayi tesislerindeki kirliliğin tesis içinde arıtılması ve arıtılmış atık suyun çevrimiçi olarak tekrar kullanılması teşvik edilmelidir.
Noktasal kirleticilerin kontrolü için teknoloji tabanlı anlık gözlem altyapısı oluşturulmalı ve buradan elde edilen veriler Havza Yönetim Heyetinde Görevli ilgili kurum ve sivil toplum kuruluşları ile anlık olarak paylaşılmalıdır.
Yaygın ve etkili kirlilik oluşturan sulamadan dönen drenaj sularının arıtılarak tekrar kullanılması planlamada sulama sisteminin bir parçası olarak ele alınmalıdır. Mevcut zirai kirlilik için drenaj kanallarının nehre ve sucul doğal ortama bağlandığı yerlerde azot ve fosfor tutulması için dinlendirme havuzları yapılmalıdır.
Aşırı kimyasal gübre kullanımının önlenmesi ve organik gübre kullanımının teşvik edilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Havza ,alt havza , bölge ve nehir ölçeğindemevcut ve mutasavver kirlilik yüklerini de dikkate alan DİNAMİK KİRLİLİK MODELLERİ oluşturulmalıdır.
Atıksı Arıtma Tesisi bulunmayan 53 adet OSB’de bu tesislerin hızla kurulması sağlanmalıdır
OSB ‘lerin atıksularını arıtıp tekrar kullanabilmeleri için teşvik verilmelidir
OSB’lerin atıksularının belediyelerin kanalizasyon sistemine bağlanmasına izin verilmemelidir.
Belediyelerde yağmur suyu ve kanalizasyon suyunu taşıyan ortak sistemin birbirinden ayrılarak yağmur sularının uygun yerlerde depolanması ve kullanılması sağlanmalıdır.
İyi tarım uygulamalarıyla organik tarıma geçiş sağlanmalı ve hayvansal atık yönetim stratejileri belirlenmelidir
Çevre korunmasına halkın katılımını kolaylaştırmak ve çevre kirliliğini önlemeye ve azaltmaya katkı sağlamak amacıyla halkın erişimine açık bir elektronik bir veri tabanı oluşturulmalıdır.
KALİTESİ BOZULMUŞ OLAN SULARIN İYİ SU KALİTESİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEĞİ BİR HEDEF TARİH AÇIKLANMALIDIR