SPD Başkanı Yıldız :İller ve sektörler arası su gerilimi artıyor. Havza yönetimine geçiş hızlanmalı, su daha verimli kullanılmalı.

45 yıl önce imzalanan protokol gündemde. Manisa İzmir’e verilen suyunu geri istiyor !

Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ), Saruhanlı’da ziraat odaları, sulama kooperatifleri ve çiftçilerle bir araya gelerek, tarımsal üretimi tehdit eden su kriziyle ilgili çözüm arayışlarını değerlendirdi. 1980 yılında imzalanan ve günümüz koşullarına uygunluğu tartışmalı hale gelen su tahsis protokolünün yeniden düzenlenmesi talebi toplantının odak noktası oldu.

2 Mayıs 2025

Ülkemiz iklim değişikliği etkisi altında bir ülkedir. Su kaynaklarımız ülke genelinde eşitsiz dağılmıştır. Ülkemizde yaşanan bölgesel kuraklıkların şiddeti ve sıklığı artmaktadır. Bu durum Trakya,Marmara,Ege,Orta Anadolu ve  Akdeniz bölgelerimizde sektörel su temini planlarını bozmakta ve  mevcut su tahsislerini yeniden gündeme taşımaktadır.

Bu kapsamda Sapanca Gölü,İznik Gölünde azalan su seviyeleri nedeniyle sektörlerarası su tahsisi problemleri ortaya çıkmıştır. Bunun yanısıra yaşanan kurak dönemler sonrasında  Manisa,Aydın,Adana,Bodrum,da kısıtlı sulama programı,Konya’da münavebeli ekim gibi tedbirler alınmaya başlanmıştır. Ayrıca bu yıl  Ankara,Gaziantep,Balıkesir, illerimizde suyun daha verimli kullanılması ve aşırı su kullanımının önlenmesine yönelik açıklamalar yapılmıştır.

Büyükşehir belediyelerimizin Su ve Kanalizasyon İdareleri ile   ilgili diğer kamu kurum kuruluşlarının suyun daha verimli kullanımına yönelik uyarı ve denetimleri artmaya başlamıştır.

Son olarak Manisa ilimizde yaşanan kuraklık nedeniyle  Manisa Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi, Saruhanlı ilçesinde tarımsal üretimi etkileyen su krizine dikkat çekmek ve çözüm önerilerini ele almak amacıyla ziraat odaları, sulama kooperatifleri ve çiftçilerle bir araya gelmiştir.. Toplantıda, 1980 yılında Devlet Su İşleri ile İzmir Belediyesi arasında imzalanan su tahsis protokolünün, günümüz koşullarına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.Bir diğer deyişle Manisa il sınırları içinde yer alan ve İzmir’e verilen su tahsisinin yeniden değerlendirilmesini talep etmekte,suyunu geri istemektedir.

Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde düzenlenen toplantı, artan kuraklık, yeraltı sularındaki dramatik düşüş ve kontrolsüz su tüketiminin yarattığı kriz ortamında üreticilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, protokolün güncellenmesi gerektiğini vurgularken, çiftçiler ve sulama kooperatifleri, adil su paylaşımı ve acil önlemler çağrısında bulunmuştur.

MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Manisa’nın yüzde 98 oranında içme suyunu yeraltı kaynaklarından karşıladığını, kuraklıkla birlikte bu kaynakların sürdürülemez hale geldiğini belirtti. Devlet Su İşleri ile İzmir Belediyesi arasında 45 yıl önce imzalanan tahsis protokolü kapsamında Manisa sınırları içindeki su kaynaklarından İzmir’e yıllık 108 milyon metreküp su aktarılıyor. Postacı, bu durumun yalnızca tarımsal üretimi değil, kent yaşamını da tehdit ettiğini ifade ederek, DSİ öncülüğünde, güncel ihtiyaçlara uygun, bilimsel verilerle desteklenen yeni bir protokol yapılmasının zorunluluk haline geldiğini söylemiştir.

Tüm bu gelişmeler suyun havza ölçeğinde katılımcı,şeffaf bir anlayışla ve bütüncül olarak yönetimine hızla geçmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca Ankara İstanbul ve İzmir başta olmak üzere  birçok ilimiz kendi havzası dışından transfer edilen suların çok daha verimli kullanılması gereği açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu durum havzalararası su transferine karar verilmeden önce  talep yapılan bölgede suyun çok verimli kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Ülkemizin su yönetimine havza ölçeğinde etkin ,deneyimli ve donanımlı bir kurumsal yapı ile hızla müdahale edilmelidir. Yeraltısularımızın seviyelerinin hızla düşmesi, artan yüzey ve yeraltısuyu kirliliği ,bölgesel kuraklıkların şiddeti ve sıklığında yaşanan artış ve su tahsis ve kullanımlarında ortaya çıkmaya başlayan gerilimler nedeniyle SU YÖNETİMİNDE ACİL VE RADİKAL BİR DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİĞİ İLE YENİ SİSTEM İHTİYACI ortaya çıkmıştır. Su yönetimimiz ve su kullanıcıları mevcut düşünce kalıplarını hızla değiştirmeli ve su verimliliği seferberliğinin gerekleri hızla uygulamaya konulmalıdır.