Connect with us

Dünya Su Günü

Dünya Su Günü -İklim Eşitsizliği ve Su Hakkı

Yayınlandı

on

Dursun Yıldız

Su Politikaları Derneği Başkanı

24 Mart 2025

İklim değişikliğinin su kaynakları üzerine artan etkileri 1993 yılından bu yana 22 Mart’taki  Dünya Su Günlerini daha önemli kılmaktadır. Bu yılın dünya su gününün teması “Buzulların Korunması ”dır. Bu tema esas olarak buzulların azalmasına neden olan  İklim Değişikliği’ nin artan etkisine de  dikkat çekmektedir. İklim değişikliği esas olarak gelir adaletsizliği ve iklim eşitsizliği üzerinden dünya nüfusunun yaklaşık yarısının  su, gıda ve çevre güvensizliğini  artırmaktadır. Ancak burada kök neden iklim değişikliği değil sistemleşen eşitsizlik ve adaletsizliktir.  

İklim değişikliği etkisi ,gelir eşitsizliği ,su, çevre ,gıda güvensizliği arasında çevrimsel bir ilişki bulunmaktadır. Bu ilişki dünyanın birçok azgelişmiş bölgesinde yaşanan   sorunların nüfusun büyük bölümü için krize dönüşmesinde belirleyici olmaktadır. Bu nedenle eşitsizlik ve adaletsizlik   temelli sorunlar, sebepler yerine sonuçları düzeltme çabaları ile çözülememektedir. Dünyada halen yaklaşık 1,6 milyar kişi güvenli içme suyuna erişememekte,2,8 milyar kişi güvenli sanitasyon hizmeti alamamakta,1,9 milyar kişinin ise güvenli el yıkama olanağı bulunmamaktadır. Azgelişmiş ülkelerin 2030’a kadar güvenilir içme suyuna erişimi için mevcut gelişme hızının 10 kat artması gerekmektedir.

Bu konuda yeterli ilerleme sağlanamaması yaşama hakkı, su hakkı dahil kağıt üzerinde kabul gören birçok insan hakkının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Bu durumda yaşanan su krizi bir adalet krizi olmakta ve gelir eşitsizliği ile artmaktadır. Özet olarak gelir adaletsizliği iklim eşitsizliğine çarpan etkisi yapmakta ve dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin en temel insan hakları ihlal edilmektedir. Suyun bir insan hakkı olduğu kavramı üzerinden konu detaylı olarak incelendiğinde; sosyoekonomik derin eşitsizlikleri ele almadan iklim, su, çevre, gıda  krizleriyle gerektiği gibi başa çıkmamızın çok zor olduğu görülmektedir.

Dünya Nüfusunun yarısı Yüzyıllardır derin yoksul

Dünya Eşitsizlik Laboratuvarının yayınladığı   Dünya Eşitsizlik Raporu 2022 ‘de, Dünya’da en üstteki %10’luk dilimin toplam küresel gelirden aldığı payın, 1820 ile 2020 arasındaki dönemde  %50-60 civarında dalgalandığı görülmektedir. Bu dönem boyunca en düşük geliri alan %50′ lik kesimin toplam gelirden aldığı pay  genellikle %6 civarında olmuştur. 1820’de %14 olan bu pay 2020’de %7’ye düşmüştür. Bu durum son 200 yıl boyunca dünya nüfusunun yarısının derin bir yoksulluk içinde yaşadığını göstermektedir.

İklim değişikliğinin eşitsiz etkileri

Gelişmiş ülkeler  en fazla sera gazı salımını yapmışken, gelişmekte olan ülkeler iklim değişikliğinin etkilerini (kuraklık, sel, doğal afetler) daha ağır şekilde yaşamaktadır. İklim değişikliği etkilerinin  eşitsizlikler üzerinden  artması temel insan  haklarının ihlal edilmesine neden olarak dünya nüfusunun büyük bölümünü  adil olmayan yaşam koşullarına mahkum etmektedir.

Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı tarafından yayımlanan 2023 İklim Eşitsizliği Raporunda,  dünya nüfusunun en yoksul %50’lik kesimi küresel emisyonların %12’sini üretirken, iklim değişikliği nedeniyle göreceli gelir kayıplarının %75’ine maruz kaldığı belirtilmektedir.  Dünya nüfusunun en üstteki %10’luk dilimi, tüm emisyonların yaklaşık yarısından sorumlu iken bu kesimin  göreceli gelir kayıpları yalnızca %3 olmaktadır. Raporda ayrıca, dünya nüfusunun en zengin %10’unun  dünyadaki toplam kişisel servetin yaklaşık dörtte üçüne sahip olduğu , en yoksul %50’nin payının ise  yalnızca %2’olduğu belirtilmektedir. Rapora göre Dünyada en zengin %1’lik kesimin karbon emisyonlardaki payı ise dünya nüfusunun en alttaki yarısının toplam payından daha fazladır.

İklim eşitsizliği, özellikle gelir dağılımının çok adaletsiz olduğu Güney Yarımküre ülkelerindeki dirençsiz toplumlarda su, gıda ve çevre eşitsizliklerini tetiklemektedir.

Küresel gelir dağılımının adaletsizliği, karbon emisyonu salımındaki büyük eşitsizlikler ele alınmadan  iklim değişikliğiyle mücadele, dünyanın sürekli yoksul olan kesimleri için havada kalmaktadır. 21. yüzyılda iklim, su ve çevre adaleti  gelir dağılımı  eşitsizlikleri azaltılmadan ve gelir adaleti sağlanmadan gerçekleştirilemez. Eşitsizlik her zaman politik tercihlerin sonucu olup sosyal ve toplumsal politikaların toplumsal destekle uygulanması ile azaltılabilir.

Okumaya devam et
Yorum atmak için tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2016 Su Politikaları Derneği Tüm Hakları Saklıdır.