Hidropolitik Akademi Merkezi (HPA) – Türkiye Analiz: Dursun Yıldız, Su Politikaları Uzmanı-Direktör
16 Ekim 2025
Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan; enerji ve su kaynaklarının ortak yönetimine yönelik yeni bir dizi protokol üzerinde uzlaştı. 8 Eylül 2025’te Kırgızistan’da imzalanan bu belgeler, üç ülkenin Siri Derya Havzası’nda su-enerji dengesinin korunması konusundaki kararlılığını yansıtıyor. Protokoller, özellikle Toktogul Barajı’ndan su salımı karşılığında enerji tedariki esasına dayanıyor.
Toktogul Barajı: Bölgenin Su-Enerji Kalbi
1976 yılında SSCB döneminde Naryn Nehri üzerinde inşa edilen Toktogul Barajı, 19,5 milyar m³ su depolama kapasitesi ve 1.200 MW kurulu gücüyle Orta Asya’nın su-enerji denkleminde stratejik bir konuma sahiptir. Naryn Nehri, Sırderya Nehri’nin en önemli kaynağını oluşturuyor ve nehrin toplam akışının %60-70’ini sağlıyor. Bu suyun büyük kısmı (%85-90) Özbekistan ve Kazakistan’da tarımsal sulama için kullanılmaktadır. Narın Nehri, Kırgızistan’ın doğusundaki büyük bir dağlık havza olan Tanrı Dağları’ndan doğmakta ve Özbekistan’a geçmeden önce batı yönünde akıp Kara Derya ile birleşerek Siri Derya Nehri’ni oluşturmaktadır.
Sovyet Dönemi Dengesinden Yeni Dönem Anlaşmalarına
Sovyetler Birliği döneminde Kırgızistan, suyu yaz aylarında aşağı havza ülkelerinin sulama ihtiyaçları için depolarken, Kazakistan ve Özbekistan ise kış aylarında Kırgızistan’a doğal gaz, kömür ve petrol tedarik etmekteydi. Ancak 1991 sonrası dönemde Kırgızistan, enerji bağımsızlığını artırmak amacıyla Toktogul Barajı’nı kışın enerji üretimi için işletmeye başlamıştır. Bu durum, aşağı havzada yazın su kıtlığına yol açtı ve ülkeler arasında ciddi gerilimler yaratmıştır.
Yeni imzalanan protokoller bu dengesizliği gidermeyi amaçlamaktadır. Bu protokoller kapsamında Kırgızistan yazın tarımsal sulama için su bırakacak, buna karşılık Kazakistan ve Özbekistan kış aylarında Kırgızistan’a elektrik ve doğalgaz sağlayacak. Bu model, Orta Asya’nın su-enerji ilişkilerinde karşılıklı bağımlılığa dayalı yeni bir denge oluşturuyor.
Tashkent Protokolü’nden Bölgesel İşbirliğine
Mayıs 2025’te Taşkent’te imzalanan anlaşmaların devamı niteliğindeki Eylül protokolleri, Siri Derya Havzası’nda su tahsisi ve enerji paylaşımının tarımsal dönem (vegetation period) boyunca nasıl yürütüleceğini belirlemektedir. Bu çerçeve, su salımı zamanlamasının, enerji arzının ve çevresel akışların koordinasyonunu içermektedir.
Hidropolitik Değerlendirme
Bu anlaşma paketi, Orta Asya’da suyun yeniden bir işbirliği aracı olarak öne çıktığı bir dönemi işaret etmektedir. Barajların ortak işletme protokolleri, havza içi gerilimleri azaltarak bölgesel istikrara katkıda bulunabilecektir. Kırgızistan kış enerjisini garanti altına alırken, aşağı havza ülkeleri yaz sulamasını güvenceye almaktadır. Anlaşma, bölgesel su diplomasisinin teknik bir uzlaşıdan çok, politik bir denge aracı olarak geliştiğini göstermektedir.Su depolama ve su salımı rejiminin birlikte planlanması, bölgede iklim değişikliğine uyum açısından da kritik bir adım olarak ortaya çıkmaktadır.
Sonuç
Toktogul Barajı merkezli bu yeni su-enerji işbirliği modeli, Siri Derya Havzası’nda post-Sovyet dönemin ardından en kapsamlı koordinasyon çabası olarak öne çıkmaktadır. Eğer sürdürülebilir şekilde işletilirse, bu protokol paketi “su paylaşımından enerji paylaşımına” uzanan yeni bir bölgesel entegrasyon sürecinin başlangıcı olabilir. Bu kapsamda Siri Derya havzasının yeni hidropolitiği bölgeyi yeniden şekillendirecek su-enerji işbirliği altyapısının oluşmasına büyük katkıda bulunacaktır.
Hidropolitik Akademi Merkezi (HPA) – Türkiye Analiz: Dursun Yıldız, Su Politikaları Uzmanı