Yayınlandı
5 ay önceon
Yazar
Dursun YıldızDursun YILDIZ
Su Politikaları Uzmanı
SPD Başkanı
Birinci Tarım Şurası 1997 yılında ,İkinci Tarım Şurası 2004 yılında ,Üçüncü Tarım Şurası 2019 yılında ,Dördüncü Tarım Şurası ise 2025 yılında gerçekleşti. Bu şuraların sonuç bildirgelerinde sırasıyla 26, 36, 60 ve 86 karar açıklandı.
Tarım ve ormancılığa ilişkin gelecek stratejilerinin belirlenmesi için 28-30 Nisan’da düzenlenen 4. Tarım Orman Şurası’na 1339 üye katıldı. Şura üyeleri, 87 farklı üniversiteden 251 akademisyen, 229 farklı sivil toplum kuruluşu (STK), oda, birlik ve kooperatiften 355 temsilci, özel sektörden 178 yetkili ve 555 uzman kamu personelinden oluştu.
Şurada belirlenecek yol haritasıyla, tarımsal üretimin gelecek perspektifiyle dinamik bir yapıda planlanması, tarımsal politikaların bütüncül ve etkin şekilde yönetilmesi, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi ve gıda israfının önlenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda, sürdürülebilir kırsal kalkınma hedeflerine ulaşılması, çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesi, sürdürülebilir ormancılığın, tarımsal sulamanın ve su kaynaklarının korunmasının etkin ve verimli yönetimi amaçlandı.
Şuranın hedefleri arasında, iklim değişikliğini dikkate alarak toprak, su kaynakları ve biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı, tarıma dayalı sanayi, lojistik gibi temel konulara odaklanılarak tarımsal piyasaların düzenlenmesi, Türkiye’nin rekabet gücünün artırılması ve dünyada tarım alanındaki etkin konumunun güçlendirilmesi de yer aldı.
Şura boyunca içinde su yönetimi ve verimliliği’nin de yer aldığı 16 başlıkta çalışma grubu oluşturuldu ve 5 başlıkta atölye çalışması yürütüldü.
1997yılında gerçekleştirilen ilk Tarım Şurası sonuç bildirgesi 26 madde , 2004 yılında gerçekleşen Tarım Şurası Sonuç Bildirgesi 36 Madde, 2019 ‘daki Tarım Şurası Sonuç Bildirgesi 60 Madde, 2025’ deki Tarım Orman Şurası Sonuç Bildirgesi ise 86 Maddeden oluşmaktadır. Bu durum 3. ve 4. Şuraların konuyu daha detaylı ve geniş olarak ele aldığı şeklinde değerlendirilebileceği gibi sorunların çeşitlenerek artmakta olduğunu da düşündürmektedir.
Birinci Tarım Şurası Sonuç bildirgesinde doğrudan su ve sulama yönetimi ile ilgili iki karar, İkinci Tarım Şurasında iki karar, Üçüncü Tarım Orman Şurasında beş karar, Dördüncü Tarım Orman Şurasında ise onbir karar yer almıştır.
Şura kararlarındaki artış ve su ve sulama yönetimi ile ilgili kararlardaki artışa da yansımıştır. Bu durum 3. ve 4. Şuraların konuyu daha detaylı ve geniş olarak ele aldığı şeklinde değerlendirilebileceği gibi sorunların çeşitlenerek artmakta olduğunu da düşündürmektedir.
25) Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetim ilkeleri çerçevesinde kullanılması, korunması ve izlenmesinin sağlanması, ( Bunun için havza ölçeğinde yasal ve kurumsal altyapı oluşturulmamıştır)
26) Ülkemiz su kaynaklarının daha etkin ve daha verimli yönetilebilmesi, ihtiyaç duyulan hukuki alt yapının sağlanabilmesi amacıyla Su Kanununun çıkarılması, (Su Kanunu çıkarılmamıştır)
27) Yeni sulama yatırımlarının ve rehabilitasyon projelerinin önümüzdeki 25 yılda tamamlanması, tarımda suyun etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması, ( Bu konuda yeterli ilerleme kaydedilmemiştir)
59) Tarım, orman ve suyun yönetiminin aynı çatı altında toplanmasından doğan sinerjinin bölgesel dinamiklerle en etkin şekilde ekonomiye yansıtılması için bölge veya havza bazlı yönetim modeline geçilmesi, ( Bölge veya havza bazlı yönetim modeline geçilmemiştir.)
50 – Su ile ilgili kurum ve kuruluşların yetki, görev ve sorumlulukları yeniden gözden geçirilmeli; su yönetimi, merkezi ve entegre ? bir yapıya kavuşturulmalı
Su ile ilgili kurum ve kuruluşların yetki görev ve sorumlulukları hem merkezde hem de havza ölçeğinde koordinasyon içinde çalışmaları, havzada entegre bir su yönetimi yapısı oluşturulması için gözden geçirilmelidir. Su yönetiminde halen merkezi yapılar mevcut olup bu yapılarda yetki ve görev çakışmalarının önlenmesi gereklidir. Havza ölçeğinde ise suyu entegre bir şekilde yönetecek kurumsal bir yapı ihtiyacı bulunmaktadır.
EK 1.
4. Tarım Orman Şurası Sonuç Bildirgesinde Su İle Doğrudan ilgili olarak Alınan Kararlar
49 “Su Kanunu” ve “Taşkın Kanunu” mevzuat altyapısı tamamlanmalı
50 Su ile ilgili kurum ve kuruluşların yetki, görev ve sorumlulukları yeniden gözden geçirilmeli; su yönetimi, merkezi ve entegre bir yapıya kavuşturulmalı
51 Yağmur suyu hasadı, gri su, arıtılmış atık su gibi alternatif su kaynakları değerlendirilmeli ve buna ait yasal altyapı geliştirilmeli
52 Su tasarrufu ve verimliliği artırılarak 2030 yılına kadar kişi başı günlük su kullanımı 150 litreden 120 litreye düşürülmeli
53 Açık kanal sulama sistemleri kapalı basınçlı sistemlere dönüştürülmeli ve sulama randımanı 2030 yılına kadar %60’a çıkarılmalı
54 Taşkın ve kuraklık gibi aşırı hava olaylarına karşı tahmin ve erken uyarı sistemleri ve 25 havzada “Kuraklık Karar Destek Sistemleri” kurulmalı ve yaygınlaştırılmalı
55 Ülke genelinde sektörel su tahsisi çalışmaları tamamlanmalı, takibi ve güncellenmesi sağlanmalı
56 Ulusal düzeyde “Kurakçıl Peyzaj Strateji Belgesi” hazırlanmalı, peyzaj alanlarında daha az su tüketen, kuraklığa dayanıklı su tüketimi düşük bitki türlerinin kullanımı yaygınlaştırılmalı, kurakçıl peyzaj alanları arttırılmalı, peyzaj projeleri için su tüketimi sınırlayıcı yasal düzenlemeler getirilmeli
57 Nehir havzalarının tamamında “Ulusal Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi” kurulmalı ve etkin bir şekilde yönetilmeli
58 2030 yılına kadar içme suyu şebekelerindeki kayıplar %32’den %25’e indirilmeli
59 Yeraltı suyu rezervleri korunmalı, su kullanım etkinliği artırılmalı