Yayınlandı
1 yıl önceon
Yazar
Dursun Yıldız1 Temmuz 2024
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan yapılan açıklamaya göre tarımsal faaliyetlerde kullanılan elektriğe yüzde 30 zam yapıldı. Meskenlerde(konutlarda) kullanılan elektrik ise yüzde 38 zamlandı. Zamların 1Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli olacağı açıklandı.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız bu konuda aşağıdaki açıklamayı yaptı;
Elektriğe yapılan zamlar, tarımsal sulamada da maliyet artışına yol açacak. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin ücretlendirmesinde takip edilen yöntem ve izlenen politikalar ,tarımsal sulamadaki maliyet riskini arttırıyor.
Elektrik maliyetlerinde sürekli artış, özellikle derin kuyudan su çeken çiftçilerin sondajları çalıştıramaması ve bir bölümü yüksek enerji maliyetleri nedeniyle halen devre dışı olan pompajlı sulama sistemlerinin artması sonucunu doğuracak.
Toplam elektriğin yaklaşık %4’ü tarımsal elektrik tüketimi
Türkiye’de tüketilen elektrik enerjisinin yaklaşık %4’ü tarımsal sulama alanında tüketiliyor. EPİAŞ Şeffaflık Platformunun web sayfasındaki verilere göre tarımsal elektrik tüketimi 2020 yılında 3,124 milyar Kwh ,2023 yılında 3,968 milyar kWh olmuş.
Bu tüketimin aylara dağılımı ise aşağıda verilen grafikteki gibi gerçekleşmiştir.
Bu grafikte Temmuz ve Ağustos aylarında tarımsal elektrik kullanımının en yüksek seviyeye çıktığı ve 1Temmuz itibariyle yürürlüğe giren zammın büyük bir su kullanımını etkileyeceği görülmektedir.
2023 yılı boyunca gerçekleşen ulusal elektrik tüketimi 324,96 TWh olarak kaydedilmiştir.
Sulu Tarım’da maliyet baskısı gıda enflasyonunu arttırır
Diğer girdilerin yanısıra yüksek elektrik maliyetlerinden dolayı sulu tarım yapan çiftçi sayısında azalma, sulama oranlarını azaltıp rekolteyi etkileyebilir. Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerimizde yeterli sulama yapılmazsa hububat ve bakliyat rekoltesinde ciddi düşüşler yaşanabilir. Çiftçinin 1 Temmuz 2024 tarihinden sonra enerji maliyeti artacağı için bitkiye istediği kadar su verememesi verim kaybına neden olabilir.
Çiftçi’nin maliyet baskısı nedeniyle üretimde zorlanması tüketicilerin de meyve ve sebzeye yüksek fiyatlardan ulaşmaya devam etmesi anlamına gelecektir. Bu durumda gıda enflasyonun düşürülmesi de daha zor hale gelecektir.
Elektrik zammı sulama ücretlerine de yansır
Sulama kooperatifleri, artan enerji faturaları karşısında sulamayı devam ettirebilmek için genel kurullarını toplayarak su hizmet bedellerini güncelleme kararı alabilir. Aynı şekilde bazı sulama birlikleri de su hizmet bedellerini arttırmak zorunda kalabilir. Bu durumda bazı yörelerde sulama suyu faturalarını tahsil etmek geçmişten daha da zor hale gelecektir.
Pompajlı sulamaların ancak yarısında sulama yapılıyor.
Ülke genelinde sulamaya açılan sahalarda 2020 yılı verilerine göre sulama oranı %69 olarak gerçekleşmiş, sulamaya açılan alanların %31’i çeşitli nedenlerle sulanmamıştır. Özellikle yüksek enerji girdi bedellerinin üretimi yapılacak tarımsal ürünlere yansıyan yüksek maliyet bedelleri nedeni ile terfili sulama alanlarında sulama oranı ancak %53 olarak gerçekleşebilmiştir. 2020 yılında işletme, bakım ve yönetim sorumluluğu su kullanıcı teşkilatlara devredilen toplam 119,452 ha alana hizmet eden sulama tesisleri elektrik borcu sebebiyle işletilememiştir. 2020 yılı fiyatlarına göre söz konusu alanda üretim değeri kaybı 3,1 milyar TL’dir.
Elektrik enerjisinin fiyatının artması Pompajlı Sulama Tesislerindeki sulamaları da olumsuz olarak etkileyecektir. Bu nedenle ülkemizde pompaj yapılarak sulanan alanlarda tüketilen elektrik enerjisinin en uygun maliyetle kooperatifler veya sulama birlikleri tarafından üretilmesi büyük önem taşımaktadır. Sulama birlikleri,sulama kooperatifleri ve çiftçilere çok büyük bir yük olan enerji masraflarının azaltılarak çiftçinin net gelirinin yükseltilmesi, sulama tesislerinde teknik, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğini sağlayacaktır.
Belediyeler Çiftçiye sulamada enerji desteği vermeli
Büyükşehir Belediyeleri özellikle yeraltısuyu kullanan sulama kooperatiflerinin ve sulama birliklerinin tarımsal sulamada su ve enerji verimliliğinin arttırılması projelerine destek olmalıdır. Bunun yanısıra soruna kalıcı çözümler üretilene kadar da sulama kooperatiflerine sulama giderlerini karşılamak için elektrik enerjisi desteği vermelidir.
Bu konuda Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarım Dairesi Başkanlığı tarafından uygulanan destek programları incelenebilir. Antalya Büyükşehir Belediyesi 51 sulama kooperatifine enerji desteği sağlamaktadır .Büyükşehir belediyelerinin özellikle tarımsal girdi maliyetlerindeki artışın çitçiyi topraktan koparmasını önlemek amacıyla “dönemsel olarak”enerji giderlerini karşılamanın yanısıra kooperatiflerin yenilenebilir enerji santralleri kurmalarına destek olmaları sorunun büyümesini önleyecektir.
Tarımsal enerji ve su verimliliği seferberliği lazım
Elektrik enerjisine yapılan zamlar sonucu yaşanması muhtemel tarımsal sulama sorunlarının araştırılması, tarımsal üretime etkilerinin belirlenmesi ve gerekli sübvansiyonların sağlanması kısa vade çözümü olarak düşünülebilir.
2018 yılında gerçekleştirilen Yeraltı Suyu Sahalarında Su ve Enerji Kullanımının Araştırılması ve Verimliliğinin Artırılması Projesi’nin sonuçlarına göre Konya Kapalı havzasındaki sulama kooperatiflerine ait YAS Kuyuları revize edildiği takdirde anlık çekilen su miktarı sabit kalmak şartıyla elektrik enerjisi tüketiminin yaklaşık %30 oranında azaltılabileceği belirlenmiştir.
Bu sonuçlar, geçen yıl başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği” kapsamında özellikle yeraltısularında suyun ve enerjinin daha verimli kullanılmasına yönelik çalışmaların arttırılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Tarımsal sulamada enerji ve su verimliliği için YAS Kooperatiflerinin kurumsal yapısı güçlendirilmelidir. Otomasyon sistemleri kurulmalı ve mevcut pompa ve sulama sistemlerinin verimliliği arttırılmalıdır.
Kooperatiflerin bünyelerinde sulama sistemleri üzerine tecrübesi olan en az 1 adet Alan Uzmanı (Ziraat Mühendisi) istihdam edilmelidir.
“Kısmi Hibe” şeklinde destekleme metodunun hem enerji tasarrufu hem de yeraltı suyu potansiyelinin korunmasına katkı sağlaması sebebiyle daha uygun bir metot olacağı aşikardır. Bu amaçla, “Kısmi Hibe” şeklinde destekleme önerisinin belirli ölçüt ve şartlara bağlanarak “Şartlı Kısmi Hibe” şeklinde önerilmesinin daha doğru olacağı değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak Şartlı Kısmi Hibe Metotlarından; İdare tarafından belirtilen şartların sağlanması ya da sağlanmaması durumuna göre “Enerji Tasarrufundan Ödeme Metodu” ve “Değişken Oranlı Destek Metodu” şeklinde iki farklı Destekleme Metodu önerilmiştir.
Güneş enerjisinden kendi elektriğini üretmek isteyen kooperatiflere kredi, hibe ve proje desteği arttırılmalıdır. İdare tarafından belirtilen şartları sağlayan kooperatiflere “Enerji ve Su Tasarrufu Desteği ” ve “Değişken Oranlı Destek ” Metodu getirilmelidir.