Menü

  • Ana Sayfa
  • ATA SÖZLERİMİZDE VE DEYİMLERDE ‘’ SU ‘’
  • Etkinlikler
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Kurumsal Yapı
  • Projeler

Su Politikaları Derneği

Toplum için, Bilgi ile

HAVZA BAZINDA SU YÖNETİMİ

Türkiye’de havza bazında yönetime geçiş süreci Hidrolojik havza sınırlarının temel alındığı su yönetimi, su kaynaklarının korunarak akılcı kullanımının en temel yaklaşımı olmasının yanında SÇD gereğince de uygulanması gereken bir su yönetim şeklidir. SÇD’nin de gerektirdiği üzere havza yönetimi yaklaşımında “havza otoritesi”, “havza komisyonu” veya “havza müdürlükleri” gibi yönetici kurumsal yapılar ile yönetim tek kurumda toplanır. Bu kurum görevi gereğince havza yönetim planlarını esas alarak çeşitli sektörlerin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarına göre su tahsisi yapar. Genellikle su miktar ve tahsisi tek bir kurumca yapılır (Bilen, 2008). Eski Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın hazırladığı Ulusal Havza Yönetim Stratejisi 2012-2023’te ifade edilen havza bazlı yönetim modeli ile havzalardaki su kaynaklarının korunması, verimliliği ve tasarrufu ile birlikte su kullanıcılarına gerekli su temininin sağlanması ve su ile ilgili yapılacak yatırımların planlanması konuları önceliklendirilmiştir. Bu çerçevede 25 nehir havzası için havza eylem planları çıkarılacak ve aynı zamanda havzada bulunan tüm paydaşların temsil edildiği havza yönetim heyetleri kurulacaktır. Su sorunlarının çözümünde temel yaklaşımlardan biri olan havza bazlı yönetim modeline geçilecek olması, Türkiye’desuyun geleceği açısından önemli bir adım olarak görülmektedir. Havza odaklı yönetim birimlerinin oluşturulacak olması havzadaki katılımcılığı da artıracaktır. Türkiye’de havza yönetimi yaklaşımına geçişin en somut adımlarından bir tanesi de Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün altında kurulan Havza Yönetimi Planlaması Daire Başkanlığı’dır. Başkanlığın en temel görevlerinin başında Havza Koruma Planları ve Nehir Havza Yönetim Planları’nın hazırlanması ve uygulanması gelmektedir. Bu doğrultuda 2012 yılında Su Havzalarının Korunması ve Yönetim Planlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin amacı bütüncül bir yaklaşımla yüzey suları ve yeraltı sularının miktarını, fiziksel, kimyasal ve ekolojik kalitesini koruma altına almak ve su havzaları yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Yönetmelik SÇD havza yönetim unsurları temel alınarak hazırlanmış olup; ilk aşamada hazırlanacak olan Havza Koruma Eylem Planları daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca hazırlanacak olan Havza Yönetim Planları’na esas oluşturacaktır. Türkiye’de Nehir Havza Yönetim Planları’na temel oluşturmak amacı ile Havza Koruma Planları yapılması süreci devam etmektedir. Eski Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonunda 11 adet havza için Havza Koruma Planları tamamlanmış ve geri kalan 14 havza için çalışmalar başlatılmıştır (Ayaz, 2012). Ayrıca, Havza Koruma Eylem Planı tamamlanan 4 havza (Susurluk Havzası, Meriç-Ergene Havzası, Konya Kapalı Havzası ve Büyük Menderes Havzası) için Nehir Havza Yönetim Planı oluşturma çalışmalarının 2013 yılında başlamış olup sürmektedir. Referans Muluk, Ç.B., Kurt, B., Turak, A., Türker, A., Çalışkan M.A., Balkız, Ö., Gümrükçü, S., Sarıgül, G., Zeydanlı, U. 2013. Türkiye’de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği - Doğa Koruma Merkezi.

Son Makaleler

  • Hidropolitik Akademi,BM ‘nin Cenevre’deki İklim Değişimi ve Sınıraşan Su Havzaları  uzmanlar toplantısında Meriç Taşkınlarını dile getirdi
  • Hidropolitik Akademi BM ‘nin Cenevre’deki uzmanlar toplantısında Meriç Taşkınlarını dile getirecek
  • Himalaya’da buzullar eriyor, dünyanın dörtte biri tehdit altında
  • Şebeke Suyu mu,Şişe Suyu mu ? Ambalajlı Su Sektörü ve Standartlar Toplantısı Yapıldı
  • Sağlık Bakanlığı: Ambalajlı sular güvenli şekilde tüketilebilir

DOĞU AKDENİZ’de KÜRESEL SATRANÇ

Kategoriler

HİDROPOLİTİK AKADEMİ MERKEZİ

Blogroll

  • Discover New Voices
  • Discuss
  • Get Inspired
  • Get Mobile
  • Get Polling

SU,ENERJİ,GIDA VE ÇEVRE İLİŞKİSİ

34d
Büyük Gün19 Şub 2019
Büyük gün geldi.

Kitaplar

By Dursun Yıldız on Ekim 30, 2016

5

Kategoriler:

Yazı dolaşımı

Raporlar

Kategoriler

Çok Ziyaret Edilenler

RAPORLAR Su su güvenliği Su Yönetimi İklim Değişimi
Follow Su Politikaları Derneği on WordPress.com

Son Yazılar

  • Hidropolitik Akademi,BM ‘nin Cenevre’deki İklim Değişimi ve Sınıraşan Su Havzaları  uzmanlar toplantısında Meriç Taşkınlarını dile getirdi
  • Hidropolitik Akademi BM ‘nin Cenevre’deki uzmanlar toplantısında Meriç Taşkınlarını dile getirecek
  • Himalaya’da buzullar eriyor, dünyanın dörtte biri tehdit altında
  • Şebeke Suyu mu,Şişe Suyu mu ? Ambalajlı Su Sektörü ve Standartlar Toplantısı Yapıldı
  • Sağlık Bakanlığı: Ambalajlı sular güvenli şekilde tüketilebilir

En çok okunanlar

  • Suda bulunan ağır metaller ve etkileri: İçtiğiniz su ne kadar sağlıklı?
  • Kurumsal Yapı
  • Amonyum nitrat gübresi tamamen yasaklandı
  • Projeler
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Bilinçsiz Gübre kullanımı Doğamıza zarar veriyor
  • Türkiye’deki En Az 100 adet Su Varlığı Tehdit Altında!
  • Dünyadaki su sıkıntısı artıyor
  • Türkiye sularının kirlilik haritası hazırlandı

Planlanan Etkinlikler

Yaklaşan etkinlik yok

Sosyal Medya

  • hidropolitikakademi@outlook.com kişisinin Facebook üzerindeki profilini görüntüle
  • hydropolitcsacademy@gmail.com kişisinin LinkedIn üzerindeki profilini görüntüle

RSS

  • RSS - Yazılar
  • RSS - Yorumlar

İZLENEN WEB SAYFALARI

  • Toprak Su Enerji
  • The WordPress.com Blog
  • thechangingpalette
  • Images by T.Dashfield
  • MINISTRY OF MINES, INDUSTRY AND TECHNOLOGICAL DEVELOPMENT
  • vaghasiya.mili

Yeni Yazılar

  • Hidropolitik Akademi,BM ‘nin Cenevre’deki İklim Değişimi ve Sınıraşan Su Havzaları  uzmanlar toplantısında Meriç Taşkınlarını dile getirdi
  • Hidropolitik Akademi BM ‘nin Cenevre’deki uzmanlar toplantısında Meriç Taşkınlarını dile getirecek
  • Himalaya’da buzullar eriyor, dünyanın dörtte biri tehdit altında
  • Şebeke Suyu mu,Şişe Suyu mu ? Ambalajlı Su Sektörü ve Standartlar Toplantısı Yapıldı
  • Sağlık Bakanlığı: Ambalajlı sular güvenli şekilde tüketilebilir

ANALİZ -YORUM-MAKALE

ENTEGRE SU KAYNAKLARI YÖNETİMİ Su kaynaklarının yönetimi söz konusu olduğunda tüm uzmanların birleştikleri konu, tüm havzanın bütüncül bir yaklaşımla değerlendirildiği ve planlamanın sürdürülebilirlik temelinde yapıldığı Entegre Su Kaynakları Yönetimi’nin bir zorunluluk olduğudur (GWP, 2000). Çünkü akarsu havzaları, birbirlerini etkileyen karmaşık alt sistemlerden oluşan büyük bir sistemler bütünüdür. ESKY, “su kaynaklarından maksimum ekonomik ve sosyal getirinin elde edilebilmesi için havzadaki su, toprak ve bunlarla ilişkili kaynakların korunması, yönetilmesi ve geliştirilmesi çalışmalarının koordinasyonu sürecidir. Bu süreç, kaynakların eşitlikçi kullanımının, Tatlısu ekosistemlerinin korunmasının ve gerektiğinde restorasyonunun planlanmasını da içerir” (GWP, 2000; Şekil 18). Entegre Su Kaynakları Yönetimi, Aralık 2000 tarihinde yürürlüğe giren Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi’nin desteklediği tek yaklaşımdır. Entegre planlamanın temel ilkesi, su kaynaklarının tüm kullanımlarının ve bunların birbirleriyle etkileşiminin birlikte değerlendirilmesi, bu yolla su kaynakları kullanımının sosyal, ekonomik ve çevresel amaçlara uygun biçimde planlanmasının garantilenmesidir. Bu yaklaşımla, farklı sektörler için üretilen politikaların birbirleriyle uyumlu olması sağlanabilir. Ancak bu temel ilkenin ötesinde, planlamanın ayrıntısı ile mekan ve zaman boyutları ne kadar kapsamlı olursa, entegre planlamanın su kaynaklarının korunmasına ve sürdürülebilir kalkınmaya katkısı o derece fazla olur. Örneğin entegre yönetim planlaması; • Yerel gereksinim ve etkileşimlerin yanı sıra, genel sosyal ve ekonomik hedefleri de göz önüne alabilir, • Diğer havzalarla etkileşim irdelenebilir ve yönetim kararları bu etkileşimler göz önünde bulundurularak alınabilir, • Yıllar sonra ortaya çıkacak etkiler irdelenebilir (örneğin, yeraltı su kaynaklarının kullanımı sonucunda taban suyunun çekilmesinin mikroklimayı nasıl değiştireceği öngörülebilir), • Küresel iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi değerlendirilerek uyum ve azaltım önerileri planlanabilir, • Su arıtma işlevleri göz önüne alınarak, gelecekte temiz su kaynaklarını arttırabilmek amacıyla koruma ormanları oluşturulabilir. Karasal ve sucul habitatların sürdürülebilir yönetimi ESKY’nin temel bileşenlerindendir. Bu yönetim planlamasının yapılabilmesi için, tehdit ve baskılar ile bunların su kaynaklarına etkisinin, sucul sistemlerin bu baskılara yanıtının çok iyi anlaşılması gerekir. Öte yandan, kaynak yönetiminin etkili, güvenilir ve şeffaf olabilmesi, ancak planlama ve karar-verme süreçlerinin havzadaki tüm paydaşların katılımı, işbirliği ve desteği yoluyla gerçekleşebilir. Bu nedenle, Su Çerçevesi Direktifi’nin gerektirdiği planlama süreci, paydaşlara önemli rol düşen bir döngü olarak görülebilir (Direktif 2000/60/EC Avrupa Komisyonu). Bu çerçevede entegrasyon 9 temel ilke çerçevesinde gerçekleşmelidir: 1- Karar-vericiler planlama yaklaşımını sahiplenmeli ve sürece etkin biçimde katılmalıdır. 2- Havza Yönetim Planı dinamik olmalı ve sürekli iyileştirilmelidir. Bunun gerçekleşebilmesi için, tüm bilimsel, sosyal ve ekonomik bilgi sürekli yenilenmelidir. 3- Her havzaya özel, farklı kurumsal düzenlemeler oluşturulmalıdır. Bu amaçla hidrolojik ve kurumsal kapasite ile paydaş farklılıklarından doğan özel gereksinimlere uyacak düzenlemeler kurgulanmalıdır. 4- Paydaşlar, karar vericiler ve uzmanlardan oluşan Akarsu Havzası Oluşumu’nun rolü ve yapısı açıkça tanımlanmalıdır. 5- Akarsu havzasının “çıkarlarının” güçlü bir biçimde savunulmasına olanak verecek oluşumlar tasarlanmalıdır. 6- Havza Yönetim Planı’nda yer alan uygulamalardan kısa dönemde hayata geçirilecek olanlar kendi aralarında önceliklendirilmelidir. 7- Havza Yönetim Planı’nın hayata geçirilmesi ve etkililiği düzenli olarak izlenmelidir. 8- Yerel yönetimlerin katılımı ve ortaklığı sağlanmalıdır. Böylece planın etkili biçimde hayata geçirilmesi sağlanabilir. 9- İşbirliği için farklı araçlar ve oluşumlar kurgulanmalıdır. Bu yolla çok sayıda farklı paydaş ve sektör arasındaki yatay ve dikey koordinasyon sağlanabilir. Entegre Su Kaynakları Yönetimi’nin Ana Aşamaları ESKY çok karmaşık hidrolojik, sosyal, kültürel, politik ve ekolojik sistemlerin anlaşılmasını ve bu sistemlere ilişkin öngörülerin geliştirilmesini gerektirir. Havza sisteminin temel bileşenleri için oluşturulan bu öngörüler, farklı senaryolara göre gerçekleşebilir. Planlamanın ana aşamalarının genel yapısı aşağıdaki gibidir: 1- Paydaş Analizi: Bölüm 4.5’de detaylı olarak açıklanmıştır 2- Akarsu havzasına ilişkin bilgilerin derlenmesi: Havzanın ve içerdiği su kaynaklarının fiziksel ekolojik ve sosyal özelliklerinin belirlenmesi. a. Fiziksel (Topografik, jeolojik, iklimsel özellikler; toprak özellikleri; sulak alan sınırları; sulak alanlar ve akarsular için fiziksel ve kimyasal izleme verileri; vb.), b. Biyolojik ve ekolojik (Bitki örtüsü; biyolojik çeşitlilik verileri - türler ve dağılımları, popülasyon özellikleri, tehditler, koruma gereksinimleri; mikro ve makro ölçeklerde besin ağı ilişkileri, ekosistem hizmetleri; vb.), c. Sosyal ve ekonomik (Arazi kullanımı; tarımsal yapı – ürünler, işleme biçimleri, üretim ilişkileri; su kaynaklarının doğrudan kullanımı – evsel kullanım, tarım ve sanayi için kullanım; doğrudan su kullanımı dışındaki ekosistem hizmetlerinin kullanımı – balıkçılık, avcılık, rekreasyonel, su ve hava arıtması, mikroklima, avcılık, altyapı, endüstri ve su kirliliği; kültürel yapı; ekonomik yapı; vb.). 3- Akarsu havzasının karakterizasyonu: Havza sisteminin temel bileşenlerinin ve bunlar arasındaki etkileşimlerin tanımlanması. a. Havza için hidrolojik modelin oluşturulması ve modelin iklimsel değişkenlerle ilişkilendirilmesi, b. Havza için biyolojik çeşitlilik değerlendirmesi (indikatör türlerin ve tehlike altındaki türlerin yayılışlarının belirlenmesi – gerekli durumlarda yayılış modellemesi yapılması; koruma gereksinimlerinin mekânsal analizi – gerekirse mekânsal tehdit analizi yapılması), c. Ekosistem modellemesi: Havzanın hidrolojik modeli ve biyolojik çeşitlilik değerlendirmeler kullanılarak havza sistemini tanımlayan ekolojik modelin kurulması (her bir sulak alan için kavramsal modellerin oluşturulması; karasal ekosistemleri tanımlayan habitatların ve ilişkilerin kurulması; bunları sulak alan kavramsal modelleri ile birleştiren bütüncül sistem modellerinin oluşturulması) ve modelin iklimsel değişkenlerle ilişkilendirilmesi, d. Sosyo-ekonomik analiz: Sosyal ve ekonomik bileşenleri ve ekosistem dinamiklerini bağdaştıran bütüncül havza sistemi modelinin oluşturulması (sosyal ve ekonomik özellikleri tanımlayan modellerin oluşturulması; ekosistem ile sosyal ve ekonomik etkileşimlerin tanımlanması ve analizi; bunların iklimsel değişkenlerle ilişkilendirilmesi). 4- Gelecek için öngörüler geliştirilmesi, bu öngörüleri tanımlayan senaryolar oluşturulması. a. İklim öngörüleri (Küresel iklim değişikliği nedeniyle iklimsel değişkenlerde ortaya çıkması beklenen değişimlere ilişkin öngörüler), b. Sosyal öngörüler (nüfus projeksiyonları; tarımsal ürün, üretim biçimi ve sulamaya ilişkin öngörüler; sosyal yapıdaki değişimlere ilişkin öngörüler; çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına ilişkin yaklaşımlar için öngörüler; ekonomik işleyiş ve duruma ilişkin öngörüler; sektörel gelişmelere ilişkin öngörüler; doğal kaynakların, özellikle de su kaynaklarının azalması durumunda ortaya çıkacak sosyal ve toplumsal yanıtlara ilişkin öngörüler; vb.), c. Hidrolojik öngörüler (iklim değişikliği ve su kullanımı sonucunda su kaynaklarının durumunda ortaya çıkacak zamansal ve mekânsal değişimlere ilişkin öngörüler), d. Biyolojik çeşitliliğe ilişkin öngörüler (Tür dağılımlarında, popülasyonların sağlığında, koruma önceliklerinde beklenen değişimlere ilişkin öngörüler). Su ve suyla etkileşen diğer doğal kaynakların durumunu etkileyen tüm bileşenlerin ekosistem modeli içinde değerlendirilmesi: Çok Kriterli (Entegre) Mekânsal Su Yönetimi Dinamik Modellemesi olarak adlandırabileceğimiz bu değerlendirmenin nihai çıktısı, bir karar analizidir. a. Ekosistem yanıtına ilişkin öngörüler (İklimsel, sosyal, hidrolojik öngörüler ve biyolojik çeşitliliğe ilişkin öngörülerin ekosistem modeli içinde değerlendirilmesi), b. Yarar, risk ve optimizasyon analizleri (Farklı senaryoların değerlendirilmesi yoluyla su ve diğer doğal kaynakların durumunda beklenen değişimlerin ortaya konulması, bu senaryolar aracılığıyla tanımlanan farklı uygulamalar sonucunda ortaya çıkacak yararların ve risklerin analiz edilmesi). 6- Bütüncül Havza Yönetimi için, su ve diğer kaynaklarının adil ve sürdürülebilir kullanımı ilkesine uygun biçimde ve şeffaf, katılımcı yöntemlerle planlama yapılması: Entegre Su Kaynakları Yönetimi bir süreçtir. İzleme, yeniden değerlendirme, yeni bilgilerin ve yeni teknolojilerin entegrasyonu, yeniden-katılımcılık ve yeniden-planlama aşamalarının tekrarlandığı bir döngüden oluşur. Referans Muluk, Ç.B., Kurt, B., Turak, A., Türker, A., Çalışkan M.A., Balkız, Ö., Gümrükçü, S., Sarıgül, G., Zeydanlı, U. 2013. Türkiye’de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği - Doğa Koruma Merkezi.

KONFERANS -PANEL

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Follow Su Politikaları Derneği on WordPress.com

PERSPEKTİF

Türkiye’de havza bazında yönetime geçiş süreci

 

Hidrolojik havza sınırlarının temel alındığı su yönetimi, su kaynaklarının korunarak akılcı kullanımının en temel yaklaşımı olmasının yanında SÇD gereğince de uygulanması gereken bir su yönetim şeklidir. SÇD’nin de gerektirdiği üzere havza yönetimi yaklaşımında “havza otoritesi”, “havza komisyonu” veya “havza müdürlükleri” gibi yönetici kurumsal

yapılar ile yönetim tek kurumda toplanır. Bu kurum görevi gereğince havza yönetim planlarını esas alarak çeşitli sektörlerin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarına göre su tahsisi yapar. Genellikle su miktar ve tahsisi tek bir kurumca yapılır (Bilen, 2008).

 

Eski Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın hazırladığı Ulusal Havza Yönetim Stratejisi 2012-2023’te ifade edilen havza bazlı yönetim modeli ile havzalardaki su kaynaklarının korunması,

verimliliği ve tasarrufu ile birlikte su kullanıcılarına gerekli su temininin sağlanması ve su ile ilgili yapılacak yatırımların planlanması konuları önceliklendirilmiştir. Bu çerçevede 25

nehir havzası için havza eylem planları çıkarılacak ve aynı zamanda havzada bulunan tüm paydaşların temsil edildiği havza yönetim heyetleri kurulacaktır.

 

Su sorunlarının çözümünde temel yaklaşımlardan biri olan havza bazlı yönetim modeline geçilecek olması, Türkiye’desuyun geleceği açısından önemli bir adım olarak görülmektedir. Havza odaklı yönetim birimlerinin oluşturulacak olması havzadaki katılımcılığı da artıracaktır.

Türkiye’de havza yönetimi yaklaşımına geçişin en somut adımlarından bir tanesi de Su

Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün altında kurulan Havza Yönetimi Planlaması Daire Başkanlığı’dır.

Başkanlığın en temel görevlerinin başında Havza Koruma Planları ve Nehir Havza Yönetim

Planları’nın hazırlanması ve uygulanması gelmektedir. Bu doğrultuda 2012 yılında Su

Havzalarının Korunması ve Yönetim Planlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin amacı bütüncül bir yaklaşımla yüzey suları ve yeraltı sularının miktarını, fiziksel, kimyasal ve ekolojik kalitesini koruma altına almak ve su havzaları yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Yönetmelik SÇD havza yönetim unsurları temel alınarak hazırlanmış olup; ilk aşamada hazırlanacak olan Havza Koruma Eylem Planları daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca hazırlanacak olan Havza Yönetim Planları’na esas oluşturacaktır.

 

Türkiye’de Nehir Havza Yönetim Planları’na temel oluşturmak amacı ile Havza Koruma

Planları yapılması süreci devam etmektedir. Eski Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonunda 11 adet havza için Havza Koruma Planları tamamlanmış ve geri kalan 14 havza için çalışmalar başlatılmıştır (Ayaz, 2012). Ayrıca, Havza Koruma Eylem Planı tamamlanan 4 havza (Susurluk Havzası, Meriç-Ergene Havzası, Konya Kapalı Havzası ve Büyük Menderes Havzası) için Nehir Havza Yönetim Planı oluşturma çalışmalarının 2013 yılında başlamış olup sürmektedir.

 

 

 

Referans

Muluk, Ç.B., Kurt, B., Turak, A., Türker, A., Çalışkan M.A., Balkız, Ö., Gümrükçü, S., Sarıgül, G., Zeydanlı, U. 2013. Türkiye’de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği – Doğa Koruma Merkezi.

Ziyaretçi Sayısı

  • 13.906 hits

Adres

Güfte Sokak 8/9 Kavaklidere/Ankara /Turkey
+90 312 417 00 41
Şubat 2019
P S Ç P C C P
« Oca    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
25262728  

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 60 takipçiye katılın

Sosyal

Çevir

SAYFALAR

  • Ana Sayfa
  • ATA SÖZLERİMİZDE VE DEYİMLERDE ‘’ SU ‘’
  • Etkinlikler
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Kurumsal Yapı
  • Projeler
  • Top categories: İklim Değişimi Araştırma Geliştirme
WordPress.com'da Blog Oluşturun.
Toprak Su Enerji

Toplum için, Bilgi ile

The WordPress.com Blog

The latest news on WordPress.com and the WordPress community.

thechangingpalette

where the arts meet and are forever changing

Images by T.Dashfield

I bought my first camera in Seattle, Washington. Only paid about seven dollars and fifty cents for it. Gordon Parks

MINISTRY OF MINES, INDUSTRY AND TECHNOLOGICAL DEVELOPMENT

vaghasiya.mili

Vazgeç