Dursun Yıldız
SPD Başkanı
Proje’nin arıtma tesislerinde kademe arttırılmalı ve su Marmara’ya verilmeyip yeniden kullanılmalıdır.
Ergene Havzasının kirlilik yükünü toplayıp derin deniz deşarjı ile Marmara denizine ulaştıran bir sistem var. 2011 ‘de yayınlanan Ergene Havzası Koruma Planında Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) ileri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi çıkışlarının Derin Deşarj Projesi ile birlikte Marmara’ya aktaracağı yer almıştı.Bu proje bütünüyle devreye alındığında suyun 3. sınıf kaliteli bir sulama suyu olarak Marmara’ya bırakılacağından söz edilmişti.
Bu proje kapsamında biyolojik olarak azot ve fosfor gideren en ileri teknoloji seçilerek Kırklareli merkez, Vize, Pınarhisar, Babaeski, Lüleburgaz; Tekirdağ’da Muratlı, Çorlu, Çerkezköy, Saray, Hayrabolu, Malkara; Edirne’de Uzunköprü ve Keşan’a 13 tane ileri biyolojik arıtma tesisleri kuruldu. Proje’nin bugünkü fiyatlarla toplam maliyeti 9,5 milyar TLoldu.
Tamamına yakını Ergene Havzasında yer alan Çerkezköy OSB,Çorlu Deri OSB ve Islah OSB’lerin (Ergene1 ,Ergene 2 ,Velimeşe ,Türkgücü,Yalı Karaağaç,Veliköy) atık sularının ileri biyolojik arıtma uygulandıktan sonra derin deşarj boru hattı ile Marmara Denizine verilmesi düşünülmüştü.Projenin büyük bölümü tamamlanmış olup Velimeşe OSB Atık Su Arıtma Tesisi inşaatı ile batı tüneli bir bölümünün inşaası sürmektedir. Ergene’den toplanan ön arıtılımış atık sular ilk kez 2020 yılının Kasım ayında sadece doğu kollektörleri ile Marmara Denizine deşarj edilmiştir.

Son 7 aydır bu tesis sadece % 2,5 kapasite ile çalışmakta olup günde 10 000 m3 atık su deşarj etmektedir. Bu nedenle Ergene Nehri’nin atık suyunun Marmara kirliliğine etkisi şimdilik kısıtlı kalmıştır.
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü(SYGM) tarafından hazırlanan Marmara Denizi Kirlilik Raporu (2013) ve Marmara Denizi Havzası Çevre Master Planı ve Yatırım Stratejisi 2006 raporunda Marmara Havzasından Marmara denizine deşarj edilecek çeşitli kirlilik yükleri hesap edilmiş ve bunların yıllara göre artışı konusunda da tahminler yapılmıştır.

Ayrıca SYGM’nin bir sunumunda Ergene Havzası’ndan Marmara Denizi’ne taşınması öngörülen kirlilik yükünün toplam kirlilik yükü içindeki payı yaklaşık %2 olarak verilmiştir.Ancak Ergene Projesi kapsamındaki bu tesisler tam kapasite ile çalıştığında Marmara’ya sürekli 5 m3/slik bir debi ile atık su boşaltımı yapacaktır. Bu debi Marmara’ya boşalan diğer atık debileri dikkate alındığında büyük bir debidir. Bu debinin 2030 yılında 6,74 m3/s ye ye çıkması da planlanmıştır. Bazı raporlarda bu debinin Marmara genelindeki kimyasal oksijen İhtiyacı yükünü %5 oranında arttırabileceği öngörüsü de yer almaktadır. Ancak uzmanlar Marmara Denizine bu kalitedeki bir suyun sürekli olarak deşarjının yapılmaması gerektiğini ileri sürmektedir.
Marmara Denizi için uygulanacak Koruma Eylem Planı kapsamında ergene projesinden yıllar içinde artarak deşarj edilmesi planlanan atıksular kesinlikle ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulmadan Marmara Denizi’ne bırakılmamalıdır. Ayrıca bu sular alıcı ortama bırakmadan dezenfeksiyon ünitelerinden de geçirilmelidir.
Bu nedenle Ergene Projesi kapsamında OSB’lerdeki atıksu tesislerinin arıtma kademesi yükseltilmeli ve çıkışlarına dezenfeksiyon üniteleri yerleştirilmelidir. Uzmanlar herbir tesisin farklı kirlilik karakteri taşıyan sularının sınıflandırılarak arıtılması durumunda %50 düşük maliyetle tesiste tekrar kullanmak üzere geri dönüştürülebileceğini ileri sürüyor.Tüm fabrikalardan toplanan atık suların birbirine karıştırılıp paçal yapılarak arıtma tesislerine getirilmesi durumunda ise ileri arıtma maliyetinin çok yüksek olabileceği belirtiliyor.
Bu kapsamda Ergene Kirlilik yönetimi planı tekrar ele alınıp değerlendirilmelidir. Ergene’de atık suyun Marmara Denizine verilmesi yerine aynı tesislerde veya tarımda tekrar kullanımı da bir alternatif olarak ele alınmalıdır. Ayrıca bu arıtılmış atıksuyun her türlü denetim, kontrol ve deşarj parametreleri de herkese açık ve ulaşılabilir olmalıdır.
Kentlerin nüfusunun durmadan arttığı ,evsel atıkların bile kimyasal nitelik kazandığı, kullanılan ilaçların bile denizleri etkileyecek boyutlara ulaştığı ve tatlısuyun çok değerli ve kısıtlı bir doğal kaynak olduğu bu dönemde hem kullanıcılar hem de yöneticiler su kullanımı ve su yönetimi paradigmalarını değiştirmelidir.

Günümüzdeki arıtma teknolojilerindeki ilerleme de dikkate alındığında, suyun arıtılmadan veya yetersiz bir arıtma ile dere, deniz ve göllere deşarjı veya arıtılarak yeniden kullanılmayışı su yönetimindeki eksikliğimizin çok acı bir sonucudur.
MEM-TEK Projesi Başarılı oldu. Türkiye Membran Teknolojisinde Önemli Aşama Kaydetti. Arıtılmış Atıksu Kullanımını arttırmalıyız.
Bir çok prosesin kullanıldığı atıksu geri kazanımı uygulamalarında kullanılan yöntemler ve bu yöntemlerin uygulama sırası tamamıyle geri kazanılacak suyun ne amaçla kullanılacağı ve ulaşılmak istenen kalite değerlerine bağlıdır.
Ülkemizde arıtılarak geri kazanılan suyun ya doğrudan endüstri veya tarımsal amaç için yada yeraltı suyu rezervuarları ve uygun yüzeysel sulara depolanarak dolaylı olarak kullanımını amaçlamalıdır. Bunun için ileri arıtmada kullanılan membranların yerli üretilmiş ve ekonomik olması önem taşımaktadır.
Türkiye’de membran üretmek, modül ve proses geliştirmek, için DPT desteğiyle ve Prof. Dr. İsmail Koyuncu’nun yürütücülüğüyle 2010 senesinde Ulusal Membran Teknolojileri Araştırma Uygulama Merkezi (MEM-TEK) projesi başlatılmıştır. Yapılan çalışmalar ile projede son 10 yıl boyunca önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.
MEM-TEK tarafından geliştirilen teknolojiler sayesinde artık bu teknoloji, ülkemiz için pahalı olmaktan çıkmıştır. MEM-TEK tarafından üretilen membranlar hali hazırda Cibuti’de kullanılmakta olup Özbekistan’dan da talep edilmiştir. MEM-TEK 2017-2018 yıllarında nanofiltrasyon ve ters osmoz membranları pilot ölçekli membran ve modül olarak, ileri osmoz ve membran distilasyonu sistemleri de pilot ölçekli üretilmiştir.
Türkiye’nin ilk %100 yerli gerçek ölçekli MBR modülü hizmete girmiştir. Bu güçlendirilmiş içi boşluklu fiber membranlardan içme suyunda kullanılan Ultrafiltrasyon (UF) modüllerini de gerçek ölçekli olarak üretimi başarılmıştır.
Membran teknolojilerinin atıksuların geri kazanımında kullanılması için daha çok yatırım yapılması gerekmektedir.Bu yatırımlar su ve atıksu yönetimizi çok büyük ölçüde rahatlatacaktır.
Yüzey ve yeraltı suyu kaynaklarının korunması açısından son derece önemli bir uygulama olan atıksu geri kazanımı konusu Membran teknolojileri ile birlikte gelişmiştir. İSKİ AĞVA tesislerinde pilot üretim başlamış olup Kayseri OSB’de, tamamen yerli kaynaklar ile üretilmiş ilk MBR modülü Gen MBR ile 10 m3 / günlük kapasiteye sahip pilot ölçekli sistem Nisan 2017’den bu yana çalıştırılmaktadır.
HPA News
ERGENE HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI
Türkiye’nin gündeminde 2013 yılında olan ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya’nın bizzat yakından takip ettiği “Ergene Havzası Koruma Eylem Planı” kapsamında yürütülen sanayi atıksularının ortak arıtımının sağlanması için, sekiz adet organize sanayi bölgesinin evsel ve endüstriyel atıksularının ortak arıtılacağı beş adet atıksu arıtma tesisinin projelendirme işi, (Kapasiteleri 30.000 m3/gün, 37.500 m3/gün, 60.000 m3/gün, 90.000 m3/gün, 200.000 m3/gün) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onayları ENTA tarafından tamamlanarak, 2014 yılında yapım işi ihalesi gerçekleştirildi.
Müşterek AAT’ler Azot giderimli Aktif Çamur sistemi ile arıtılacak atıksular Ergene Nehri’ne deşarj standartlarına getirildikten sonra Marmara Denizi’ne deşarj edilecek. Ergene Nehri’nin gerçek zamanlı sürekli (online) izlenmesi ile “Ergene’nin hayata dönüşü” takip edilebilecek. Bu proje kapsamında yapılan AAT’leri Velimeşe (Veliköy, Karaağaç ve Yalıboyu da dahil) OSB, Ergene 1 OSB, Ergene 2 OSB, Muratlı OSB ve Türkgücü OSB’dir. Ortak AAT tesislerinden Muratlı OSB’nin yapımı tamamlanmış ve arıtılmış suyunu Ergene Nehri’ne deşarj ediyor.
Velimeşe OSB Endüstriyel ve Evsel Atıksu Arıtma Tesisi tamamlandığında Proje debisi 200.000 m3 /gün ile Türkiye’nin Organize Sanayi Bölgesi olarak en büyük arıtma tesisine sahip olacak. Bu proje aynı zamanda havza bazında yapılmış ilk projelerdendir ve yıllardır ihmal edilen, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa içinde büyük önem taşıyan Ergene Havzası’nın korunması sağlanmış olacak. Tüm Arıtma Tesisleri devreye alındığında Ergene’ye arıtılmamış su karışmayarak sürdürülebilir bir tarım ve sürdürülebilir bir turizmle Tekirdağ Türkiye’nin en büyük Kentsel ve Sanayi dönüşüm başarısına imza atacak.
Kaynak: http://www.suvecevre.com/yayin/922/ergene-havzasi-enta-ile-korunuyor_26286.html#.YPJkeM5dtPZ
Kategoriler:Çevre