16 Temmuz 2021
MGM’nin açıkladığı son veriler Haziran ayında kümilatif yağışların uzun yıllar ortalamasına göre %20 oranında artığını ancak sıcaklığın da ortalamanın 0,5 C üzerinde gerçekleştiğini ortaya koydu.
Uzmanlar bu yağışları zamanından geç gelen etkisi çok kısıtlı yağışlar olarak değerlendirdi.
Geçen yıldan bu yana süren meteorolojik kuraklık hidrolojik kuraklığa dönünce Hidro enerji üretimini de vurdu. Son 5 ay’da Hidroenerji üretimi bir önceki döneme göre ortalama %30 azaldı . Bu azalma Mayıs ayında %50 ye kadar çıktı.Haziran ayındaki yağışlar kısmi olarak olumlu etki yaptı ise de artan sıcaklıklar buharlaşma kayıplarını arttırarak su bütçesini olumsuz etkiledi.

Ankara ve İstanbul’un İçme-Kullanma Suyu Enerji Maliyeti Kıskacında
DSİ eski Daire Başkan Yrd. ve Su Politikaları Uzmanı Dursun Yıldız Kuraklık su ve enerji ilişkisi ile ilgili olarak şunları söyledi
“Günümüzde enerji üretimi su yoğun, su yönetimi de enerji yoğun hale geldi.Rüzgar enerjisi hariç tüm elektrik enerjisi üretim sistemleri suya ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle kurak dönemler enerjiyi doğrudan etkiler. Bu nedenle sadece suyu değil enerjiyi de akılcı planlı ve verimli kullanmalıyız. Ülkemizde kurak dönemlerin uzunluğu ve sıklığı artıyor. Kaynak olarak %50’sini dışarıya bağımlı olduğumuz elektrik enerjisinde üretim ve kullanım verimliliği çok önemli hale geldi.
Bütün enerji planlarında yenilenebilir enerjiyi öne çıkartmalıyız.Aynı zamanda enerji ihtiyacı düşük proje alternatiflerini tercih etmeliyiz.
Ankara’da Kuraklık Enerji maliyetini ve Buharlaşmayı arttırıyor
Örneğin 1,5 yıldır Ankara ve İstanbul’un su temini yüksek enerji maliyeti kıskacına girdi. Ankara’da Gerede sisteminden yeterli su gelmeyince Şubat ayından bu yana Kızılırmak -Kesikköprü sisteminden %30 civarında takviye yapılıyor. Bu su yaklaşık 600 m pompajla 125 km.den geliyor ve birim enerji maliyeti çok yüksek. Artan enerji maliyetleri Ankara’da suya zammı getirdi. 2020 yılında Ankara’nın su temini barajlarında 33 milyon m3 su buharlaşma ile kayboldu. Bu yıl bu kaybın daha yüksek olması bekleniyor. Ankara’nın şebekelerdeki kayıp kaçak oranı da azalmasına rağmen yine %36 civarında . Bu koşullar özellikle kurak dönemlerde su yönetimi üzerindeki maliyet kıskacını arttırıyor.

İstanbul’da durum daha da kritik.
Melen Barajı’nın tamamlanamayışı İSKİ’nin enerji maliyetini çok arttırdı. Bu konuda SPD Başkanı Dursun Yıldız şu açıklamada bulundu :
İstanbul’da her gün Ankara’ya verilen kadar su, devasa pompalarla toplam 292 m yüksekliğe basılarak 130 kmlik hat ile Asya’dan Avrupa’ya iletiliyor. Bu en az 3-4 yıl daha sürecek.
Melen Barajı tamamlansa bile bu pompaj ortadan kalkmıyor .180 m olarak devam edecek. İstanbul’da sadece ön arıtma yapılan atıksu arıtma tesislerinde ileri biyolojik arıtma için kademe yükseltilmesi yapılacaktır. Bunun sonrasında da su ve atıksu yun birim maliyetindeki enerji girdisi ve işletme maliyeti artacaktır. Bu maliyetler ayrıca önümüzdeki dönemde elektriğe gelen zamlardan da etkilenecektir. Halen sadece İSKİ’nin yıllık enerji ihtiyacı için ILISU Barajı’nın tam kapasite ile 6 ay boyunca çalışması gerekiyor.
Bu nedenle İstanbul’un su ve atıksu yönetimi artan iklimsel,ekonomik ve ekolojik baskılar da dikkate alınarak yeniden değerlendirilmelidir.
TBMM Kuraklık Araştırma Komisyonunda Sulama için riskli öneriler
Sulama Kooperatifleri DSİ’ye Bağlansın,
Son toplantısını 7 Temmuz’da yapan ve raporunu hazırlamaya başlayacak olan TBMM İklim Değişikliği ve Kuraklık Komisyonunda ele alınan birçok konunun yanında sulama sistemleri ve sulama kooperatifleri de konuşuldu .
Komisyon tutanaklarına göre; Sulama Kooperatiflerinin DSİ Genel Müdürlüğü’ne bağlanması veya Sulama Birlikleri altında toplanması da konuşulmuş ve kabul görmüş görünüyor.
Ayrıca Araştırma Komisyonunda, Yağmurlama ve damla sulaması sistemleri için gerekli enerjinin depo ve basma havuzu gibi enerji tasarrufu sağlayan bazı yapıların gereksiz olduğu da konuşuldu. Komisyonda bundan sonraki tüm basınçlı sulama sistemlerinde, pompa istasyonları ile, doğrudan sulama şebekesine basılması kabul gördü.
Ancak uzmanlar bu uygulamanın Sulamanın enerji maliyetini çok arttıracağını ve halen birçok pompaj sulamasının enerji maliyetleri ve borçları nedeniyle işletme dışı olduğunu belirtiyor.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız komisyonda ele alınan bu iki konuda görüşlerini şöyle açıkladı;
Sürdürülebilir su yönetimi hiyerarşik bir anlayışla değil katılımcı demokratik şeffaf bir anlayışla başarılabilir. Sulama Kooperatifleri en stratejik su kaynağımızın denetimli kullanım sigortasıdır. Sulama kooperatifleri birçok eksik ve sorunu bulunmasına rağmen su yönetiminin önemli katılımcı ayaklarından biridir. Bu yapı uzun yıllardır kendi içinde bir yeraltısuyu yönetimi kültürü oluşturmuştur. Bu nedenle bu yapının kendi içinde demokratik işleyişini bozup bir kamu kurumunun hiyerarşik yönetimi altına geçirilmesi yerine kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve sulama kültürünün devam ettirilmesi gerekir.
Basınçlı sulama sistemlerine planlı bir geçişe ihtiyacımız var. Bundan sonra yapılacak modern sulamaların tümünde suyun doğrudan şebekeye basılması değil uygun olanlarda enerji maliyetini düşürecek ara depolar, ayaklı depolar gibi bazı ekonomik çözümlerin de uygulanması gerekir. Bu konu aslında sulama politikası olarak TBMM Komisyonunda ele alınabilir ancak esas olarak DSİ Genel Müdürlüğünün Proje ve İnşaat ile Etüt ve Planlama Dairesi Başkanlığının her projenin durumunu dikkate alarak karar vermesi gereken teknik bir konu olmalıdır.
Yıldız devamla “Aksi taktirde bugün içme suyunda olduğu gibi yarın sulamanın da yüksek enerji maliyetleri kıskacına gireceğini ifade ederek Su Yönetiminde Popülist günü kurtarma politikaları yerine toplumcu gerçekçi vizyoner politikalara ihtiyacımız var. Bu bir yüksek devlet politikası olarak tüm taraflarca kabul edilmeli ve uygulanmalı dedi.
Kategoriler:Kuraklık
Çok teşekkürler. Ülkemiz için ne kadar yerinde! Ülkemiz için Siz tam yerinde ve zamanında ve tek başına, bravo! Saygılarımla. e.y.
On Fri, 16 Jul 2021 at 10:13, Su Politikaları Derneği wrote:
> Dursun Yıldız posted: ” 16 Temmuz 2021 MGM’nin açıkladığı son veriler > Haziran ayında kümilatif yağışların uzun yıllar ortalamasına göre %20 > oranında artığını ancak sıcaklığın da ortalamanın 0,5 C üzerinde > gerçekleştiğini ortaya koydu. Uzmanlar bu yağışları” >
BeğenBeğen