9 Aralık 2020
‘Suda kırmızı alarm’ yazısına devam ediyoruz. Dileğimiz yerine geldi, yurdun bazı bölgelerine yağış düştü ama yetmez, aylarca yağsa yeraltı suları eski seviyesine gelmez. En önemlisi de kar yağmazsa, tehlike sürüyor demek.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “Havalar böyle giderse tehlike ve risk büyük kentlerden Anadolu kentlerine de yayılır, sonra ne mi olur? Tarımsal kuraklık başlar” dedikten sonra şu bilgileri aktardı:
“İstanbul’da Avrupa yakasındaki barajlar Terkos hariç boşaldı.
Avrupa yakasında kullanılan suyun yarısından fazlası Asya’dan basılıyor.
Bakanlık ve İSKİ böyle bir dönemde su sıkıntısını halka yansıtmamak için çok çalışıyor. Ancak stoklardaki suyun miktarı belli. Talep kısılmazsa kısa sürede onlar da biter. İşimiz kış ve ilkbaharda düşecek yağışa kalır.
Ancak onlar geldiğinde baraj depoları boş olacağı için belli bir seviyeye kadar doldurur. Bu durumda 2021 yılı su yönetimi açısından çok zor geçer. Tabii ilave tedbirler alınır ama maliyeti yüksek olur.”
SU YÖNETİMİ OLMAZSA
Dursun Yıldız, uzun süredir sözünü ettiği ‘İstanbul’da katılımcı su talep yönetimi’nin hemen başlatılmasını, ‘kuraklık eylem planları’nın raftan indirilmesi gerektiğini söyledi.
“Orta ve uzun dönemli tedbirlerde eksiklik çok ama onlar sonraki iş. Bu dönemi en az hasarla atlatmaya çalışmalıyız.
Bunun için halkın su yönetimine yardımcı olması çok önemli. Su kullanıcıları katılmazsa su yönetimi aksar, bedeli hepimiz için ağır olur. Suyu hemen tasarruflu ve verimli kullanmaya yönelmeliyiz. En kısa sürede sonuç verecek ve maliyeti en düşük tedbir bu.”
Kuraklık kapıyı çalmıyor artık, kırıyor. Çiftçi, sanayici, turizmci, halk endişeli… İki yıl üst üste kurak dönem Türkiye’yi çok zorlar. Suyumuzu yönetecek bilgimiz ve deneyimimiz var. Bir de bilimin bize söylediklerini dikkate alsak, liyakati gözden uzak tutmasak…
Su işini lütfen ciddiye alalım.
Kaynak: Hürriyet
Kategoriler:Kuraklık