6 10 2020

Melen Barajı’nın tamamlanamamış olması, İstanbul’a yeterli yağış düşmemesi ve  barajlardaki doluluk oranlarının hızlı bir şekilde azalması üzerine Su Politikaları Derneği Başkanı ve Eski DSİ yöneticisi Dursun Yıldız bir açıklama yaptı.

Yıldız açıklamasında aşağıdaki konulara dikkat çekti:

Melen Barajı’nın Bitmediği İçin İstanbul Yeni Su Temini Planı Yapmalı

Melen Barajı’nın tamamlanamamış olması ve Sn İmamoğlu’nun yapılacak  ilave barajın ancak 4,5 -5 sene içinde işletmeye alınabileceği açıklaması ile İstanbul Su Yönetiminin önüne yeni bir sayfa açıldı. Bu durumda İstanbul önümüzdeki uzun yıllar için Melen Barajı’nın ilave su temini katkısından faydalanamayacak.Bu nedenle İSKİ mevcut suyun en verimli bir şekilde kullanılması için riskleri de dikkate alacak bir plan yapmalıdır. Çünkü İstanbul’un mevcut su planlaması çökmüştür.

Dursun Yıldız açıklamalarına şöyle devam etti:

Su yönetimi dinamik planlama ve işletme gerektirir. Kendinizi olası risklere göre hazırlamak zorundasınız. Alınan kararları katılımcı bir yönetim anlayışı ile hızla uygulamaya geçirmelisiniz. Çünkü bu gibi kararların toplumsal kabulü ve uygulanması zaman alır.

Melen Barajı’nın durumu, barajlarda bugünkü doluluk oranları  ve  gelecek için iklim projeksiyonları ,  bu mega kentimizde  su kullanım alışkanlıklarının  verimlilik yönünde değişmesini gerekli kılmaktadır. İstanbul’da son beş yılda İSKİ ‘nin temin ettiği su miktarı yaklaşık 150 milyon m3 artmıştır..

Su Talebinin Yönetimi

Su Talebinin yönetimi su yönetiminde verimlilik sağlamak için uygulanacak katılımcı politikalardır. Su talebindeki artışın ve su israfının su kullanıcıları ile birlikte önlenmesine yönelik çalışmalardır. Bu kapsamda tüketici alışkanlıklarının yönlendirilmesi ,işletmenin etkinleştirilmesi, kayıp kaçakların azaltılması ve arıtılmış atık suyun tekrar kullanımının yaygınlaştırılması gibi önlemler yer alır

İstanbul’da Su Talebi yönetilmeden mevcut su  talebinin, talepteki artışın ve iklim değişikliği risklerinin karşılanabilmesi çok zordur. İstanbul’u su sıkıntısı ile karşılaştırmadan hızla Riski Yönetmek için önlemler alınmalıdır. Aksi taktirde İstanbul’da SU KRİZİ’ni yönetmek çok zor ve maliyeti çok yüksek olacaktır.