Modern silahların yarattığı insani yıkımın boyutuna bugüne kadar birçok savaşta tanıklık edildi ancak savaşın yarattığı yıkımın sadece insan yaşamıyla sınırlı kalmadığı da çoğu zaman gözlerden kaçtı. Artık modern dünyamızda savaş çevrede ve doğal yaşamda da büyük bir yıkım yaratıyor.
SAVAŞIN ETKİLERİ
Savaşın çevre üzerindeki etkilerini 3 bölümde incelemek mümükün: Savaş hazırlıklarının etkisi, savaşın etkisi ve savaş sonrasında yaşanan gelişmelerin etkisi.
* Savaş hazırlıklarının etkisi
Savaş hazırlıklarının çevre üzerindeki en büyük etkisi askeri tatbikatlar, füze denemeleri ve yeni askeri üslerin kurulması. Tatbikatlar ve denemelerde kullanılan silahlardaki kimyasal maddeler bitkisel yaşamı yok ettiği gibi, su ve hava kirliliğine yol açıyor, hayvan türlerine büyük zarar veriyor. Öyle ki savaşlarda kullanılmak üzere depolanmış ancak artık imha edilmesi gereken kimyasal maddelerin sadece Amerika Birleşik Devletleri’ndeki oranı 30 bin tonu, bu maddelerin imhasının maliyeti ise 65 milyar doları buluyor.
* Savaşın etkisi
Savaş sırasında yaşanan en büyük çevre felaketi ise ağır bombardımanlardan ve seçilen hedeflerden kaynaklanıyor. Bu çevresel yıkımın en büyük sorumlusu olarak da bombaların büyük bölümünde ve zırhlı araçlarda kullanılan seyreltilmiş uranyum gösteriliyor. Seyreltilmiş uranyum kurşundan 1.7 kat daha yoğun, patlamasıyyla birlikte havaya uranyum oksit yayıyor, solunum yoluyla bu maddeyi alan bir kişinin vücüdunda hayatı boyunca radyasyon etkisi yaratıyor. 1991’de Körfez savaşı sırasında yoğun olarak kullanılan seyreltilmiş uranyumun askerlerdeki körfez sendromunun sorumlusu olduğu, savaşın ardından da Irak’ta çok sayıda sakat çocuğun dünyaya gelmesine neden olduğu belirtiliyor. Bu tehlikeleri bilinmesine rağmen hala seyreltilmiş uranyumun kullanıldığı silahlar üretiliyor.
Son 10 yıldır Suriye,Irak ve Filistin’de Ağır bombardıman uçakları bomba yağdırıyor. Bu durum ABD nin Suriye’ye kara gücünü sokmama kararı almasıyla daha da yoğunlaştı. Rusya da bu sürece katıldı.
Bu tür saldırılarda kullanılan bombalar patladıkları zaman yaklaşık 3 bin derecelik bir sıcaklık yaratıyor. Bu sadece o bölgedeki hayvanların ve bitki örtüsünün değil toprağın alt katmanlarının da ölümü anlamına geliyor. Ve toprağın tekrar sağlıklı yapısına kavuşması için en az 1500 en fazla 7 bin yıl geçmesi gerekiyor.
Savaşın neden olduğu en büyük yıkımlardan biri de devletlerin seçtiği hedefler. Karşı tarafın ekonomik ve teknolojik gücüne son vermek için savaşlarda daha çok sanayi tesislerinin vurulması büyük çevre felaketlerine neden oluyor. Yayılan kimyasal maddeler hava ve suyu kirletirken bombardımanlar toprak ölümüne de neden oluyor. Körfez savaşı sırasında hedef alınan petrol tankerleri ve petrol üretim tesislerinin neden olduğu kirliliğin bölgede 30 bin deniz kuşunun ölümüne, mercanların yüzde ellisinin yokolmasına neden olduğu biliniyor. Petrol kuyularının yakılmasıyla başgösteren hava kirliliği ise Suudi Arabistan ve İran’a siyah yağmurun yağmasına, yüzlerce kilometre ötedeki Keşmir’in ise siyah karla tanışmasına neden oldu.
* Savaş sonrasında yaşanan gelişmelerin etkisi
Savaşların ardından yaşanan nüfus hareketleri de belirli bölgelerde doğal kaynakların normalden çok daha hızla tüketilmesine neden olduğundan doğal yaşamda dengesizlikler yaratıyor. Ruanda ve Kosova’da yaşanan savaşların yarattığı mülteci akını doğal kaynakların nasıl hızla tüketildiğinin en iyi örneği olarak gösteriliyor.
Kaynak: NTV
Kategoriler:Çevre